Esat BEŞER
Küreselleşmede Abd’nin Rolü Ve Uluslararası Kuruluşlar
Birçok konuda olduğu gibi, küreselleşmede de ABD, başrolde bulunmaktadır.
Nedeni şu ki; iki kutuplu siyasal düzenden sonra, dünyanın yeni düzenini oluşturmak, büyük ölçüde, ABD’nin tekelinde kalmıştır.
ABD ise, bu tekel konumunu, elbette kendi dünya hâkimiyetini pekiştirmek için kullanmaya çalışmaktadır.
Ki; bu çaba, aslında ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında başlattığı bir sürecin uzantısı olarak da görülebilir.
Hedefi; Uluslararası Yapılanma
Keza, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, ABD, ekonomik, sosyal ve politik bir uluslararası yapılanmayı hedeflemiştir.
Bu amaçla, ABD, birçok uluslararası örgütün kurulmasına öncülük etmiştir.
Uluslararası Para Fonu, Ticaret ve Gümrük Tarifeleri Genel Anlaşması, Dünya Ticaret Örgütü ve Dünya Bankası, küreselleşme; Avrupa Birliği, Kuzey Amerika Ülkeleri Serbest Ticaret Anlaşması ve Avrupa Serbest Bölge Birliği ise, bölgeselleşme çerçevesindeki iş birliğini simgelemekteyse de bu kuruluşlara ve dünyanın geleceğine yön veren asıl güç, ekonomisi güçlü devletlerin oluşturdukları özel gruplardır.
Nedir bu gruplar?
G-5: ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere
G-7: G-5 + Kanada ve İtalya
G-10: G7 + Belçika, Hollanda ve İsveç
İsviçre, gruba sonradan katılmıştır. Ama, grubun adı yine de değişmemiştir.
Malumunuz üzere, ülkeler arasında, ekonomik, politik ve teknolojik bağların artması, iş birliği hareketlerini körüklemektedir.
Bu Israr Niye?
Bu siyasi yapılanma sürecinde, ısrarın en önemli nedeni; ABD ekonomisinin devleri konumundaki şirketlerin, dünya pazarlarında serbestçe hareket edebilmelerini sağlamaktır.
ABD kökenli şirketlere bakılacak olursa, bunların uluslararası niteliğe kavuşma veya dışa açılma sürecinde öncü oldukları görülmektedir.
Dipnot: YÜCE İNSAN! Rabbim, dostluğumuza; baba – oğul ilişkimize zeval vermesin. Âmin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.