Fatmagül Abacı

Fatmagül Abacı

DEPREM DEĞİL,BİNA ÖLDÜRÜR

Türkiye gerçeği olan deprem tüm yurt sınırları içinde her ili ilgilendiren bir doğal afet. Ülkemizin coğrafi konum olarak bir yarım ada oluşu ve fay hatlarından dolayı deprem kuşağında yer almış olması bu konuyla ilgili olarak dikkatli ve duyarlı olma koşulu getiriyor.

Olası deprem esnasında neler yapılabileceği ve nasıl tedbir alınacağı konusunda bilgilendirildik. Toplanma alanları ve deprem çantası hazırlama gibi, merdivenlerden uzak durma gibi, balkondan uzak durma, kolon ve sabitlenmiş büyük eşya yanında başını iki elinle koruyup cenin pozisyonunda bekleme gibi.

En son Silivri açıklarında olan 4.4’lük depremde evde koltukta oturuyordum. Koltuk birden bire bir sıçradı. Üzerinde oturmuş olduğum üçlü koltuk gitti geldi. Avizeye baktım taşlar sallanıyor. Hemen üst kata çıkmak için ahşap merdivenlere koştum. Üst kata çıktığımda telefonumdan kaç şiddetinde bir deprem olduğunu son dakika haberlerini sorguladım. Âmâ bilgi henüz düşmemişti.

Yaptığım çok yanlıştı. Öyle bir durumda daha önceden belirlediğim koltukla kolon arasında cenin pozisyonunda bekleyecektim. Oysa panik halimle ne yaptığımı bilemeden en yanlış hareketi yapmıştım anlık olayda insan sağlıklı düşünemiyor. Tıpkı frene basması gereken bir inin gaza basması gibiydi. Ve Allah’tan uzun sürmedi.

***

Olası İstanbul depremi denen bir gerçek var.

-Ne kadar önlem alındı?

-Deprem anında hakikaten herkes kendinden isteneni yapabilecek mi?

-O kadar kalabalık ki kime yardım edilecek?

-Sokaklar dar ve araç dolu, kaçmaya kalksan diğer binada çok yakın. Kurtuluş çok zor.

-Hangi bina sağlam ki? Birçoğundan fazlası elli yaş ve ellili yaşlara yakın.

-Yeni yapılan binada acaba gerçekten deprem yönetmeliğine tamamen uyuldu mu?

-Olası bir depremde anavatanın gözbebeği konumundaki bu ilde çok hızlı depremden korunma yollarının acilen alınması gerekiyor. Üstelik yakın zamanda olacağı söyleniyor uzmanlar tarafından.

-Sanayi şehri, ekonomi şehri, sanat şehri, yeniliklerin olduğu ve ülkeye buradan yayıldığını düşünürsek aslında ne kadar ihmal edildiğinin farkı anlaşılır.

-Yaşlı binalarda yaşayanların birçoğu yenilemeye dairem küçülecek, benim istediğim gibi olmuyorsa onay vermiyorum diyor. Devlet bu konuda yaptırımını kullanmalı.

***

6.6 ‘lık İzmir depreminde gördük ki yine kolon kesmeler, yine komşunun duvarına yaslanmalar sebeplerin başında geliyor.

İnsanların hayatları bu kadar ucuz olmamalı.

Kontroller sıklıkla yapılmalı ve gerekenler en kısa zamanda kontrollü şekilde yerine getirilmeli.

İzmir depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Yaşadığım semtte tek bir bina yıkılmıştı oda kolonu kesildiği için çökmüştü. Çünkü oto galeriydi ve iki araba daha sığdırabilmek adına kaç kişinin canına mal olmuştu.

***

Japonya gibi depremi kabullenmek ve gerekli tedbirleri almak elzemdir. Vatandaşın sağlığı ve hayatı için, ülkenin sağlıklı ve huzurlu olabilmesi için adım atmak gerekmektedir.

Üstelik bir de covid-19 var ki bu da ayrı başlı başına bir sorun.

Bu günlerde dilimizden düşmeyen evde kalsan deprem, dışarı çoksan corona var, diyor konuştuğum herkes.

Allah hepimizin sağlığını korusun.

Huzurumuz ve eski sağlıklı günlerimize geri kavuşmak dileği ile

Kalın sağlıcakla.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatmagül Abacı Arşivi

Nebi

17 Ekim 2024 Perşembe 17:13