Mehmet YÜZBAŞIOĞLU
İktidarın Gücü Ve Muhalefet
Gerçek demokrasi ile idare edilen ülkelerin olmazsa olmazı “siyasi parti”lerdir..
İktidar da, muhalefet’te olması gerekmektedir.
Muhalefet; iktidarı eleştirmek ve denetlemek, halk ile siyasi iktidarı arasında aracılık yapmaktır.
Muhalefet iktidarın “güven sibobu” dur. Gerektiğinde eleştirecek ve gerektiğinde “dur” diyecek.
Ancak:
Muhalefet’te akıllı ve mantıklı projelerle iktidara yön verecek ülkenin kalkınması ve gelişmesi için yol gösterecek…
Akıl verecek…
Diğer demokrasi ile idare edilen ülkelerde siyasi partiler nasıl bir çalışmalar yapıyor. Bunu bilmiyoruz.
Ülkemizde 1950 yılında tek partili dönemden çok partili bir sisteme geçtikten sonra; iktidarların “ak” dediğini muhalefetlerin “kara” demek gibi bir alışkınlığı var.
Bunun aksine muhalefet ne olursa olsun -başucu kitabı gibi ne derse desin yine- olumsuz karşılanmaktadır.
AKP iktidarında da, diğer iktidarlarda da bunları yaşararak gördük. İktidar ve muhalefet kavgası hep olmuştur. Olmaya da devam etmektedir.
Tabi ki bu kavgaların ülke insanları tarafından hoş karşılandığı da söylenemez…
**
İki gün önce MHP Genel Başkan Yardımcısı sayın Oktay Vural, ilimizdeydi.
Burada basın toplantısı yaptı ve sohbet etti, esnaf ziyaretlerinde bulundu, halkın dertlerini dinledi.
Sayın Vural, parti ve TBMM’de, MHP’nin önde gelen ve ağzı laf yapan sözcüsüdür.
Tüm açıklamaları o yapar, düzgün konuşur. Biraz da sert konuşur.
Meclis’te, toplantılarda ve mitinglerde sert konuşmak siyasetçilerin başlıca vazgeçmediği bir üslup haline geldi.
Onun için çok yumsak olarak bilinen CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bile sayın Başbakan’a laf yetiştirmek için ne kadar sert konuştuğuna tanık oluyoruz.
Sayın Oktay Vural, her zaman konuştuğunu ilimizde de dile getirdi.
Sayın Vural, AKP ve CHP’ye yüklenerek “Biri AKP, diğeri CHP. Yeni bir kutuplaşmayla bu milleti birbirine düşman kılmak suretiyle bu olaylardan medet uman, siyasi rant elde etmek isteyen bir siyasi yapılanmayla karşı karşıyayız. AKP’nin Türkiye’yi getirdiği şiddet sarmalından memnun değiliz…” dedi.
Sayın Vural’ın bir siyasetçi olarak elbette eleştirmek görevidir.
Diğer taraftan:
Gerçekten iktidar olmak istiyorsan, nasıl bir politikan olacak? “Ülkem kalkınacak mı refah seviyesi yükselecek mi?”, “Benim kazancım artacak mı?”, “Çocuğuma iş bulacak mısın.?” vs,vs.vs.
Halk bu konuda inandırıcı projeler istiyor.
Günümüze kadar gerek CHP, gerekse MHP doğru dürüst inandırıcı bir projeyle halkın karşısına çıkmadı.
Esas Türkiye’nin sorunu da muhalefetin yeteri kadar etkili olamayışı..
Onun için AKP, seçimlere kadar ne olur bilemeyiz ama şu anda alternatifi olmayan bir konumda.
İktidar patisi ve Başbakan sayın Recep Tayyip Erdoğan yanlış yapabilir. Ama diğer yandan bu 10 yıllık iktidarda döneminde ulaşımda sağlıkta ciddi yatımımlar yaptı.
Bu güçlü iktidar karşısında proje üretemeyen muhalefet partileri, proje üretemeyen güçsüz, sözü geçmeyen bir parti durumdadır.
Suriye politikasında, barış sürecinde, Gezi Parkı eylemlerinde ve dış politikada mutlaka tenkit etmek muhalefet partilerinin görevidir.
Ama muhalefet bunun karşısında da inandırıcı olmak zorundadır.
Birbirlerini kötüleyerek bir yere varılmadığını hep birlikte görüyoruz.
10 yıllık iktidar partisinin bazı olumsuzluklara rağmen hala gücünü koruyor, oyunu artırıyorsa CHP ve MHP’nin oturup düşünmesi gerekmektedir.
Ama halkın ne istediğini bir analiz edildiği takdirde; halk her şeyi en doğru şekilde yol göstererek anlatacaktır.
Bir mahalle toplantısında, bir köy kahvesinde, yapacağınız küçük toplantıda bile halkın nasıl bir yönetim istediğini anlamak zor olmayacaktır.
Gerçek bir demokrasinin güzelliği de buradadır.
Kahramanmaraş MHP teşkilatına da gelince onlarda da büyük bir kopukluk var. Milletvekili sayın Mesut Dedeoğlu’nu içlerine sindirmiş değiller.
Dedeoğlu ile parti teşkilatındaki bu olumsuzluklar kimsenin gözünden kaçmamaktadır.
İlimizde MHP eski gücüne elde etmesi için mutlaka parti için olumsuzları ortadan kaldırması gerekiyor.
Bu olumsuzluklar CHP’de de mevcut. Kahramanmaraş Milletvekili sayın Durdu Özbolat ile il teşkilatı arasında da bir türlü uyum sağlanmış değil.
Bunu AKP’de görmek mümkün değil. Çünkü orada ki parti sistemi çok farklı işliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.