Zamanın birinde, yazılarını yazmak üzere, okyanus sahiline giden bir bilim adamı varmış.
Çalışmaya başlamadan önce, sahilde, bir saat yürüyüş yaparmış.
Günün birinde, yürürken, kumsala doğru baktığında, dans eder gibi bir hareketler yapan bir insan silueti görmüş.
Gülümsemiş ve ona yetişebilmek için, adımlarını hızlandırmış.
Yaklaştıkça, bunun bir genç adam olduğunu ve dans etmediğini görmüş.
Birkaç adım koşuyor, yerden bir şey alıyor ve elindeki plastik kovaya atıyormuş.
Biraz daha yaklaşınca, seslenmiş:
"Günaydın! Ne yapıyorsun böyle?"
Genç adam, durmuş.
Başını kaldırmış ve cevap vermiş:
"Sahildeki plastik kapakları topluyorum."
"Sanırım şöyle sormalıydım" demiş, bilge adam,
"Neden plastik kapakları topluyorsun?"
"Güneş çoktan yükseldi ve sular çekiliyor. Eğer onları toplamazsam, balıklar ve kuşlar, sularla denize giden plastik kapakları yiyecek sanıp yutacak ve ölecekler."
"Ama delikanlı, görmüyor musun ki; kilometrelerce sahil baştan aşağı plastik kapaklarla dolu. Bir kapak toplamışsın, ne fark eder ki?"
Genç adam, kibarca dinlemiş.
Eğilerek, yerden bir plastik kapak daha almış.
Kovasına atarken, cevap vermiş:
"Bunu yutacak balık için fark etti!"
Bu cevap, bilgeyi şaşırtmış.
Ne söyleyeceğini bilemiş.
Kulübesine dönmüş.
Gün boyunca, bir şeyler yazmaya çalışırken, genç adamın görüntüsü gözünün önünden gitmemiş.
Aklından çıkarmaya çalışmış. Ama, bir türlü olmamış.
Nihayet, akşama doğru, o koca bilim adamı, bu gencin davranışının özünü kavrayamadığını fark etmiş.
Anlamış ki;
Genç adamın aslında yaptığı "Evrende bir gözlemci olmak ve olup biteni izlemek değil, bir oyuncu olmak ve fark yaratmak."
Utanmış.
O gece, sıkıntı içinde yatmış.
Sabah olduğunda, bir şey yapması gerektiğini bilerek uyanmış.
Yataktan kalkmış giyinmiş.
Sahile inmiş.
O genci bulmuş ve bütün sabahı, onunla sahildeki plastik kapakları toplayarak geçirmiş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.