Güven: "Sütü Yetersiz Ve Yanlış Tüketiyoruz"

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Güven, gelişmiş ülkelerde yıllık 150-200 litre olan süt tüketiminin ülkemizde 2030 litre civarında olduğunu söyledi. Prof. Güven, yaptıkları araştırmalar sonucu kutu sütün sokak sütüne oranla daha güvenli ve besin değeri yüksek olduğunu tespit ettiklerini söyledi.

Süt, bebeklikten yaşlılığa vücudun gelişmesi, güçlenmesi ve sağlığın korunması için gereken vitaminleri bünyesinde bulunduran önemli besin öğesi olarak biliniyor. İnsan yaşamının her evresinde gerekli olan süt, C vitamini ve demir dışında tüm besin öğelerini içeren en iyi kaynak olarak gösteriliyor.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Güven, sütle ilgili yaptıkları araştırmalar doğrultusunda bilgi verdi. Prof. Dr. Güven, kutu sütün sokak sütüne oranla daha güvenli ve besin değeri yüksek olduğunu ifade etti.

“TÜRKİYE’DE SÜT TÜKETİMİ YILLIK KİŞİ BAŞI 20-30 LİTRE CİVARINDA”

Türkiye’de yıllık 17 milyon ton süt üretildiğini açıklayan Prof. Dr. Güven, bunun sanayiye aktarılıp içme sütü olarak üretilen kısmının yüzde 10‘u bile bulmadığını açıkladı. Gelişmiş ülkelerin son derece altında bir süt tüketimimizin olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Güven, gelişmiş ülkelerde kişi başına 150-200 litre olan yıllık tüketim miktarının ülkemize 20-30 litre civarında kaldığını bildirdi.

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Güven, “Genelde süt çocuk ve hasta içeceği olarak görülüyor. Ama hangi yaşta olursa olsun her insanın muhakkak tüketmesi gereken bir ürün. Süt insanlar için mükemmele yakın besinlerden biri. İçerdiği protein, laktoz, vitaminler, mineraller bakımından oldukça zengin bir ürün. Tüketiminin artırılması gerekiyor” dedi.

SOKAK SÜTÜ MÜ? KUTU SÜT MÜ?

Uzmanlara en çok sorulan ve merak edilen soruların başında "Sokak sütü mü? Kutu süt mü?" olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Güven, bu konuda bilgi kirliliği olduğunu söyledi. Güven, bu sorunun cevabını şöyle verdi;

“Süt pastörize ve sterilize olmak üzere iki şekilde üretiliyor. Pastörize sütlerde hastalık yapan organizmaların tamamı ile birlikte diğer mikro organizmaların diğer kısmı yok oluyor. Bu nedenle dayanımı iki gün gibi kısıtlı bir süre. Oda 4 derecede soğuk zincir bozulmaması şartı ile. Bir de steril süt dediğimiz sütteki tüm mikroorganizmaların yok edildiği bir süt ürünü var. Biz ona sterilize süt diyoruz. Dayanımı dört ay. Bir kere şunu halkımızın iyi bilmesi lazım. Sterilize ve pastörize sütlere hiçbir koruyucu madde ilave edilmez. Pastörizasyon ve sterilizasyon işlemlerinde vitaminlerde bir kısım kayıplar tabii ki olur. O da B grubu vitaminlerde yüzde 20’ye yakın, suda çözülen proteinlerde çok az bir kayıp olur.

Sokakta satılan süte değinecek olursak. Düşünün sokak sütünü aldınız eve getirdiniz ve kaynattınız. En az 10 dakika kaynattığınız zaman vitaminlerin tamamına yakını kaybolur. Proteinler dibe çöker, yanmaya neden olur. Dolayısıyla siz sütün besin değerini azaltırsınız. O yüzden hiçbir zaman sokak sütünü alalım kaynatalım, tüketelim demiyoruz.”

“SÜT ÇİĞ TÜKETİLMEZ”

Güven, çiğ süt konusunda da şunları söyledi: “Ayrıca hiçbir zaman sütü çiğ tüketemeyiz. Çünkü insanlar için bu kadar değerli besin kaynağı olan süt aynı zamanda mikro organizmalar içinde son derece elverişli bir ortam. Hayvanda sağım ortamında çevrede bulunabilecek tüm hastalık yapıcı organizmaları içerme riski var.”

“SOKAK SÜTÜNE BOZULMAMASI İÇİN FARKLI MADDELER KARIŞTIRIYORLAR”

Sütün muhafazası ve tüketim süresi ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Güven, sokak sütünü buzdolabında muhafaza ederek iki gün içerisinde tüketilmesi gerektiğini, steril sütün yani kutu sütün yine buzdolabında bir hafta içinde tüketilmesini önerdi. Sokak sütünün risklerine değinen Güven, yaptıkları araştırma ve incelemelerde sokak sütünün bozulmaması için bir takım maddeler katıldığını saptadıklarını sözlerine ekledi.