Gmis’ten Hatat Enerji’ye Sert Tepki
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Selim Şenkal’ın açıklamasına cevap verdi.
Genel Maden İşçileri Sendikası tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Basında yer alan açıklamalar sendikamız tarafından dikkatle incelenmiş olup, bazı konularda eksik bilgilendirme yapıldığı ve bazı taleplerimizin de çarpıtılarak kafa karışıklığı oluşturulmak istendiği görülmüştür. Her şeyden önce belirtmek isteriz ki, haklı taleplerimiz tüm işçi arkadaşlarımız tarafından bilinmekte olup tüm arkadaşlarımızın katılımıyla grevimiz devam etmektedir. Bizim açımızdan kafa karışıklığına sebep olacak hiç bir durum yoktur. Ancak kamuoyunu bilgilendirmek, başta sendikamız olmak üzere tüm işçi arkadaşlarımızın görevidir. Hattat Enerji ve Maden Ticaret AŞ’de sendikamız ile işveren arasındaki 2.dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri 16 Mart 2015 tarihinde başlamıştır. Sözleşmemiz 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren geçerli olacaktır. Yasal süreç boyunca yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamamış ve her aşamasında beraber karar verdiğimiz işçi arkadaşlarımızın da bilgisi ve desteği ile 2 Eylül 2015 tarihinde grevimiz başlamıştır. Sözleşmemizin temel anlaşmazlık konusunu ücretler oluşturmaktadır. Biz yeraltı çalışanlarımız için 2 asgari ücret talep ettik. Yerüstü çalışanlarımız için; öncelikle bin 500 TL’nin altındakilere 100 TL, 2 bin TL’nin altındakilere 50 TL iyileştirme ve oluşacak ücretlere 1. yıl için yüzde 15 oranında zam talep ettik” denildi.
“VERDİKLERİ PARAYI 4 TAKSİTLE GERİ ALDILAR”
12 Eylül 2014 tarihinde çıkan kanun ile yeraltında çalışan maden işçilerinin en düşük ücretinin 2 asgari ücret tutarı olarak belirlendiğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Nitekim Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş. Ekim 2014 maaşlarımızı bu şekilde ödemiştir. Ancak bir aylık ödemeden sonra durdurmuş ve ödediği farkı 4 eşit taksitte geri almıştır.2 asgari ücretin yeraltı çalışanlarına ödenmesiyle ilgili Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş ve Türkiye Taşkömürü Kurumu’na karşı dava açılmıştır. Açılan her iki davada sendikamızın talebi haklı görülmüştür. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş teftiş Kurulu Başkanlığınca Hattat Enerji ve Maden Ticaret AŞ’de yapılan inceleme teftişinde işçilerin 2 asgari ücret alacak farkları tespit edilmiştir. Bu alacaklar halen ödenmemiştir. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak bu durumu Toplu İş Sözleşmesinde kayıt altına almak istiyoruz. Yani yeraltında çalışan arkadaşlarımızın en düşük ücretinin aylık 2 asgari ücret düzeyine çıkartılmasını istiyoruz. Talebimiz meşrudur ve yasal dayanağı vardır. Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş işvereni ile TİS görüşmelerimiz devam ederken 2 asgari ücreti ödemediği için işyerinde eylem yapılmıştır. Bunun üzerine sendikamız ile işveren arasında protokol imzalanmış olup 2 asgari ücret üzerine sosyal haklar ilave edilerek ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Ancak bu ödemeyi, 2 asgari ücret farkını mevcut günlük yevmiyenin üzerine ilave edilmiş avans olarak yapmakta ve gelecekte geri almanın önünü açık tutmaktadır. Biz işte buna karşı çıkıyor ve avans değil zam istiyoruz. Toplu İş Sözleşmeleri avans için değil, zam için yapılır. Temel sorunumuz budur. Biz işverenin neden bu konuda ısrar ettiğini anlamıyoruz. Sayın Şenkal bu noktayı eksik bırakmış ve çarpıtarak, sendikanın yararı için grev yapılıyor noktasına taşımaya çalışmıştır. Evet, biz yevmiyenin Toplu İş Sözleşmesine net olarak, avanssız yazılmasını istiyoruz. Çünkü bu bizim hakkımızdır. Avans, geriye alınacak bir ödemedir. Sendika aidatı, üyenin yevmiyesi üzerinden alınır. Doğal olarak sendikamız, aidatı sözleşme ile belirlenecek olan yeni ücret üzerinden alacaktır. Yasal yolu da budur. İşçi arkadaşlarımızın kazanımları artınca sendikamızın da geliri artacaktır. Sendikamızın kaynakları da bu iş yerinde görüldüğü gibi grev, eylem, etkinlik, eğitim amaçlı olarak kullanılmaktadır. Sendika ile işçi arasına girmeye kalkmak, sorunu tartışmak ve çözmek yerine yan yollara sapmak anlamına gelir. Bunun da hiç kimseye yararı olmaz. Biz çalışmak, üretmek, işimize ve işyerimize sahip çıkmak istiyoruz. Taleplerimiz haklı ve meşrudur. Biz keyfi bir uygulama istemiyoruz. Kurumsal şirketlere yakışır bir diyalogla sorunun çözüleceğine inanıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.