Sanko Üniversitesi Nizip’te sağlık toplantısı yaptı
SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim elemanları, Nizip Belediyesi Nikah Salonu’nda “Ergen Çocuğunuzun Sağlığının Ne Kadar Farkındasınız?” konulu bir konferans düzenledi.
SANKO Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bayram, yaptığı konuşmada, üniversitelerin yalnız eğitim veren kurumlar olmadığına dikkat çekerek, “Bilimsel eğitim yanında, halkımızı bilgilendirici etkinlikler de görevlerimiz arasındadır” dedi.
Prof. Dr. Bayram, SANKO Üniversitesi olarak Gaziantep’te ve bölge bilime ve eğitime katkı sağlamayı ve Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olmayı amaçladıklarını söyledi.
Z. İPEK KATIRCI KIRMACI
Açılış konuşmalarından sonra, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Z. İpek Katırcı Kırmacı “Ergenlikte Obezite” konusunda bilgiler paylaştı.
Kırmacı, “Fiziksel aktivite her yaşta sağlığı korumak için önemli. Ancak fiziksel aktivite, kişinin anatomik ve fizyolojik değişimlerinin en fazla olduğu ergenlik döneminde ayrı bir önem kazanmaktadır” diye konuştu.
Ergenlikte fiziksel aktivitenin, gençlerin sağlıklı büyüme, kötü alışkanlıklardan uzak durma ve kurtulmada, sosyalleşmede, kronik hastalıklardan korunmada ve yaşam kalitesinin arttırılmasında oldukça büyük önem taşıdığına vurgu yapan Kırmacı, şöyle devam etti:
“Sağlığı koruma ve iyileştirme gibi yararlarının yanı sıra, son yıllarda yapılan çalışmalar, daha fazla fiziksel aktivitenin okul başarısını artırabileceği gösterilmiştir. Konuyla ilgili yapılan araştırmalarda, günlük bedensel hareketleri artırmanın, soyut becerileri artırdığı belirtilmiştir. Günde bir saate yakın yapılan fiziksel aktivitenin, matematik, okuma ve dil becerilerini geliştirdiği gözlenmiştir.”
NEZİHE OTAY LÜLE
“Ergenlikte Sağlıklı Beslenme” konusunda paylaşımda bulunan Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Görevlisi Nezihe Otay Lüle de genellikle çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olarak kabul edilen ergenlik döneminin gerçekte fiziksel, psikolojik ve sosyal olgunluğa erişmenin tamamlandığı dönem olduğunu kaydetti.
Ergenlik döneminin gelişimsel özelliklerini konu edinen birçok çalışma olmasına rağmen dönemin temel özellikleri ve yaş sınırları gibi konularda çok farklı görüşler olduğunu anlatan Lüle, “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ergenlik dönemi 10-19 yaş arasını kapsar. Dünyada 2025 yılında 1,13 milyar ergen olacağı öngörülmektedir ve ergenler Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Bu dönemin özelliğinin, çocukta daha önceden olmayan bazı değişikliklerin hem bedensel hem de ruhsal olarak ortaya çıkması olduğunu anımsatan Lüle, “Bu değişiklikler çocuğun ilerde nasıl bir erişkin olacağını belirleyeceğinden ergenlik dönemi ve bu dönemde kazanılacak beslenme alışkanlıkları insan hayatı için çok önemlidir” diye konuştu.
Ergenlerin toplumda sağlık sorunu olmayan bireyler olarak düşünüldüğünden en çok ihmal edilen gruplar arasında olduğunu vurgulayan Lüle, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak obezite, aşırı zayıflık, Tip 2 diyabet, Hipertansiyon, kemik erimesi ve depresyon ergen bireylerde sağlığı bozan başlıca durumlar arasında sayılabilir. Ergenlerin beslenme alışkanlıkları ve diyet örüntüleri incelendiğinde genellikle kahvaltı ve öğle öğünlerini atladıkları, atıştırmalık besinleri fazlaca tükettikleri, fast-food beslenmeyi sık tercih ettikleri, sebze-meyve tüketimlerinin yetersiz olduğu gözlenmektedir.
Tüm bu alışkanlıklar sonucunda büyüme ve gelişmenin devam ettiği ergenlik döneminde bireyler posa, vitamin ve minerallerden yetersiz; enerji, tuz, yağ ve basit karbonhidratlardan zengin şekilde beslenmektedirler. Oysa yeterli ve dengeli beslenme tüm yaş gruplarında olduğu gibi bu dönemde de çok önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenme ancak bireylerin dört besin grubundan önerilen miktarları her gün tüketmeleri ile mümkündür.
Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi’ne göre ergen bireylere süt ve süt ürünleri grubundan günde 3 porsiyon, et-yumurta-kurubaklagil grubundan günde 2-3 porsiyon, sebze-meyve grubundan günde en az 5 porsiyon ve ekmek ve tahıl grubundan günde 7-9 porsiyon tüketmeleri önerilmektedir.”
Sunumların ardından dileyen katılımcılara Hemşirelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Meryem Kılıç, Hemşire Büşra Atsal ve hemşirelik öğrencilerinden oluşan ekibi ile kan basıncı ölçümü, mezura ile bel ölçümü, kan şekeri ölçümü gerçekleştirdi.
Konferansa Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, da katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.