Abdulbaki GÜNIŞIĞI
Ukrayna, Kazakistan, Surhay, Kazanuko Jabağı Ve Birleşik Kafkas Cumhuriyeti
Rusyanın ukraynayı işgali ve işgal’e sebeb teşkil ettiğini söylediği bahaneleri, tarihin zavallılar ve akılsızlar üzerinde defalarca tekerrür edeceğinin bariz bir göstergesidir.
Merhum Kadir Mısıroğlunun bu meş’um hadiseyi önceden bildiğini söyleyenlerin bir kısmı, merhum tarihçiye olacakları bilen güya müneccim benzetmesi yapmak çirkinliğini göstermişlerdir. Oysa merhum Mısıroğlu geçmişini gayet iyi bilip, geleceğimizi ile ilgili güzel bir tahlil yapabilen nadir insanlardan birisi olarak tarihin okunup üzerinde düşünülmesi gereken en değerli kitaplardan olduğunu bilen insanlardan idi. Belirli bir kültür seviyesindeki her kes, geçmişinden ders alanların, geleceklerini daha güvenli yapabileceklerini bilir. İnsanlardaki medeni gelişme maddi olsun manevi olsun, geçmişin tecrübelerini değerlendirerek geleceği şekillendirmeye gayret edenlerin eseridir.
Yazımıza basma kalıp bu cümleler ile başlamamın en büyük sebebi, bizim geçmişimiz ile yaşadığımız büyük kopukluk yüzünden geleceğimizi kurar iken yaptığımız vahim yanlışlardır. Geçmişini bilenler, atalarının düşmanlarını, onların geçmişte neler yaptıklarını, buna mukabil atalarının onlara nasıl bir karşılık verdiğini, bu karşılık neticesinde neleri kazanıp neleri kaybettiğimiz tahlil ederler. Geçmişteki hataları tekrar etmemek için de, aynı hataları tekrarlamamak gibi tedbirler alır, yeni nesli buna göre yetiştirirler. Atalarımız su uyur düşman uyumaz. Ayağını yorganına göre uzat. El den alınan silah ile vatan korunmaz. Ayıdan post Urus’tan dost olmaz. Hz. Peygamberin siz onların dinine girmedikçe sizi kabul etmezler gibi sözlerini dinleyerek büyüyen ve buna göre alt yapısını kuran Türk gençliği bu günkü hadiseler karşısında en güzel savunmayı yapacak bir halde olur idi.
Fakat haberlerde konuşulan en önemli konulara kayıtsız, bilgisiz, umursamaz bir gençlik yetiştirmişiz. Haberlerde binlerce insanın evinin yıkıldığı, hayatının mahvolduğunu çekirdek çıtlatarak seyreden, hatta utanmazca değerlendirmeler yaparak, Ukraynalı erkekler savaşsın kadınları bize mülteci olarak gelsin diyecek kadar seviyesi düşük insanlar yetiştirmişiz. Hatta yapılan birkaç ankette, Suriyeliler gönderilsin, yerine Ukraynalılar gelsin diyerek, yüz yıl önce savaştığı en zalim bir millete kucak açar iken, yüz yıl önce vatanı olan Suriye ve yakın coğrafyadan gelen, Çanakkale başta olmak üzere onlarca cephede omuz omuza savaştığı dindaşını, soydaşını koğmak isteyen bir nesil yetiştirmiş isek, aynı delikten defalarca ısırılır ve aynı çukura defalarca düşeriz.
Yürekler bir vurmaz ise ya Rus vurur veya başka bir islam düşmanı millet. Yazımın başlığında adını yazdığım, merhum kazanuko jabağı( kazan oğlu yün-yapağı) İran Türk hanlarından en büyüklerinden birisi olan Nadir Şah Avşar zamanında, nadir şahın Kafkasya ya yapmış olduğu bir askeri sefer karşısında birleşik Kafkas ordusunun teşkilinde önemli payı olan, aslen Balkar asıllı bir aksakallı olup, Kabartay beylerince büyütülen birisidir. Merhum Kazanuko jabağı, o günün kafkasyasında onlarca ayrı veya uzak yakın diller konuşan, fakat tamamı sünni Müslüman olmasına rağmen kabilecilik cahiliyeti yüzünden birbirinin hasmı olan, çeşitli Türk ve Kafkas boylarını ilk defa olarak bir araya getiren, Birleşik Kafkas cumhuriyeti kurulmadan önce bu birliği bir savaş için dahi olsa yapan kişidir. O günlerde Nadir Şah hiç yenilmemiş bir cengaver idi. Birleşik Kafkas ordusunun kumandanlığı ise kumukh asıllı bir Türk hanı olan Mehmet han da idi. Surhay ise onun oğlu olup, o savaşın kazanılmasında en büyük paya sahip kişi idi. Birleşik Kafkas ordusunun manevi mimarı ve aksakalı ise alim bir kişi olan merhum jabağı idi. Savaş kazanıldı ve Nadir şah kafkasyadan eli boş döndü. Savaştan sonra, jabağı beg, Kafkasyalılara şunu tavsiye etti. Bu savaşı kazanmamızın sebebi bir olup, gücümüzü birleştirmemiz olmuştur. Nadir Şah ve Osmanlı devletinin ve dahi Müslümanların en büyük düşmanı Rusların daimi orduları vardır. Sadece bir savaş için toplanıp dağılmazlar. Bizde bu savaştan sonra dağılmayalım ve bu orduyu büyütelim ve daimi olsun demiş, fakat o günün cahil boy beyleri kendi dar fakat sözünün geçtiği derebeyliği makamını, devlet olmaya tercih etmişlerdir. Rusya bu kendi başına dünyanın sahibi olduğunu zan eden kafaları çok iyi biliyor ve birini diğerine vuruşturmayıda. Sonunda tıpkı Kazan, kırım, kasım ve astrahanlığı birbirine vurdurup hepsini kendisine esir eden Rusya Kafkasya daki bu dağınıklıktan faydalandı ve Şeyhşamilin birlik için yaptığı bütün çabalara rağmen, o savaşlarda önce Surhay şehid ve ardından şeyhşamil esir edilerek bitirildi.
