Allah,imtihan amacıyla yarattığı dünya hayatını zıtlıklar üzerine inşa etmiştir. Bu nedenle dünyada iyi de var kötü de,mutluluk da var acı da,hayır da var şer de. Her şey zıttıyla kaim.

Bu dünyaya imtihan edilmek amacıyla gönderilen insan da bu zıtlıklar arasında yaşamını sürdürüyor.Dünya hayatında türlü zorluklarla sınanıyoruz. Kah bir deprem,kah bir sel,kah bir virüs,kah bir trafik kazası... Hiçbirimiz bu imtihanlardan muaf değiliz.

Mutluluk üzerine yüzlerce kitap yazılıyor. Çoğumuz mutlu bir hayatın,acısız bir hayata eş olduğunu düşünüyor.Gerçekten böyle mi acaba?

Robert Nozick adlı bir sosyal bilimci ‘’Tecrübe Makinesi’’adını verdiği bir düşünce deneyi yapıyor.

Şimdi bu deneyde bir denek olduğunuzu hayal etmenizi istiyorum. Nöropsikoloji öyle bir seviyeye gelmiş ki,beyninize uyarılar göndererek istediğiniz her türlü hazzı yaşabileceksiniz,ne isterseniz yerine gelecek.Hiç acı çekmeyecek,mutsuz olmayacaksınız.Size arzu ettiğiniz ne varsa her deneyimi yaşatacak bir deneyim makinesi kısaca. Ancak siz bu sırada beyninize elektrotlar takılmış halde,bir sıvı tankının içinde sürekli yatıyor olacaksınız. Hayattaki tüm arzularınızı önceden programlayıp ömür boyu bu makineye bağlı kalmak ister miydiniz?

Bir yanda her arzunun ve tutkunun gerçekleştiği haz dolu ‘’mış’’ gibi bir yaşam, diğer yanda ise beklendik tüm acılar,hayal kırıklıkları ve yoksunluklarla dolu,başarılar ve başarısızlıklarla yoğrulmuş ‘’gerçek’’ bir hayat.

Nozick’in yaptığı deneyde çoğu insan tüm cazibesine rağmen makineye bağlanmayı seçmemiş.

Bence günümüzdeki ruhsal sıkıntıların,boşluk hissinin temelinde sürekli mutluluk ve haz beklentisi içinde olmamız yatıyor. Bir amaca hizmet eden,anlamlı bir hayat sürmek konusunda sıkıntılarımız var. Hiçbir çaba göstermeden her şeyi elde edelim,hiç zorluk çekmeyelim,acı çekmeyelim istiyoruz.

Yeni haftadan,yeni aydan,yeni yıldan,tanıştığımız yeni insanlardan kısaca her şeyden güzellik bekliyoruz. Sosyal medya bu temennilerle dolup taşıyor şu günlerde. Yeni yıl güzellikler getirsin hepimize diyor herkes. Hayata hiçbir güzellik katmadan hep güzellik bulalım istiyoruz. Peki hiç soruyor muyuz kendimize;’’Ben bu hayata ne verdim de,karşılığında ne bekliyorum?’’ diye

Bir söz vardır hayata ne verirsen karşılığında onu alırsın diye. Hatta bunu anlatan bir çok hikaye vardır. En sevdiklerimden birisi baba ile oğlun dağ hikayesi. Bilmeyenleriniz için anlatmış olayım.

Dağlık bir bölgede baba ile oğul yürürken,çocuğun ayağı taşa çarpar ve çocuk acıyla ‘’Ahhh!’’ diye bağırır. Dağdan aynı ses yankılanır. Bu sesi duyan çocuk hayretle etrafına bakar kimseyi göremez. Merakla sen kimsin? diye seslenir. Aldığı tek yanıt sen kimsin? olur. Çocuk bu yanıta çok sinirlenir ve öfkeyle bağırır ‘’sen bir korkaksın’’ diye. Ve dağdan aldığı yanıt ‘’Sen bir korkaksın ‘’ olur. Çocuk şaşkınlık içinde babasına bakar ve baba ne oluyor? der. Babası izle şimdi oğlum der ve dağa doğru ‘’sana hayranım’’ diye bağırır ve aynı şekilde karşılık bulur. ‘’Sen harikasın’’ diye seslenir ve dağdan da aynı şekilde ‘’sen harikasın’’ karşılığını alır. Baba, şaşkınlıkla kendisini izlemeye devam eden oğluna döner ve durumu açıklar. Oğlum,insanlar buna yankı derler ama bu aslında gerçek hayatın ta kendisidir. Hayata ne verirsen sana onu yansıtır. Senin davranışlarının bir aynasıdır. Eğer hayatında daha çok sevgi istiyorsan,insanları daha çok sev. Sana saygılı davranılmasını istiyorsan,insanlara saygı göster. Başkaları tarafından anlaşılmak istiyorsan ,önce başkalarını anlamaya gayret göster. İnsanların sana hoşgörülü ve sabırlı davranmasını istiyorsan,önce sen insanlara karşı hoşgörülü ve sabırlı ol. Hayatta ne ekersen onu biçersin . İnsanların hayatı tesadüfler sonucu oluşmaz. Hayatımız,davranışlarımızın yansımasından başka bir şey değildir der.

Peki bizler sevgili okur,bizler hayata ne veriyoruz?

Doğaya,insana,hayvanlara hak ettikleri değeri veriyor muyuz? Sadece kendi hayatımızda mutluluk ve hazza odaklanmadan başkasının hayatını güzelleştirmek için,onları mutlu etmek için bir şey yapıyor muyuz? Karşılık beklemeden bir iyilik yapıyor muyuz? Zorluklar içerisinde olan birine yardım eli uzatıyor muyuz? Bir çocuğu sevindiriyor muyuz? Sahi sevgili okur biz dünyaya ne veriyoruz da,ne karşılık bekliyoruz? Bu soruları kendimize sormamız için yeni yıl vesile olsun. Ve unutmayalım ki;yeni olan bir şey sizi ve yaşamınızı değiştirmez,hiçbir şeyi değiştirmez.Yeni yıl,yeni arkadaş,yeni eşya...Sizi değiştirecek,size güzellik getirecek tek şey; yeni bir başlangınç,yeni bir bakış açısı,yeni bir amaç ve anlamlı bir hayat için çabadır. 

Rabbimizden ömrümüzün kalan kısmını,geçen kısmından hayırlı eylemesini niyaz ediyor,2021 yılının güzellikleri kendi ellerimizle inşa ettiğimiz,hayata güzellik ve anlam kattığımız,sağlıklı ve huzurlu bir yıl olmasını diliyorum.

Hepinizin yeni yılını kutluyorum.

Harcamadan ve harcanmadan zamanınızın bereketi bol olsun.
Sevgilerimle.