Ünal Ateş “Büyükşehir belediyesi adil davranmazsa sert muhalefet yaparız”

Cumhuriyet Halka Partisi (CHP) Kahramanmaraş İl Başkanı Ünal Ateş, “Amacımız Kahramanmaraş'a hizmet etmek, kimseye zorluk çıkartmak değil. Ama Fırat Görgel Maraş için değil birileri için bir şey yapmaya kalkarsa da sert bir duvarla karşılaşacak.” dedi.

CHP Kahramanmaraş İl Başkanı Ünal Ateş Maraş Gündem’e özel açıklamalarda bulundu.

31 Mart seçimleri, deprem, Belediye meclisinde yaşananlar ve gündeme dair daha birçok konuda Gazeteci Mehmet Taş’ın sorularını yanıtlayan Ateş, Büyükşehir Belediye meclisinde adil olmayan lara sert muhalefet yapacaklarını ifade etti.

Başkan Ateş şunları söyledi;

“31 Mart seçimleri hem Kahramanmaraş, hem Türkiye için bir milat oldu, bir dönüm noktası oldu. Çünkü bugüne kadar, son elli yıldan beri alınmamış bir başarı elde edildi. Türkiye genelinde nüfusun yüzde 64’ü, ekonomik olarak Türkiye'nin 4/3’ünün olduğu yerleri artık Cumhuriyet Halk Partili belediyeler idare ediyor. İzmir'den çıkıp Ankara'ya gidene kadar bütün belediyelerin Cumhuriyet Halk Partisi'nde olduğu illerin içinden geçerek gidiyorsunuz. Bu önemli bir başarı, güzel bir başarı.”

“KAZANACAĞIMIZDAN ŞÜPHE DUYMADIK”

Kahramanmaraş için de bir belediyemiz vardı, İlhan Başkanımız Cumhuriyet Halk Partisi'nin Nurhak belediye başkanıydı. 31 Mart'tan sonra bu sayı 4’e çıktı. Ben seçimlerden önce gittiğim her yerde mutlak suretle Pazarcık’ı kazanacağız, Ekinözü’nü kazanacağız, Nurhak’ı kazanacağız ve belli bir tarihten itibaren de Elbistanlılar artık seçim başa baş dediğim zaman birçok insan beni gülümseyerek izliyordu. Ya da biz gittiğimizde ‘Yahu başkan da biraz fazla mı sallıyor ne?’ diyorlardı. Ama beklediğimiz sonuç oldu.

Biz Pazarcık’ı 31 Mart'ta değil ondan çok önce kazandık. Yine aynı şekilde Ekinözü'nde üç aday adayı arkadaşımız ile davet edildi. Onlarla yapılan görüşmeler sonrası iki aday adayı arkadaşımız adaylıktan vazgeçti. Bir diğer arkadaşımızı destekledi. Biz Ekinözü'nü o gün kazandık. Nurhak da ilave başkan anketlerde yüzde 58 çıkıyordu. Ve bunun neticesinde halkın bir teveccühü olduğunu görüyorduk. Ve onun kazanacağından hiçbir gün bir tek şüphe duymadık.

Elbistan için ise Elbistan'da Abdullah Yener aday gösterilip adaylıktan çekildiği gün, alındığı gün biz Elbistan'da başa başa bir seçime girdik. Daha sonra da tabii tüm örgütün ilçe başkanlarının adayların, milletvekilinin, çalışmalarıyla biz bu ilçeleri kazandık. Bu dört belediyenin kazanılmasında emeği geçenlere ben bir kez daha teşekkür ediyorum.”

“AMACIMIZ ÜZÜM YEMEK, BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL”

“Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Amacımız Kahramanmaraş'a hizmet etmek. Yani biz kimseye zorluk çıkarmak ya da işte orada laf olsun diye muhalefet yapmak için orada yokuz. 15 büyükşehir belediye meclis üyemiz var ve o meclis üyelerinin grup başkanı da benim.

İl başkanı olarak her toplantıdan önce başkanlığında toplanıyoruz. Ve Kahramanmaraş'ın sorunlarını ve sıkıntılarını bize iletilen belediye meclis üyelerimizle tartışıyoruz. Önergelerimizi hazırlıyoruz ve önergelerimizi bundan sonra da Büyükşehir Belediye Meclisi'ne vereceğiz. Burada bir şeye dikkatimizi çekmek istiyorum. Öyle bir dağılım oldu ki büyükşehir belediye meclisinde 15 Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyesi var. Bildiğim kadarıyla 17 Yeniden Refah'ın, üyesi var ve 26 tane de Ak Parti'nin üyesi var. İki tane de İYİ Parti var.

Oluşan tablo da bize şunu gösterdi Büyükşehir belediye meclisinde. Biz geçmiş dönemde görev alan AK Parti iktidarının belediye meclis çalışmalarını beğenmiyoruz. O yüzden çoğunluğu muhalefete verdik. Muhalefet partileri olarak siz buyurun gelin. Büyükşehirdeki yapılacak çalışmalara siz karar verin denildi.”

“YENİDEN REFAH HALKIN VERDİĞİ YETKİYİ AK PARTİ'YE TESLİM ETTİ”

“Peki Yeniden Refah yaptın mı? Daha ilk toplantıda bütün komisyon başkanlıklarını AK Parti'ye verdi. Çorumlu AK Parti'ye verdi. Halkın bize verdiği yetkiyi götürdüler. Kendi elleriyle AK Parti'ye teslim ettiler. Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Bu doğru bir şey de değil.

