Mehmet GÜLER
1 Kasım Seçim Sonuçları
Seçim öncesinde AK Parti’nin oylarının birkaç puan yükselmesi bekleniyordu. Ancak yüzde 8'lik bir artış, seçimin en büyük sürprizi oldu. 7 Haziran'da sadece 6 ilde tüm vekilleri kazanan Ak Parti bu seçimde tam 14 şehirde de, milletvekilliklerinin tümünü kazanmayı ve tüm bölgelerde oyunu arttırmayı başardı.
AK Parti’nin Güneydoğu’da hem oyları, hem de vekil sayısı arttı. Van ve Diyarbakır gibi iki büyükşehirde AK Parti, birer vekil fazla çıkardı.1 Kasım'da, en büyük şoku yaşayan MHP Haziran'da çıkardığı 80 vekilin neredeyse yarısını kaybetti. Partinin kilit isimleri TBMM dışı kalması ve HDP’den daha az vekil çıkararak TBMM’de 4. parti konumuna düşmesi MHP’de şok etkisi yarattı.
HDP ise, güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu’da oy kaybetti. 7 Haziran seçimlerine göre 1 Kasım'da 1 milyondan fazla oy kaybetti. En büyük kayıplar, 7 Haziran'da çok güçlü olduğu Bitlis, Muş, Ağrı ve Bingöl'de yaşandı. Büyükşehir olan Van'da ve Diyarbakır'da HDP'nin kaybı yüzde 7 oldu. HDP, Şanlıurfa'da hem oy, hem de AK Parti’ye iki vekil kaptırdı.
Seçim sonuçlarının salt iki aylık bir kampanya nezdinde yorumlanmaması gerektiği kanaatindeyim.
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ilk yıllarında özellikle Avrupa Birliği reformları ile insan hakları temelinde modern dünya demokrasilerine uyum sağlamaya yönelik önemli adımlar atıldı. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca kronikleşmiş Kıbrıs/Ermeni sorununda "çözümsüzlük çözümdür" anlayışını terk edip uluslararası düzeyde dikkat çeken atılımlar gerçekleştirildi.
Adada yapılan oylama sonucunda Türk tarafının verdiği ""evet" oyları; batı dünyasının Türkler çözüme karşı anlayışının yıkılmasına vesile oldu.
İsrail/Filistin,Suriye/İsrail, Mısır/Afganistan arasındaki sorunlarda arabulucu rolü üstlenildi. Milli iradenin prangası olan "askeri vesayet" iktidarın cesur duruşuyla tarihin tozlu sayfaları arasına sürüldü. Duble yol, köprü, hava alanı, hızlı tren, üniversite, vb topluma dokunan önemli hizmetlere imzalar atıldı. Sağlık alanında devrim niteliğinde reformlar gerçekleştirildi. Törenlerdeki salt "devlet/bürokrasi kokan 1900'lü yılların militarist devlet anlayışını andıran uygulamalara son verildi.
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi adıyla ülkenin en önemli problemini çözebilmek iddiası ile radikal girişimlerde bulunuldu. Kürt realitesinin "inkârından Kürt haklarının "tartışılabildiği" bir ülke konumuna erişildi. Ardından romanlar/aleviler için birtakım çalıştaylar organize edildi. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yıllardır "ötekiler" olarak adlandırılan devlet nezdinde soyutlanmış hakları görmezden gelinmiş ve tek tipleştirilmeleri için devletin varını yoğunu ortaya koyduğu bu kesimler için atılan adımlar hem entelektüel kesim hem de batı medyasında önemli bir destek bulmuştu.
Özellikle son dönemde Ak Parti’nin bu politikasından uzaklaştığının alametlerinin belirmesi üzerine hem farklı kesimlerden hem teşkilat içerisinden önemli eleştirilere rağmen halk Ak Parti’ye güvenini halen koruduğunu dün gece sandıkta tüm Türkiye’ye göstermiş ve 7 Haziranda yaptığı ikazdan sonra bu hizmetleri unutmadığını tekrar göstererek (iktidarın bazı yanlışlarına rağmen) Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir oy desteği ile tek başına iktidar yapması ve bunu oylarını artırarak ifa etmesiyle taçlandırmış ve partisine 4 yıllık bir kredi daha açmıştır.
Türkiye seçmenine açılma stratejisi için Halkların Demokratik Partisi'ne açılan kredi ise PKK' nın rezil eylemleri ve partililerin seçmene güven vermeyen tavırları ile tarumar olmuştur.
MHP' nin seçim sonrası izlediği politika seçmen nezdinde karşılık bulmadığı gibi sert bir ikaz ile neticelenmiştir.
CHP parti içerisinde yaptığı önemli değişiklikler ve uzlaşmacı tavrına rağmen samimiyet nezdinde halktan yeterli desteği bulamamıştır.
Sosyal medya hesabımda da belirttiğim üzere; sonuçların kendi tercihi lehinde olumlu sonuçlanmaması üzerine "tercihini tercih etmeyen seçmene" bin bir hakaret içerikli, saygısız, çirkin, nefret dolu iletileri şimdiden görmeye başladık.
Bu demokrasi havarilerine sözümüz:
Kendinizle çelişmeyin biraz dürüst olun. Demokrasi illa sizin tercihinizin tercih edilmesi üzerine değil; tercih edilmediğinde saygı duyulması üzerine inşa edilmiş bir sistemdir. Eleştirimiz de bu saygısızlığınıza değil; "sayfalarınızda demokrasi havarisi kesilip bu demokratlığınızı sadece kendi tercihleriniz üzerinden okumanız" üzerinedir.
Seçimin galibi Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu hoca ve teşkilatıdır.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nden ve bilhassa Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’ndan beklentimiz partinin ilk yıllarındaki kozmopolit yapısına tekrar dönmesi ve demokrasi temelinde "ötekileri" kapsayan radikal girişimlerine devam etmesidir.
Adil bir kampanya süreci yürütülememesine rağmen 4 partinin temsiliyle neticelenmiş bir meclisi “farklı kesimlerin temsiliyeti” bağlamında olumlu buluyorum.
Sonuçlar ülkemize hayırlı uğurlu olsun.
Not: Seçimin kaybedeni Kamuoyu Araştırma Şirketleri'dir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.