Günün koşuşturması arasında hayatı ıskalıyoruz.
Bir günaydını, bir esenlik dilemeyi, hayırlı işler dilemeyi,bir küçük iltifatı, küçük bir gülümsemeyi…
Oysa insan arasındaki iletişimde olmazsa olmazları.Küçük sözler ama etkili.İnsanı motive eden, yaşam sevincine gülümseme katan bir küçük eylemler ve sözler.
Oysa ömre ne kadar güzellik sığdırabilirsek o denli güzel geçecek. Güzelleşin azizim.İnsan kulaktan beslenir. Eylemle birleşince uyumlu ortamlar çoğalacak.Bu da stresin gitmesini sağlayacak.
Hata yapılabilir netice de robot değiliz ki bir vidayla işler yeniden kaldığı yerden devam etsin.Varlığımızın temeli en asli görevimiz yaşamak.Öyleyse hakkını vermek gerek. Yaşadığımız dünya dahi bile insan için yaratılmışsa kıymetimizi varın anlayın gari.
İçinde yaşıyoruz lakin o denli düşünmüyoruz ki bugün yaptığımızın ve söylediğimizin karşımıza çıkacağını dahi unutuyoruz.Etme bulma derler, söylenen sözler dolaşır seni bulacak derler .Öyleyse kötü olmaya kötülüğü tercih etmeye gerek var mı ? İnatla yaşamın dışında kalmak, bencil olmak nereye kadar.Üstelik insan toplumsal yaşama en ihtiyaç duyan varlık.
Sevgiyle bu dünyaya bırakılmışsak ve bunca sevgi duygusu için de kem sözlere ne gerek? Kötü olmaya ne gerek ?
Dostça ve insanca yaşamak yakışır insana.İnsanda yakışanı yapar.Öyle ki kemden uzaklaşır iyiliğe yol alır.
İnsan varlığı insanla güzelleşir.Güzelliklere gark olmak ve huzurlu yaşam alanları için çok şeyde gerekmiyor.Sorumluluklarını bil ve sevgiyle gülümse.
Bu kadar sevgi içinde ne ara kötülük çıkarıyor küsüyorsunuz,kırıyorsunuz değil mi ama ?
“Ne elinizden gidene ne gelen dertlere üzülmeyesiniz “–al-i İmran -153-
Çünkü ne hüzünler,dertler kalıcı ne de mutluluklar daim olacak.Her şey geçiyor. İnanalım ki yaşadıklarımız da geçecek.Ve düşünün neler geçmedi ki ?
Lütfedip bir az düşünürsek birbirimize ve kendimize de hak vereceğiz.
Huzurla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.