Açıklama aradığımız zaman niye böyle dediğimiz zaman arkadaşlarımız ya bir şey bir yıllığın anlaştık, AK Parti söz verdi, çalışacak, biz onlara destek olacağız. Arkadaşlar madem AK Parti'ye destek olacaktınız, yeniden Refah Partisi olarak niye aday çıkardınız o zaman? Niye belediye meclisine geldiniz o zaman? Ya bu ifade ettiğim gibi doğru bir şey değil.”

“YAPMAYA KALKARSA SERT BİR DUVARLA KARŞILAŞACAK”

“Ama biz mecliste yapıcı muhalif tavrımızı sürdüreceğiz. Yani muhalif derken eğer bugün Elbistan'la ilgili çok ciddi sıkıntılar varsa tüm yetkiyi de götürüp AK Parti'ye evet kardeşim her getirdiğiniz önergeye evet diyoruz. Ne diyeceğiz? Burada bu sıkıntılar var kardeşim. Bunu çözün. Biz de size yardımcı olalım diyeceğiz. AK Parti'nin getirdiği memleketin yararına her şeye destek vereceğiz. Ki; son iki toplantıda bunu yapıyoruz zaten. Gelen önergelere bakıyoruz. Mantıklı ve doğru bulduklarımıza evet diyoruz. Halkın faydasınaysa ama içinde en ufak şüphe duyduğumuz ya da kulağımıza gelen birtakım sözler ve burnumuza gelen olduğu zaman da hayır kardeşim, biz buna destek vermiyoruz diyoruz.

Ben buradan Yeniden Refah Partisi'nin Büyükşehir Belediye Meclis Üyelerine bir kez daha sesleniyorum. Arkadaşlar bizler bu yetkiyi halktan aldık. Halka iyi hizmet verebilmek için aldık. Gelin büyükşehir belediye meclisinde ortak hareket edelim.

Fırat Başkanı ben tanıyorum. Fırat Başkan bizim kardeşimiz. Siyasetin içinden gelen partinin teşkilatlarından, ilçe başkanlığı, il başkanlığı yapmış bir arkadaşımız. Maraş'ı da bilir tanır. Maraş için yapacağı her olumlu adımdan her güzel işte yanında olacağız. Ama Maraş için değil birileri için bir şey yapmaya kalkarsa da sert bir duvarla karşılaşacak.”

“MEMLEKETTE HASTANE YOK”

“Kahramanmaraş'ta okullaşma noktasında, hükümete ve bakanlar ve öneriniz var tabii yani eğitim tabii ki çok önemli. Ama ben size yani bir şey daha söyleyeyim. Eğitimden bir tık öncelikli sağlık. Ya bu memlekette hastane yok arkadaşlar, Hastane yok. İl başkanı olarak yakınlarımdan hasta olanları yatırabileceğim yer bulamadım. Özel hastanelere gitmek zorunda kaldık. Bu memlekette hastane yok.

Okul açığımız var. Acil bir şekilde bu okulların yapılması gerekiyor. Biraz daha bu kentte seçilmişlerin bu kentin sorunlarıyla ilgilenmesini istiyorum. Yani kulaklarını tıkayıp Ankara'da ceylan deri koltuklarda oturmak yerine Kahramanmaraş'ın sıkıntılarını ve sorunlarını Ankara'da ilgililere taşıyıp ilgililere gerekli baskıyı yapıp o bakanlara gerekli baskıyı yapıp bu sorunların çözülmesi noktasında gayret sarf etmelerini istiyorum.”

“BU FAY BUGÜN MÜ İCAT EDİLDİ?”

“İlim ve bilimin ışığında eğer yol alırsak çok rahat bütün sorunları çözeriz. Bu ülkenin bilim insanları var. Bu bilim insanlarının verdiği raporlar var. Niye bunların ışığında yol almıyoruz da bir takım şeyleri halletmeye çalışıyoruz. Bu çok şey. En son örneğin geçen valilik binasının ihalesinin iptalini de gördüm ben. İşte fay hikayesi. Bu fay bugün mü icat edildi? Bugün mü keşfedildi? Yoksa daha önce biliniyor muydu? Biliniyorsa daha önce niye tedbir alınmadı? Ya da bu kadar uzun yıllar, bin küsür yıl hiçbir hareketlilik olmamış. Kahramanmaraş depremlerinden Sonra oluşan 40 bin artçı depremde bir tanesi bile bu bölgede yer almamışsa, bu fay ile ilgili niye bu kadar çok üzerinde duruluyor? Bunun arkasında başka sebepler mi var? Bakın bunu Kahramanmaraş'ta ilk dile getiren kişi benim, ilk dile getiren kişi, depremden 45 beş gün sonra Halk TV'ye bağlanmıştım. Oradaki bir canlı yayında ifade etmiştim. En büyük endişem birilerinin fakir fukaranın mallarına çökme planı yapmasıdır demiştim. İşte bu rezerv alan orta hasarlı binalar hikayesi benim o bir yıl önceki endişelerimin ne kadar da doğru olduğunu bize gösteriyor. Bunlar doğru şeyler değil. Orta hasarlı binalarla ilgili çok basit. Bilim insanları, mühendisler gelecek, binaya bakacak, değerlendirmesini yapacak. Kalacaksa kalacak, yıkılacaksa bir an önce yıkılacak. Bunu sürüncemede bırakılmasının hiçbir mantığı yok. Hiçbir hasarlı binayı güçlendiriyoruz deyip insanlara tekrar tabut yapmamıza gerek de yok. Hiçbir sağlam binayı ya biz burada şöyle bir proje yapacağız deyip yıkacağız, biz burayı rezerv alanı ilan ettik deyip yıkmamıza da gerek yok. Çünkü sağlam bina bu memleketin milli serveti. Çürük binada gelecekte oluşacak bir depremde bu memleketin başına bela. Belayı defedeceğiz. Milli servetimize sahip çıkacağız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.