Gazeteciler Konfederasyonu “Türkiye” İsmini Aldı

Gazeteciler Konfederasyonu “Türkiye” İsmini Aldı
Gazeteciler Konfederasyonu’nun ‘Türkiye’ adını aldıktan sonraki ilk Başkanlar Kurulu toplantısı yapıldı.86 Gazeteciler Cemiyeti ve basın meslek örgütü ile bunları bünyesinde toplayan 8 Federasyonun ça...

Gazeteciler Konfederasyonu’nun ‘Türkiye’ adını aldıktan sonraki ilk Başkanlar Kurulu toplantısı yapıldı.

86 Gazeteciler Cemiyeti ve basın meslek örgütü ile bunları bünyesinde toplayan 8 Federasyonun çatı örgütü olan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun 4. Başkanlar Kurulu toplantısında, basının sorunları ve çözüm önerileri ele alındı. Toplantıda İçişleri Bakanlığı’ndan alınan Gazeteciler Konfederasyonu’na Türkiye adının eklenmesiyle ilgili karar Genel Başkan Vekili DAGC Başkanı Feridun Fazıl Özsoy tarafından Genel Başkan Nuri Kolaylı’ya teslim edildi.

Toplantının açılışında konuşan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, Mayıs 2014’te Ankara’da yapılan birinci genel kurul toplantısının ardından etkin bir çalışma dönemine girildiğini ifade etti.

Kolaylı “Mesleğimizin onurunu korumak ve hak ettiği saygın konuma ulaşmasını sağlamak için örnek bir güç birliği yaptık. Gazeteciler Konfederasyonu çatısı altında bir araya geldik. Türkiye genelinde örgütlü 8 federasyon ile bu federasyonlara üye ve Konfederasyona yetki veren 86 basın meslek kuruluşunun gücünü her platformda gösterdik. Ne mutlu bizlere ki; Türkiye genelinde medya alanında örgütlü en üst çatı kuruluş olduğunu belgeleyen Gazeteciler Konfederasyonumuz, bu niteliğini ‘Türkiye’ ismini alarak perçinledi. Şimdi sizlere artık ismimizin ‘Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’ olduğunu müjdelemekten büyük gurur ve mutluluk duyuyorum ”dedi.

“BİK YARDIMLARI YAYGINLAŞTI”

Konuşmasında Basın İlan Kurumu’nun basın derneklerine yönelik yardımlarına ilişkin bilgi de veren TGK Genel Başkanı ve Basın İlan Kurumu Denetim Kurulu Üyesi Nuri Kolaylı, “Basın İlan Kurumu’nca 2011 yılına kadar sadece 9 basın derneğine yardım yapılırken, 2011 yılında girişimlerimizle, BİK Şubesi bulunan illerdeki gazeteci derneklerinin yardımlardan yararlanmasını sağladık. Böylece 2012 yılında 34, 2013 yılında 35, 2014 yılında da 38 gazeteci derneğine yardım yapıldı. 2015 yılında Türkiye genelinde 77 basın derneğine yardım yapıldı. Son olarak geçtiğimiz ay alınan kararla, 2015 yılında yapılan yardımların önceki yıllarda yapılanlara oranla yetersiz kaldığı göz önüne alınarak, yardım miktarı yüzde 50 oranında arttırıldı. Bu kararla birlikte Türkiye genelindeki 77 basın derneğine ek yardımlar yapıldı” dedi.

ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR

Konuşmasında basının sorunlarına ve çözüm önerilerine de yer veren TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, mesleki düzenleme ihtiyacı konusunda şunları söyledi:

“Sorunlarımızdan ilki, bizleri temsil etmeyen, meslek ilkelerimizi bile bilmeden ortaya çıkıp gazeteci olduğunu iddia eden insanların varlığıdır. Basın mesleği birçok yönüyle gözde olması nedeniyle, maalesef kötü niyetlilerin hedefi haline geldi. Önüne gelen herkes gazete açıyor… Eline fotoğraf makinesi veya kamera geçiren, gazeteci olduğu iddiasıyla ortaya çıkıyor. Bu insanlar, basın mesleğini, kendi çıkarları uğruna iş takibi, tehdit ve şantaj aracı olarak kullanıyorlar.

Herkesin şikâyetçi olduğu bu durumun ortadan kalkması için dünyadaki uygulamalar da dikkate alınarak, gazetecilik mesleğini yasal bir platforma oturtmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu sorunun çözümü için Tabipler Odası gibi, Baro gibi özel bir yasa ile gazetecilik mesleği düzenlenmeli, cemiyetlerimiz ve derneklerimiz meslekte söz sahibi konuma gelmelidir.

