Vergi kaçakçılığı suçlarında verilen cezalara ilişkin yeni düzenleme yürürlükte
Vergi kaçakçılığı ile ilgili suçlarda, işlendiği her dönemde ayrı hesaplanıp toplandığı için onlarca yıl hapis öngören 213 sayılı kanunun (Vergi Usul Kanunu) 359. maddesiyle ilgili yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre söz konusu durumlarda Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) "zincirleme suç hükümleri" uygulanacak.
Vergi kaçakçılığı suçuna yönelik çok ağır yaptırımları olduğu gerekçesiyle eleştirilerin odağında olan Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, binlerce kişiyi ilgilendiren bir düzenleme yapıldı.
TBMM'ye sunulan Yeni Torba Kanun Teklifi'nin kabul edilmesi sonucu, söz konusu maddeyle ilgili yeni düzenleme, 8 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Düzenlemeye göre söz konusu suçlarda TCK'de yer alan "zincirleme suç hükmü" uygulanacak, soruşturma veya davaya konu vergi cezasının ödenmesi halinde, ödenen miktara göre cezada indirime gidilebilecek.
"Düzenleme, vergilerin ödenmesini teşvik edecek"
Uzun zamandır düzenleme talep eden, düzenlemenin mahkemeler üzerindeki yükleri azaltacağı, cezaları hafifleterek daha az kişinin hapse girmesini ve devlete olan vergi borçlarının ödenmesini sağlayacağını öne süren avukatlar tarafından dönem dönem Adalet Bakanlığı Mevzuat Genel Müdürlüğüne dilekçe sunuluyor.
Konuyla ilgili 21 Ocak 2022'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Muhabere Bürosu'na dilekçe sunan Avukat Çağlayan Tek, AA muhabirine, düzenlemeye ilişkin değerlendirmede bulundu.
Tek, ilgili maddenin, vergi kaçakçılığı suçunu işleyenlerin 3 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngördüğünü, belgelerin sahte olarak düzenlenmesi veya kullanılmasından tek bir ceza yerine iki suçtan ayrı ayrı ceza verilen maddenin, son düzenlemeyle değiştirilmesinin çok önemli olduğunu aktardı.
Artık her bir dönem için ayrı ayrı hesaplama yoluna gidilmeyeceğini, bu suçu işleyenlere "cinayette teşebbüs" suçunda bile verilmeyen, 15-20 yılları bulan hapis cezalarının verilmeyeceğini vurgulayan Tek, önceki yılların değil suçun tespit yılının dikkate alınacağını ve TCK'de cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırım için uygulanan "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanacağını dile getirdi.
Maddede Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na aykırılık teşkil eden hususların düzenlenmesiyle eylem ile alınan önlem-ceza arasında orantı sağlandığına da işaret eden Tek, düzenlemenin, vergilerin ödenmesini teşvik edeceğini, yargılaması devam eden binlerce kişiyi orantısız ceza almaktan kurtaracağı, şu an cezaevinde bulunan birçok kişiyi özgürlüğüne kavuşturacağı ve bu kişilerin ticari faaliyetlerine devam etmeleri durumunda ekonomiye katkı sağlayacağı değerlendirmesinde bulundu.
"Devlet ile mükellef arasında karşılıklı tam bir barış tam bir ibralaşma amaçlanıyor"
Avukat Erdal Kılbaşoğlu ise vergide kaçakçılık suçlarıyla ilgili 359. maddedeki düzenlemenin, bir nevi etkin pişmanlık hükümlerine benzer bir olanağın uygulanabilmesine imkan verdiğini kaydetti.
Etkin pişmanlık olarak nitelenebilecek bu hükümlerden yararlanmak için aranan şartların, vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması, başvurulmuş ise yine feragat edilmesi hususları olduğunu hatırlatan Kılbaşoğlu, "Dolayısıyla devlet ile mükellef arasında karşılıklı tam bir barış, tam bir ibralaşma amaçlanıyor." diye konuştu.
Kılbaşoğlu, bu suçların zincirleme suç olarak değerIendirilmesine ilişkin ise şunları söyledi:
"Bu sayede değişik zamanlarda işlenmiş olsalar da daha evvel birden fazla suç olarak değerlendirilen suçlarda, suç tek zincirleme suç olarak nitelenecektir. Bu sayede her ne kadar, birden çok suçun cezası hafifletilmiş olsa da asıl amaç, failleri etkin pişmanlığa yönlendirerek vergi cezalarının ödenmesini sağlamaktır. Bu düzenleme devletin son zamanlarda idari ve mali konulardaki cezalarla ilgili sulh politikasıyla uyumludur."
"Cezaların ödenmesine indirim" ve "zincirleme suç" uygulamaları
Düzenlemeye göre 213 sayılı kanunun 359. maddesine, son fıkrasından önce gelmek üzere şu fıkralar eklendi:
"Bu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının, soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.
Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yarı oranında indirilir. Ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır. Bu maddede düzenlenen suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, TCK'nin 43. maddesi uygulanır."
Kaynak:Anadolu Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.