ABD'YE "KARŞI TEDBİRİN" İÇERİĞİ BELLİ OLDU

 AA muhabirinin Ekonomi Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgilere göre, ABD'nin "ulusal güvenlik" gerekçesiyle 23 Mart'tan bu yana uyguladığı söz konusu önlemlerden Türkiye’nin muaf tutulması için başlatılan girişimlerin sonuçsuz kalması, ABD tarafının uzlaşmacı tutum sergilememiş olması, diyalog ve işbirliğinin gelişmesini de önledi.

ABD'nin yerli üreticileri korumaya yönelik olduğunu iddia ettiği ilave vergi uygulamasına karşı Türkiye, uluslararası hukuktan doğan yükümlülükleri ve ABD'nin Türk demir-çelik ürünlerinin ihracatının engellenmesinin oluşturduğu zarara paralel uygun önlemleri hayata geçirme kararı aldı.

Bu kapsamda Türkiye, söz konusu önlemlere karşılık ithalatı yaklaşık 1,8 milyar dolar seviyesinde bulunan ABD menşeli kömür, kağıt, ceviz-badem, tütün, çeltik, viski, otomobil, kozmetik, makine teçhizat ve petro-kimya ürünlerinde aynı şekilde 266,5 milyon dolar vergi yükü oluşturacak karşı tedbir uygulayacak.

Türkiye çözüm için her türlü adımı attı

ABD tarafından milli güvenlik endişeleri gerekçe gösterilerek, bazı demir-çelik ürünlerine yüzde 25, alüminyum ürünlerine ise yüzde 10 ilave gümrük vergisinin hayata geçirilmesi sonrası Türkiye adına görüşmeler, Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütüldü.

Kararın hemen ardından Bakan Nihat Zeybekci, ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross'a Türkiye'nin söz konusu uygulamadan istisna tutulmasına yönelik talebini iletmişti.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ile görüşmesinde vergi kararını gündeme getirmişti.

Bazı ülke ve ürünlere muafiyet sağlandı

ABD, ticaret açığı, demir-çelik ticaretinin daha adil hale getirilmesi için işbirliği yapılması, demir-çelik ihracatının miktar kısıtlamasına tabi olması ve müttefiklik ilişkileri ile savunma harcamaları gibi unsurları dikkate alarak, bu ilave gümrük vergilerinden bazı ülke ve ürünlerin istisna tutulabileceğini açıklamıştı.

Bu kapsamda 30 Nisan 2018'de Arjantin, Avustralya, Brezilya ve Güney Kore'ye daimi muafiyet sağlanırken, Kanada, Meksika ve AB ülkelerine verilen geçici muafiyet 1 Haziran 2018'e kadar uzatılmıştı.