Abonesiydim… Kesintisiz olarak on yıla yakın okudum.

Zevkle okudum! Yazarlarından feyz aldım.

 “Dik” ve “cesur” bir duruşu vardı çünkü. Çünkü “buhranlı” günlerde emsalleri gibi “yön” değiştirmiyordu. Çünkü 28 Şubat Post Modern Darbesi’nden sonra ancak Akit kesiyordu.

Çünkü “İnanların gür sesi”ydi!

Hatta hızımı alamayıp, uzun süre “okur postası”na yazılar da yazdım.

***

Ak Parti kurulmuş ve halkın büyük teveccühü ile iktidara gelmişti. Şimdiki gençler kısa pantolonla gezerken biz de “kurucular” listesine ismimizi yazdırmıştık övünmek gibi olmasın(!!).

O süreçte en çok merak ettiğim şey ise, okuru olduğum Akit’in Ak Parti iktidarından sonra nasıl bir tavır takınacağıydı. Yani gazete, “duruşundan” taviz vermeyip gerektiğinde eleştiri oklarını tereddütsüz saplayacak mıydı, yoksa hükümetin “dümen suyu”na mı girecekti..!!

Büyük ölçüde “evet” ama keşke tam olarak “Dik duruşunu sürdürdü” diyebilseydim.

Ah şu “nefis” …

Ah şu “ballı” reklamlar ve ah şu devlet büyükleriyle yapılan görkemli seyahatlar… 

***

O vakitler Kahramanmaraş’ta Ak Parti’nin gücünü elinde tutan bazı kişilerin, Ak Partili Ilıca Belediyesi’ni linç ettiklerini ve halka haksızlık yapıldığını (O süreci herkes yakından biliyor detaya girmeye gerek yok!!) anlatan bir yazı göndermiştim de yürekleri yetip gazeteye koy(a)mamışlardı. Oysa aynı yazıyı başka bir gazete yayınlamıştı.

İlk hayal kırıklığını yaşatmıştı Akit…

Buna rağmen “pişman” mıyım?

Asla…

Ancak çok kızgınım.

***

Akit gibi, milli ve manevi değerlerden asla taviz vermeyen bir gazete nasıl olurda yayınladığı bilmecesinde “Kahramanmaraş’a niçin kahraman ünvanı verilmiştir?” sorusuna “Şanlıurfa’yı kıskandığı için” cevabını verebilir?

Akit soracak başka bilmece mi bulamamıştır, yoksa bilinçaltında taşıdığı fikrini beyan etmek için mi böyle bir densizlik etmiştir.

Akit bilmez mi ki Kahramanmaraş’ın “kahramanlığı” bilmecelere ve abuk subuk bulmacalara malzeme yapılamaz. Sırf okurları hoş zaman geçirsin diye eğlence sayfalarına konu edilemez.

***

Tamam, siyasi çabalar sonucu 2008’de Gaziantep’e, 2016’da Şanlıurfa’ya istiklal madalyası; Ankara’nın Kazan İlçesi’ne ise 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra “kahramanlık” unvanı verildi. Ama Maraş, bileğinin gücü ile “kahraman” olmuştur. Tarihe; “kendi kendini kurtaran şehir olarak” geçmiştir ve dünyada “ilk ve tek madalyalı şehir” unvanını 83 yıl şerefle, onurla ve gururla taşımıştır.

Kahramanmaraş “birilerini kıskandığı için” değil, Türk’ün onurunu, namusunu, vatanını, bayrağını, dinini korumak için savaş vermiştir ve “kahraman” olmuştur.

Eğer Akit bunları bilmiyorsa gitsin Fransa’ya sorsun!

***

Akit’e sosyal medyada tepkiler çığ gibi... Herkesin ağzını büzemezsin.  Yerinde ve dozunda olanlar da var, amacını aşanlar da…

Ama bu durumun farkına vararak haber yapıp kamuoyunun bilgilenmesini sağlayan Kanal Maraş’ı tebrik ediyorum.

Sadece dış düşmanlara karşı değil, “içimizdeki şapşallar”a karşı da topyekün uyanık ve diri olmalıyız.

Akit’e düşen; sorumlu gazetecilik örneği göstererek “HALT ETTİK” deyip KAHRAMANMARAŞ’ın her ferdinden özür dilemektir.

Hoşçakalın…