En hızlı kirlenen deniz: Karadeniz
PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Türkiye kıyılarının daha çok diğer ülkelerden gelen atıklar sebebiyle kirlendiğini belirterek, "Karadeniz, kıyı ülkeleri ve Tuna'dan gelen atıklarla diğer denizlere oranla daha hızlı kirlenmektedir" dedi.
Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53'ünün dış kaynaklı olduğunu belirten Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, özellikle Lübnan'ın Sayda sahilindeki düzensiz depolama alanlarından denize karışan atıkların Akdeniz kıyılarını, Suriye'nin Lazkiye kentinin atıklarının Hatay'ın Samandağ kıyılarını, Tuna Nehri ile gelen atıkların ise Karadeniz'i tehdit ettiğini belirtti. Özellikle Karadeniz kıyılarının diğer denizlere oranla daha ciddi tehdit altında olduğunu belirten Eroğlu, "Özellikle Tuna'dan gelen kirlilik, sanayi atıkları, kıyısal alanların aşırı ve düzensiz kullanımı, aşırı ve yasa dışı avcılık, gemi ve kara kökenli kirlenme, yabancı türler ve küresel iklim değişikliği gibi tehditler nedeniyle Karadeniz'de canlı kaynakları tükenme noktasına geldi" dedi.
KARADENİZ'İN İLGİNÇ ÖZELLİĞİ
Karadeniz'in insan kaynaklı pek çok tehdide maruz olmasının yanı sıra dünyanın en büyük anoksik (oksijensiz) hacmine sahip kapalı bir deniz olduğunu vurgulayan Eroğlu, yine Türkiye'nin deniz ürünlerinin yüzde 70'inin Karadeniz'den geldiğine dikkat çekti. Ağırlıklı olarak çıkarılan balıkların hamsi, istavrit, sardalya ve palamut gibi yüzey balıkları olduğunu ifade eden Eroğlu, "Dolayısıyla Karadeniz'de Tuna Nehri'nden gelen atıkların önlenmesi ve temizliği hem bizim sağlığımız hem de bölgenin en önemli geçim kaynağının korunması anlamında ayrı bir önem kazanıyor" diye konuştu.
YEREL YÖNETİMLERE ÇAĞRI
Eroğlu, yerel yönetimlerin sürdürülebilir katı atıkların Karadeniz ile buluşmasını engelleyecek uygulamaları faaliyete geçirmeleri gerektiğini kaydederek, şu görüşlerde bulundu: "Atıkların denizlere karışması engellenmeli, kıyılardaki kamu ya da özel işletmelere ait plajlarda plastik atık yönetim tesislerinin kurulması ve mevcut tesislerin geliştirilmesi gerekiyor. Sahil temizliği ve eğitim programlarına destek verilmeli, kirliliğin olduğu nehirlerde çöplerin toplanacağı sistem kurularak temizlik çalışmaları yapılmalıdır. Çevre mevzuatının uygulanması desteklenmeli ve ekonomik yaptırımlar getirilmeli, geri dönüşüm ve kaynak verimliliğini teşvik etmek amacıyla okullar ve üniversiteler arasında işbirliği özendirilmeli, atık toplama ve geri dönüşüm verimliliğini artıran programlar teşvik edilmeli, plastik atık zincirinden değer kazandırmayı sağlayacak kamu ve özel sektör ortaklıkları desteklenmeli, katı atık sahalarına plastik atılması engellenmeli, deniz atıkları konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı, bu konuda kamu ve özel sektör işbirliği yapmalıdır."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.