Tüm Üni-sen Toplu Sözleşmeyi Değerlendirdi

Tüm Üniversite Çalışanları Sendikası (Tüm Üni-Sen) Genel Başkanı Selahattin Özkaya, 2016-2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşmeyi değerlendirirken, işverenin çalışanlara karşı duyarsız olduğunu öne sürdü.

Kamu işverenin toplu sözleşme masasına otururken kamu çalışanlarını ciddiye almadığını iddia eden Özkaya, “Kamu çalışanlarının örgütlenme ve hak arama mücadelesini değersiz gösterme gayretleri içinde olmuş, konfederasyonların genel talepleri ve işkollarına göre dile getirilen taleplere umarsız ve duyarsız bakış açısı ile de kamu işverenince bilinçli bir şekilde toplu sözleşme masasının kamu çalışanları açısından anlamına ve önemine gölge düşürülmüştür” dedi.

“2016 yılı için imzalanan yüzde 6+5 zam oranının yılın ikinci yarısında çoğunluğu yüzde 20’lik vergi dilimine giren kamu çalışanları açısından 2016 yılbaşında alınacak olan zammın aslında bütün yıl için gerçek anlamda yalnızca yüzde 6 olduğunu yandaş yetkili konfederasyon acaba hesap edememiş midir” diyen Özkaya, şöyle konuştu:

“Söz konusu toplu sözleşmeyi imzalayan yetkili konfederasyon sendikamızın çalışma alanı olan üniversiteler ve yükseköğretim kurumlarında çalışan ve kendilerine destek veren binlerce üniversite çalışanına hangi kazanımları elde edebilmiş ve herhangi bir bakanlığa bağlı olmaksızın çalışan üniversite personeline, bakanlık teşkilatlarının kendi iç uygulamalarıyla personellerine sağlanan hakların hangilerini üniversite çalışanları için de uygulanır hale getirebilmiştir. İdari personelin atanması gereken idari görevlere akademik personelin atanmaları sayesinde önü kesilen ve kariyeri engellenen idari personelin mağduriyetlerini gidermek adına yetkili konfederasyon toplu sözleşmeye hangi maddeyi dahil etmiştir? Her kurumda kendi alanıyla ilgili olarak yüksek eğitimini tamamlayan personele sağlanan ilave maaş ve kariyer artışları üniversite çalışanları için yetkili sendikanın konusu olmamış, toplu sözleşme metinlerinde böylesi bir talep dile getirilmemiştir, kısaca özetlemek gerekirse 2015 toplu sözleşme sürecinde de önceki dönemlerde olduğu gibi sendikal olarak Eğitim-İş kolunda bakanlık teşkilatları ile birlikte değerlendirilen yükseköğretim ve üniversite çalışanlarının kendi çalışma alanlarında devam edegelen sorunlara değinilmediği gibi genel anlamda da kamu çalışanlarının sorunlarına çözüm bulmak ve bu sorunları gidermekten ziyade yukarıdaki 3 başlıkla yaklaşık 250 bin üniversite çalışanını toplu sözleşme metninde gündeme getiren adet yerini bulsun, dostlar alışverişte görsün, havasında devlet memurlarının ve emeklilerinin beklentilerinden ve ülke gerçeklerinden uzak, samimiyetsiz, ciddiyetsiz, etkisiz ve yetkisiz bir metin imzalanmış, hem üniversite çalışanları hem de devlet memurları ve emeklileri bir kez daha bizzat kendilerini temsil eden konfederasyon tarafından kamu işvereni ile işbirliği halinde sefalete ve yeni kayıplar yaşamaya mahkum edilmişlerdir."