Allah ve Dinden Uzaklaşma !
Gazeteci ve köşe yazarı Bekir Doğan bu haftaki yazısında ‘Allah ve Dinden Uzaklaşma’ konusunu ele aldı.
Şöyle geriye dönüp bakıyorum:
Şapka isyanları adı altında : Müslümanların idam edilmesi..
Kılık Kıyafet yönetmelikleri ile : Kadınların zorla başının açtırılması, baldır bacak bayramı ile çocukların ve Müslüman kızımın, edep hayanın ortadan kalkması..
İslam dini gerici din olarak kitaplar yazılması..
İslam dinini yok etmek için Ezanın kaldırılması..
2700 caminin satılması
Müslümanların bağış yaptığı vakıf mallarının yağmalanması..
Müslümanların üzerinde sürekli baskı
Hükümetler değişse de Müslümana yapılan baskı değişmiyor.. Sağcı –solcu veya Müslüman hükümet ile bile Müslümanlara baskı yapılıyor .. bugüne kadar yapıla geldi..
Bizde bu oyuna : çok güzel geliyoruz.. Müslümanı Müslümana boğduruyorlar.. Bugünkü gibi.. Allah aşkına bakın ! Garip Müslümanlar Feto terör örgütü üyesi olmaktan , terör kovuşlarında göz yaşı dökerek yatıyorlar..
Yıllar önce : Oturduğum apartmanda toplantı yaptık.. komşular gelin bir hoca tutalım çocuklarımızı toplantı odasında okutsun dediğimde : “ Sen bizi şeriatçı ilan edip işimizden mi attıracaksın ? “ diyerek 40 komşu birden karşı çıktı.. o çocuklar şimdi 26-35 yaş arasında ve tamamına yakını Allah demesini bilmiyor “28 Şubat süreci” tuzu biberi oldu..
1978 Maraş olayları, Sıkıyönetim: Sıkıyönetime hoş görünmek için başını açan ev hanımları, Cumhuriyet balolarında içki kadehlerini kaldıran enseli göbekli hacı babalar ve açılan saçılan kızlarımız..!
Azim endi denilen bir sapık cüruf çıktı.. siyah giydiler, ellerinde değnek sokaklarda gezdiler pislik ve kokularından yanlarına varılmıyor..
Bunların halini gören az imanı olan Müslüman : “ Bunlar Müslümansa , İslamiyet böyle emrediyorsa ben Müslüman değilim,” diyerek dinden çıkardılar.. çıktılarda haberleri bile yok..
O tarihleri hatırlayın Elazığ – Ankara – Bursa İstanbul da Azim endi gurubunun olaylarını hatırlayın.. insanları nasıl dinden çıkardılar..
Sonra : Müslüm Gündüz, Ali Kalkançıcı , Fadime Şahin skandalları ile Türkiye yerinden oynadı ve iki Müslüman kaldı ise onu da kaybettik..
Sahte peygamberler, Adnan Oktar gibi sapıklar, balıktan kurban kestirenler.. ve daha niceleri İslam dinine sürekli zarar verdi.. Türkiye de Allah diyen bırakmamaya kararlı olan batı projesini iyi uyguluyor.. Türkiye de iyi işliyor..
14 Mayıs 1950 “ Yeter söz milletin dedik,” Merhum Başbakan Adnan Menderes ve üç arkadaşını idam ederek 1960 da bu yürüyüşü durdurduk..
Sonra : Yine Müslümanların zulüm gördüğü dönem ..
12 Eylül 1980 : Kenan Evren’in ifadesi, “ Bir Müslüman astık, bir solcu astık eşit oldu!” bir sağdan bir soldan ama en büyük darbeyi 12 Eylül sonrası Müslümanlar yedi..
Baş örtüsü yürüyüşlerini ve o günkü kızlarımız hatırlayın…
Sıkıyönetime hoş görünmek için ev hanımı hacı babcımızın başını açarak mini etekle balolara götüren Müslüman kesim oldu.. zararı islam gördü..
1984-1992 Arasa Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal dönemi ki : burada da Müslümanlar kendine gelir gibi oldu.. bir elinde kur’an bir elinde bilgisayar olan bir nesil istiyorum demişti.. sonra başımıza Ankara dan çıkarılan PKK terör örgütü ve ölen Müslüman gariplerin çocukları oldu.. Özal’ı zehirleyerek bu dönemi de kapattılar..
Türkiye de Türk vatandaşı olup, bizim gibi askerliğini yapan Gayri Müslüm var ? hem çok sayıda siz bunlardan birinin terörle mücadelede ölüp de kiliseden cenaze kaldırıldığını hiç duydunuz mu ?
Müslüman ölmek için vardır.. Müslüman oruç tutar, Namaz kılar, vatanı için ölür.. fakir Müslüman kesim ölmek için vardır.. ölmeye devam !..
Türkiye de İslami sermayenin güçlenmesi üzerine oynanan oyunlar: batırılan şirketler ve netice olarak İslam dini yine zarar gördü.. Müslüman Müslümanı boğdu..
Bizden diyerek üç beş kuruşunu İslami kuruluşlara veren vatandaş parasını kaybetti.. böylece dine ters bakmaya başladılar.. bir çoğu parası ile dininden de oldu..
Sonra : 2002 -2016 dönemi : Yine terörle mücadele yine ölen Müslümanlar..
2002 den sonra Cemaat çok büyüdü.. Dershane, Okullar, Yurtlar, 44 ayrı alanda dernek, 100 üzerinde ayrı sektörde şirket ve sonuç olarak : konturol edilemeyen güç haline gelince Paraler devlet yapısı ortaya çıktı..
Bugün bununla mücadelede : İmam ve ihanet çetesi kaçtı gitti.. tabanda Allah rızası için koşan kesim ise sabaha karşı saat 05 00 de evinden alınarak göz yaşları arasında çile çekerken, zararı gören yine İslam dini oldu.. Hainler kaçıp gitti.. saf temiz Müslümanlar ise ceza evinde göz yaşı döküyor..
Sonuç olarak: halkımız bugün Allah diyeni , Allah için yardım diyeni kovalamaya başladı..
Bu nereden çıktı demeyin, bir iş adamının yanındayım, Kur’an kursu için gıda yardımı toplayan iki kişi geldi.. iş adamı:” Derhal dışarı çıkın, benim kuran’la kursa ilgim yok” diyerek sert tepki gösterdi..
Haksız mı ? , üç gün sonra evinden alınmayacağını kim garanti eder ?
Olan yine Müslümana oldu.. İş adamları cemaat ve vakıf derneklere , İslam kuruluşlara öcü gibi bakmaya başladı.. batının oyunu ve planına geldi.. Bunun sonucu olarak başımızda hangi hükümet olursa olsun biz bu hapı yutuyoruz.. hedef Allah diyen bırakmamak ki bugün yüzde 95 başarılı oldular.. ülkede imanlı Müslüman sayısı yüzde 5 gibi görülüyor..
Pareler operasyonları da bunun tuzu biberi oldu..
Yorum sizin
İyi günler..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.