Güneş Komalık Edebilir
Aşırı sıcak havalar hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Dahiliye (İç Hastalıkları) Bölümü’nden Uzm. Dr. Mehmet Emin Erdem, özellikle çocuklar, yaşlılar, hamileler, kalp, şeker ve tansiyon hastaları zorunlu olmadıkça sıcaklığın en belirgin olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkmaması konusunda uyardı.
Sıcak havalarda dikkat edilmesi gerekenler hakkında önemli bilgiler veren Dr. Mehmet Emin Erdem, "Yaz aylarında hava sıcaklıklarının çok yüksek olduğu günlerde karşılaşılan güneş çarpması, sıcaklığın yükselmesi ile önemli bir tehlike olarak karşımızda durmaktadır. Yüksek ateş, terleyememe, komaya kadar giden sinir sistemi bozuklukları, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, bulantı, nabız hızlanması ilk belirtiler olabilirken, algılama ve koordinasyon yeteneğinin bozulması, görme netliğinde bozulma, göz çukurlarının belirginleşmesi, bilincin kaybolması ileri belirtilerdir. Derhal bir sağlık merkezine başvurulmalıdır. Genellikle kol ve bacaklarda veya karında aşırı sıcaktan tuz kaybı ile birlikte sıcak krampları görülebilir. 1-2 bardak tuz içeren sıvı verilmeli, kramp girmiş kasa masaj yapılmamalıdır" diye konuştu.
RİSK GRUBUNDAKİLER ÖZELLİKLE DİKKAT ETMELİ
“Güneş ışınlarının uzun vadede deri kanserlerine neden olabileceği unutulmamalıdır” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem, şöyle devam etti: "Özellikle güneş ışınlarının dik olarak geldiği saatlerde korunulmalı, bunun için gerekirse koruyucu kremler kullanılmalıdır. Özellikle çocuklar, yaşlılar, hamileler, kalp, şeker ve tansiyon hastaları zorunlu olmadıkça sıcaklığın en belirgin olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkmamalıdır. Kalp ve tansiyon hastalarının ilaçlarını yaz aylarına ve sıcak havalara göre ayarlamasını yapmalıdır. Beyin kanamalarının önüne geçmek için tansiyon hastaları ayrıca kendilerine dikkat etmeli, tansiyonlarını sık sık ölçtürmelidir. Migren hastalığı olanlar serin ve klimatize edilmiş ortamları tercih etmelidir. İshal ve bağırsak enfeksiyonlarından korunmak için hijyen kurallarına çok dikkat edilmeli, eller sık sık yıkanmalı, temizliğinden emin olunmayan yiyecekler tüketilmemelidir.”
“SIVI TÜKETİMİNİZİ İYİ AYARLAYIN”
Uzm. Dr. Mehmet Emin Erdem, şu bilgileri verdi: “Bol su ve sulu gıdaların tüketilmesi gerekmektedir. Sindirimi kolay hafif besinler tercih edilmeli, günde en az 2-2.5 lt su tüketilmeli, gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır. Çok sıcak havalarda ve aşırı egzersiz durumlarında bu miktar artırılabilir. Susamamış olsanız bile su içilmelidir, susamak vücudun su ihtiyacını belirten güvenilir bir işaret değildir. Kalp hastalığı veya hipertansiyonu olanlar dışında gıdalarla tuz alımı arttırılmalıdır. Tuz kısıtlaması yapmak zorunda olanlar ise sıvı ve tuz kaybı konusunda dikkatli olmalıdırlar. Hava sıcaklığının yüksek olduğu günlerde aşırı egzersizden kaçınılmalıdır. Açıkta çalışmak zorunda olanlar mümkün olduğunca güneş altında korunmasız kalmamaya, sık sık bol sıvı ve mineral almaya dikkat etmelidirler. Kıyafet seçimi doğru yapılmalı, hafif, teri emen, ince, pamuklu, bol giysiler giyilmelidir. Geniş kenarlı şapkalar güneş ışınlarından korunmada yararlı olabilir. Ayaklarda mantar oluşumunu engellemek için pamuklu çoraplar giyilmeli, ayaklar her gün yıkandıktan sonra iyice kurulanmalıdır."
“5 DAKİKANIZI DUŞA AYIRIN”
Uzm Dr. Mehmet Emin Erdem açıklamasını şöyle tamamladı: "Sıcak havalarda serinlemek için duş almak iyi bir seçenek olacaktır. Böylelikle kişi hem ferahlamış hem de sıcak havanın olumsuz etkilerini üzerinden atmış olur. Duş alma süresi için 5 dakika yeterlidir. Sıcak havanın olumsuz etkilerinden korunmak için; zorunlu olmadıkça, güneş ışınlarının dik geldiği sabah 10.00 ile öğleden sonra 16.00 arası dışarıya çıkılmamalı. Kapalı alanlar havalandırılmalı. Bol sıvı ve mineral içeren içecekler tüketilmeli. Kalp hastalığı veya hipertansiyonu olup tuzsuz diyet alan kişiler dışında gıdalarla tuz alımı arttırılmalı. Tuz kısıtlaması olanlar ise sıvı ve tuz kaybı yönünden çok dikkatli olmalı. Ağır ve yağlı yemeklerden uzak durulmalı, bol sebze ve meyve tüketilmeli ve bol su içmeye özen gösterilmeli. Alkollü içecekler önce serinletip, sonra vücudun su kaybını artırabileceğinden mümkün olduğunca kullanılmamalı. Ağır ve yağlı gıdalar yerine, hafif yemekler, sulu yiyecekler tercih edilmeli. Güneş ışığından koruyan, terletip su kaybettirmeyen ince, açık renk, bol giysiler giyilmeli. Geniş kenarlı şapkalarla baş ve yüz bölgesi korunmalı. Sık sık vücudun dayanabileceği soğuklukta duş alınmalı. Özellikle evcil hayvanlar ve çocuklar kapalı ve park edilmiş araç içinde bırakılmamalı. Açık havada ya da dışarıda çalışanlar güneş altında korunmasız kalmamalı. Yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, hamileler ve çocuklar, mümkünse çok sıcaklarda dışarıya çıkmamalı. Açık renk, sıkı olmayan pamuklu giysiler tercih edilmeli.”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.