Mehmet TAŞ
100 yıl önce ‘bugün’
100 yıl önce bugün ne olmuştu? Hatırlayanınız var mı? 100 yıl önce bugün Osmanlı İmparatorluğu Anadolu dâhil işgal edilmiş, Fransızların, İngilizlerin, Yunanlıların, İtalyanların işgali altında ve yer yer Ermeni katliamlarının yaşandığı günlerdi.
Tarih şuurundan nasibini alamamış, ne dinini biliyor ne de tarihini biliyor. Eline klavyeyi almış kimisi merhum son Osmanlı Padişahı Vahdettin’e kimisi de bir Osmanlı paşası olan Türk İstiklal Savaşı Kahramanı merhum Atatürk’e sallıyor.
100 yıl önce bugün, İngiliz Muhipler Cemiyeti başta olmak üzere Türk’e kefen biçen sözde aydınlar, sanatçılar ve bilumum işbirlikçiler ve bunların karşısına çıkan Kuvayı-ı Milliye, yerel kahramanlar ve milli düşünen din adamlarının kıyasıya savaşının yaşandığı o acı ve ıstırap dolu yıllar.
Kahramanmaraş işgal altında Ermenilerin taşkınlığı ve katliamları yaşanıyor. Bu şehirde de milli direniş için adımlar atılıyor. Yeri gelmişken Yörük Selim, Aslan bey başta olmak üzere Türk Kurtuluş Savaşının şehitlerini, gazilerini saygı ve muhabbet ile selamlıyorum. Türk’ü Asya steplerine kovmak isteyenlerin hezimete uğradığı ve Anadolu topraklarını savaşları kaybederek terk ettikleri o meşhur Kurtuluş Savaşlarımızın kahramanı Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basmak için İstanbul’dan gemiye bindiği ilk gün olan 15 Mayıs 1919 tarihinin önemi çok büyüktür.
Bilinçsizce geçmişe hakaret ederek bir yere varmamız mümkün değildir.
Şahıs ve isimleri kutsamakta doğru değildir. Biz millet olarak çoğu zaman kantarın topunu kaçıracak davranışlar gösteriyoruz.
Sevdiğimiz zaman neredeyse bir kutsallık addediyor, sevmediğimizde de sevmediğimizi şeytanlaştırıyoruz. Bir türlü orta yolu bulamıyoruz. Bunun için de savrulup gidiyoruz.
Tarih yazarlarımız da da aynı durum söz konusudur. Geçmişte yaşanmış olaylardan ya Kahraman ya da hain çıkartıyoruz.
Objektif bir tarih yazacak insanların son dönemde yetiştiğini görüyoruz. Bu insanlar olayları o günün şartlarında değerlendiriyorlar. Bu gün geçmişe küfrettiğimizde elimize ne geçecek? Oysa geçmiş geçmişte kalmıştır. Bize düşen geçmişten ders almaktır.
Bu duygular içinde 15 Mayıs 1919’da başlayan Türk Kurtuluş Savaşında emek veren, şehit düşen, gazi olan bütün atalarımızı saygı ve muhabbet ile selamlıyorum.
Başta Gazi Atatürk olmak üzere bütün Kahraman ve Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsınlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.