Diyetisyen Sibel Bulut:
Diyetisyen Sibel Bulut, Ramazan ayı sonrasında yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için beslenme alışkanlıklarında bazı değişiklikler yapılması gerektiğini söyledi.
Ramazan ayında, sahur ve iftar olmak üzere ikiye indirilen öğün sayısının bayramın gelişiyle birlikte günlük ideal beslenme şekli olan 3 ana, 3 ara öğün şekline dönüştürülmesi gerektiğini anlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Sibel Bulut, “Ana ve ara öğünler arasında 2,5 - 3 saatlik zaman dilimleri olmasına özen gösterilmelidir. Tüm ana öğünlerin karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri yeterli miktarda içermesi gerekmektedir. Ana öğünlerde yağlı ve ağır yiyecekler tercih edilmemeli ve hamur tatlıları yerine meyveli ve sütlü tatlı tercih edilmelidir. Fazla miktarda ve yağlı besin tüketimi ile kişilerde gaz, hazımsızlık, mide bulantısı gibi mide ve bağırsak sistemi rahatsızlıkları görülebilmektedir. Özellikle bu dönemde hamurlu tatlı tüketimi kandaki yağ ve kolesterol düzeyini yükseltebileceği unutulmamalıdır. Çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içeceklerin ve gazlı içeceklerin fazla tüketiminin uykusuzluk ve kalpte ritim bozukluklarına neden olabileceğinden aşırı tüketiminden kaçınılmalı, bunların yerine süt, ayran ve bitkisel çaylar tüketilmelidir. Günlük tüketilmesi gereken sıvı miktarına dikkat edilmeli, diğer alınan sıvılar dışında günde ortalama 2-2,5 litre su tüketilmesine dikkat edilmelidir.”
"RAMAZAN BAYRAMINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ"
Diyetisyen Sibel Bulut, Ramazan Bayramında dikkat edilmesi gerekenler hakkında şu bilgileri verdi;
"Güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalı. Peynir, zeytin, domates, kepek ekmeği gibi mideyi zorlamayacak besinler aşırıya kaçmamak şartıyla yenebilmektedir. Aşırı miktarda yemekten kaçınıp az ve sık yemek yenmeli. En az iki ara, üç ana öğün olacak şekilde planlanmalı. Ayrıca iyi çiğneyerek midenin yükü hafifletilmelidir. Peklik problemiyle karşılaşmamak için sebze ve meyve yeterince tüketilmelidir. Yemek pişirme yöntemi olarak kızartmalar yerine haşlama ve ızgara tercih edilmelidir. Ağır hamur tatlıları, şekerler, aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun yiyecekler yerine sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmeli. Tatlı olarak sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmeli. Bayramda bilinçsizce fazla çikolata ve tatlı tüketimi, mide yanması, bağırsak bozuklukları gibi şikayetlere neden olur."
Bayram ziyaretlerinde ikram edilen hamur tatlıları ve çikolatalardan çok az miktarda yemek gerektiğini anlatan Bulut, şunları söyledi: "Ayrıca seçici olunup her ziyaret edilen yerde verilen her şey tüketilmemelidir. Çay, kahve gibi kafeinli içecekler fazla tüketilmemeli, daha çok bitkisel çay ve su tercih edilmelidir. Ramazan aylarında su tüketiminin az olmasından dolayı vücutta oluşabilen su kaybının yerine konulabilmesi için su ve sulu gıdaların tüketimine önem verilmelidir. Diyabetliler, kalp hastaları, yüksek tansiyonu bulunanlar ve özel diyeti olanlar beslenme düzenini kesinlikle bozmamalıdır. Oruç etkisiyle yavaşlayan metabolizma kilo almaya neden olacaktır, bu yüzden beslenmenin yanında fiziksel aktivite de büyük önem taşıyor. Metabolizmayı hızlandırmak için spor yapmak, merdiven kullanmak, bisiklete binmek, en azından yemeklerden sonra yürüyüş yapmak faydalı olacaktır.”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.