Rusyanın aynı oyunları, aynı kafa yapısına sahip bütün Türkistan da uyguladığını ve üç beş asker ve bir iki top ile koskoca ata yurdumuzu utanç verici bir şekilde işgal ettiğini artık bilmeyen kalmadı. İslamın emrini unutan, okumayan, kendini geliştirmeyen ve kendi kardaşına zulm edenleri Allah Rus eli ile zelil etti. Komünist Rusya, çarlık yıkıldıktan sonra kuruldu. Çarlığın yıkılışı Ruslar için kanlı oldu ve devletleri zayıfladı. Az çok okumuş tahsilli Türk gençlerinin gayreti ile Rus boyunduruğundan kurtulan onlarca Türk ve Kafkas kökenli devlet kuruldu ve iki yıl yaşadılar. Ta ki, Ruslar kendi içinde birliğini sağlayana kadar. İşte kuzey Kafkasyada da, kazanuko jabağıdan sonra kurulan birleşik Kafkas cumhuriyetinin resmi dili kumuhk Türkçesi ve devlet bütün kafkasyayı kapsıyor idi. Yani devletin resmi de olsa tek dili vardı. Bu birliği sağlayan en önemli amil idi. Bir on sene daha bu şekilde sürse idi belki Rusya bir daha buraları ele geçiremeyecekti.Fakat tarihini iyi bilen, düşmanlarının zaaflarını ve faziletlerini gayet iyi öğrenen Rus entel takımı, ilk fırsatta komünist iddiaları, Rus milliyetçiliğinin gizli maskesi altında, sadece Ruslara hizmet eden ve iddia ettiği fikrin aksine diğer milletleri Ruslara köle eden bir rejim haline getirdiler.
Aradan geçen nerede ise doksan sene sonra, komünist Rusya dağıldı. Kısmen dağıldı. Bu dağılmadan fırsat ile gene onlarca müstakil devlet ortaya çıktı. Bu devletlerin büyük çoğunluğu ise Türk devletleri oldular. Rusya çarlıktan komünist sisteme geçip, ayakları üstünde durmak için iki yıla ihtiyaç duymuştu. Şimdi aynı Rusya bu gücüne otuz sene sonra kavuştuğunu zan ediyor. Neden zan ediyor diyorum. Çünkü 1918 lerde gücünü kazanan bir Rusya var iken, karşısında gücünü toparlayan Türk devletleri ve yeni bir nesil yoktu. Şimdi Rusya gücünü toplasada, kendisinden ayrılanlarda belli bir güce, yakın ilişkiler kurdukları yeni dostlara, hatta Ruslar içinde dahi kendilerine yakın insanlar edindiler. Bu gün Ukrayna ya saldıran Rus devletinin, gene rus tebaasının büyük kısmı, Ukrayna ile yapılan savaşa ve ukrayna’nın işgaline karşıdır. Fakat işgali yapan ve savaş açan zihniyet ise 1918 deki zihniyet ile aynıdır. Türklere ve diğer milletlere düşen ise, atalarının 1918 deki yokluk ve güçsüz hallerinden farklı olduğunun şuurunda olarak bu işgale karşı çıkmaları olmalıdır. Bu imtihanda ilk sınıfta kalan devlet maalesef Kazakistan oldu. Bu günkü kazak devlet adamları kendi insanlarına ihanet ile, en küçük bir karmaşada kağıttan bir devlet olduklarını gösterip, katillerinden imdat istemiş ve Rus işgaline zemin hazırlamışlardır. İnşallah yanılırım. Fakat putin denen katili cesaretlendiren ve Ukrayna ya savaş açmaya iten en büyük sebebin, aynı neticeyi Ukrayna dada alacağını zan etmesi olmuştur. Putin bu savaşa başlar iken, tıpkı Kazakistan da ki gibi, devlet adamlarının kendi eli ile Ukrayna’yı teslim edeceğini ve birkaç münferit çıkışında kendi askeri ile önleneceğini düşünmüş idi. Kendi adıma ukraynanın vermiş olduğu mücadeleden dolayı, Kazakistan ve üç metrelik toprak için kardaşları ile savaşan kırgız, tacik ve özbekler adına utandım.
Kazanuko jabağının tavsiyelerini dinlemeyerek, vatanları, dinleri ve maddi ve manevi bütün kültür değerleri bir olan, fakat küçük farklar ile ayrı lehçeler konuşan insanların bir araya gelememesi bir devlet kuramaması ve hatta Rus’la işbirliği yapıp bir birinin kuyusunu kazması sonunda hepsi tek tek Ruslara esir oldular. Bütün Türkistan aynı sonucu yaşadı. Şimdi Tarihten ders alanlar ile almayanları anlama zamanı geldi. Bakalım üç karış toprak için birbirini vuran Türkistan devletleri, Rusya ya karşı aynı mücadeleyi vereceklermi?Tarihden ders alanlar aynı delikten iki defa ısırılmaz. İnşallah bütün islam dünyası geçmiş son üç yüz yıldaki perişanlığından ders almıştır. Her şey Rabbimin rızası içindir. Vesselam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.