Yapılacak yasal düzenlemelerle, meslek odalarımızın basın ve yayının her aşamasında etkili olması bir diğer önceliğimiz olacaktır. Örneğin Basın Kartları Komisyonu, Basın İlan Kurumu Yönetim ve Genel Kurul üyelikleri, Reklam Kurulu ve Radyo Televizyon Üst kurulu üyelikleri gibi sektörümüzle doğrudan ilgili kuruluşlarda aramızdan temsilcilerin etkin görev almasını istiyoruz.”

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Basında yaşanan ve tüm toplumu olumsuz etkileyen bir diğer sorunun da, Türk Ceza Kanunu’nda ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan basın özgürlüğünün kısıtlayıcı maddeler olduğunu kaydeden Kolaylı, “İfade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır ve Türkiye’de demokratik yaşamın temel sorunu ne yazık ki basın ve ifade özgürlüğüdür. Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğü temel gerekliliktir” dedi.

Öte yandan TGK Başkanlar Kurulu’nun ardından açıklanan ‘Sonuç Bildirgesi’nde şu görüşlere yer verildi;

1-Ülke olarak çok hassas ve zor bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Uşak’ta toplanan basın mensupları olarak, bölücü terör örgütünün saldırılarında asker ve polislerimizi şehit vermenin, çok sayıda vatandaşımızı kaybetmenin derin üzüntüsünü taşıyoruz.

Nedeni ne olursa olsun ve nereden gelirse gelsin terör bir hak arama yolu olarak asla kabul edilemez ve lanetlenmelidir.

Toplumsal huzuru bozmak, korku ve kaos ortamı yaratmak amacıyla organize edilen terör eylemleri karşısında, herkesin daha soğukkanlı ve sağduyulu olması gerekiyor. Aksi davranış, teröre hizmet eder.

Güvenlik güçlerimizden, hukukun içinde kalarak, her türlü yasa dışı eyleme karşı mücadele ederken, tarafsız ve doğru habercilik yapmak için çaba sarf eden basın mensubu meslektaşlarımıza karşı da duyarlı yaklaşmaya özen göstermelerini istiyoruz.

Birlik - beraberliğimize, kardeşliğimize ve demokratik yaşama yönelik terör saldırılarını Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak kınıyor, aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

2- Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanlar Kurulu olarak vurgulamak isteriz ki; İfade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır ve Türkiye’de demokratik yaşamın temel sorunu ne yazık ki basın ve ifade özgürlüğüdür. Bu vesileyle Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanlar Kurulu olarak gerekçesi ne olursa olsun Basın Yayın Kuruluşlarına yapılan saldırıları kınadığımızın altını bir kez daha çizerken, halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğünün temel gereklilik olduğunu özellikle belirtmek isteriz. Bu nedenle, Türk Ceza Kanunu’nda ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler mutlaka yeniden ele alınmalı, basın özgürlüğü gerçek anlamda sağlanmalıdır.

3- Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu yönetiminin her platformda dile getirdiği gibi; basın mesleği birçok yönüyle gözde olması nedeniyle, kötü niyetlilerin hedefi haline gelmeye devam etmektedir. Bu çevreler basın mesleğini, kendi çıkarları uğruna iş takibi, tehdit ve şantaj aracı olarak kullanmaktadır. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak bu durumun ortadan kalkması için dünyadaki uygulamalar da dikkate alınarak, gazetecilik mesleğini yasal bir platforma oturtmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu sorunun çözümü için Tabipler Odası gibi, Baro gibi özel bir yasa ile gazetecilik mesleği düzenlenmeli, cemiyetlerimiz ve derneklerimiz meslekte söz sahibi konuma gelmelidir.

4- Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün yeni Basın Kartı Yönetmeliği’nde geçtiğimiz ay yapılan son değişiklik, Anadolu’nun sesinin daha gür duyulacağının habercisidir. Yönetmelikte yapılan değişiklikle, Anadolu’daki 1.200 gazeteyi temsilen 3 kişi Basın Kartları Komisyonu’na eklenmiştir. Bu düzenleme ile yapılan iyileştirme memnunluk verici olsa da, bir adım öteye gitmeli ve Türkiye’nin en üst çatı basın meslek örgütü olan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu temsilcilerinin komisyonda yer alması sağlanmalıdır”.

GAZETECİLER FEDERASYONU TÜRKİYE İSMİNİ ALDI

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.