Ahmet Kutsi Tecer'in bir şiiri vardir. Hani der ya bütün sevgileri atıp içimden, varlığımı yalnız sana verdim ben, Elverir ki bir gün bana, derinden taa derinden, bir gün bana gel desin. İşte Tecer'in de dediği gibi ben de bazen aynı cümleleri kendime kuruyorum . Tüm sevgileri atıp içimden varlığın hakikati olan yüce Allah'a sevgimi veresim geliyor . Tüm kâinat varlık şarkısını kendi içinde söylerken benim kendi varlığım tüm acizliğiyle O'nun kapısında aşk bekçiliği yapıyor. Zerrelerden başlayarak tüm yaratılmışlar O'nun sevgisinin etrafında dönüyor.
Bir kitap okumuştum. Big Bang teorisi ile ilgili. Kitapta şöyle bir cümle geçiyordu. Yaratılmış her şey sonsuz uzay ve uzayın parçası olan dünyamız 14 milyar yaşında.
Bu sözün anlamını önceleri anlayamamıştım ama sonraları yazar aslında herşeyin tek bir madde olduğunu ve hala Big Bang'in devam ettiğini söylüyordu. Bir olanın içinde birler vardı. Yok olunca var olan birler. İşte bu yüzden tüm sevgileri atıp içimden tek bir sevgiyle tanışmak ümidi var içimde. Yunus Emre Hazretleri'nin yüzyıllar önce dediği gibi al gider benden benliği doldur içime senliği..Benlik kayboluncaya dek bir mucadele içinde kalacağıma da eminim. Çünkü baş gözünden ayri can gözü açılmadıkça hakikat görülmüyor. Erenler bu sırra erdikleri icin can gözleri görür olur. İşte Hacı Bayramı Veli gibi zatların eserlerini okumak bize tüm sevgilerin tek sevgi olduğunu öğretir . Hem Diyanetin hem de Milli Eğitim Bakanlığımızın bu konuya ayri bir önem vermesi gerekir. Çünkü Erenlerin menkabelerini okumak en güzel bir gönül egitimidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.