Erken Çocukluk Eğitiminde Neredeyiz?

Türkiye’de 3-4-5 yaş grubu çocukların erken çocukluk eğitimine katılım oranları OECD ortalamasının çok çok gerisinde.

OECD 2023 raporuna göre;

3 yaş grubu için erken çocukluk eğitimine katılım oranı Türkiye’de % 6.4 iken OECD ülkeleri ortalaması ise % 72’dir.

Bu oranlar; Fransa, İsrail Kanada, Birleşik Krallık’ta %100 İsviçre, Norveç, Danimarka ve Kanada’da % 90 üzerindedir.

4 yaş grubu erken çocukluk eğitimine katılım oranları ise Türkiye’de % 20,1 OECD ülkeleri ortalaması %87,3’tür.

5 yaşındaki çocukların okullaşma oranı ise Türkiye’de % 67, OECD ülkeleri ortalamasında bu oran % 95’tir. (OECD/2023)

Bu veriler çok ciddi bir açığa/ihtiyaca işaret ediyor.

Erken çocukluk eğitiminin ne denli önemli olduğu bilimsel veriler ile aşikar.

Yeteri kadar akademisyen yokken her ile üniversite açmak maalesef eğitimin niteliğini düşürdü.

Her ile üniversite açmak yerine bilim insanlarınca eğitimde en önemli dönemlerden biri olarak değerlendiren “erken çocukluk eğitimi” için kreş ve anaokulları açılmalıydı.

Böyle bir verinin olduğu yerde; çalışan anneleri ve çocuklarını düşünerek atılan adımları tebrik edip teşekkür etmek yerine bir de kapama tartışmaları açmak akıl alır gibi değil.

Tartışma; Türkiye’nin bu konudaki büyük eksiğini ve ihtiyacını açığa çıkarmış oldu.

Mesele müfredatsa Milli Eğitim Bakanlığı belediyelerle basit protokoller imzalayarak bu meseleyi çözebilir.

Destekleyip sayısını çoğaltabilir.

Zaten geç kalmıştır.

Yapmalıdır da.

Yapması da bir lütuf değil haktır.

Olması gerekendir.

Sorumluluktur, görevdir.

İdeolojik siyasi emellerinize, siyasal hesaplarınıza “bebek yaştaki çocukları” alet etmeyin lütfen.

Bari bunu yapmayın.

Tarihin en ciddi ekonomik krizinin olduğu bir süreçte çalışarak hayatını sürdürmeye çalışan “anneleri” rahat bırakın.

Eğitimde artık kaybedecek zamanımız kalmamıştır.

Türkiye’de eğitim; siyasal/ideolojik tartışmalardan arındırılıp partiler üstü bir devlet politikası haline getirilmelidir.

Eğitimin temel gayesi;

Kendi kendine düşünüp karar alabilen, kendi inanç/düşünce evrenini inşa edebilen, doğaya duyarlı, haricindeki canlılarla empati kurabilen, özgür bireyler yetiştirebilmek olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet GÜLER Arşivi