Her yıl 174 bin kişi kansere yakalanıyor!
Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, Türkiye'de her yıl 174 bin kişinin kansere yakalandığını ifade ederek, "Ülkemizde görülen kanser sıklığı, gelişmiş dünya ülkeleri ile kıyaslandığında daha az" dedi.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2013 yılında başlatılan Ulusal Kanser Tarama Programı kapsamında kanser taramalarına devam ediliyor. Tarama programı çerçevesinde, aile sağlığı merkezleri ile Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezi'ne (KETEM) başvuran 30-65 yaş arasındaki kadınlara rahim ağzı kanseri, 40-69 yaş arasındaki kadınlara meme kanseri, 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere kolon kanseri yönünden ücretsiz taramalar yapılıyor. Kanser taramaları çerçevesinde 2013 yılından bugüne kadar 82 bin kişiye meme kanseri teşhisine yönelik mamografi, 135 bin kişiye kolon kanserinin teşhisine yönelik gaitada gizli kan taraması (GGT), 107 bin kişiye rahim ağzı kanserinin tespiti amacıyla smear taraması yapıldı. Kanser taramaları sonucunda 54 kadında meme kanseri, 21 kadında rahim ağzı kanseri ve 17 kişide kolon kanseri erken teşhis edildi.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığınca yayınlanan illerin haftalık mamografi, smear ve GGT verilerine göre de Mersin, 15-19 Ağustos 2016 tarihlerini kapsayan haftada, kolon kanseri taramasında alınan numune sayısına göre birinci, meme kanseri taramasında çekim sayısına göre dördüncü, rahim ağzı kanseri taramasına yönelik alınan numune sayısında da Türkiye altıncısı oldu.
"TÜRKİYE'DE HER YIL 174 BİN KİŞİ KANSERE YAKALANIYOR"
Konuyla ilgili açıklama yapan İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, kanser istatistiklerine göre Türkiye'de 103 bin erkek, 71 bin kadın olmak üzere her yıl 174 bin kişinin kansere yakalandığını söyleyerek, "Ülkemizde görülen kanser sıklığı gelişmiş dünya ülkeleri ile kıyaslandığında daha az. Kanser çeşitlerinde farklılıklar olsa da ülke genelinde kanserin dağılımında ya da teşhis edilen kanser olgularının sayılarında bölgesel olarak anlamlı farklılık bulunmuyor. Yurt genelinde erkeklerde en yaygın akciğer, prostat, bağırsak mesane ve mide kanseri, kadınlarda ise meme, tiroit, bağırsak, rahim ve akciğer kanseri görülüyor. Yapılan çalışmalarda yüksek miktarda hayvansal protein alımı kanser ile ilişkilendirilmektedir. Bunun nedenlerinden birisi yüksek miktarda hayvansal protein alındığında doymuş yağ tüketiminde de artış olmasındandır. Yapılan çalışmalarda doymuş yağ tüketimi ile meme, prostat, rahim, kolorektal, pankreas ve böbrek kanserleri kanser arasında ilişki olduğu bulunmuştur. Yağ içeriği yüksek et ve işlenmiş et tüketimi yerine alternatif protein kaynakları olan balık, tavuk sağlıklı pişirme yöntemleri ile tüketilmelidir. Yağlar vücudun enerji deposu olup vücutta sentezlenemeyen elzem yağ asitleri ve yağda eriyen vitaminlerin alınması için gereklidirler. Yağın her çeşidinin (sıvı veya katı, hayvansal veya bitkisel) fazla tüketilmesi özellikle prostat, meme, testis, rahim, yumurtalık ve kolorektal kanserlerinin oluşum riskini arttırmaktadır. Bu nedenle yağ alımını azaltmak için yemekler az yağ ile pişirilmeli özellikle et yemeklerine ilave yağ eklenmemeli kendi yağında pişirilmelidir. Doymuş yağların tüketimi azaltılarak doymamış yağ tüketimi arttırılmalıdır. Bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir. Yağ çeşidi ve tüketimi belirli bir denge içerisinde olmalıdır" diye konuştu.
"VİTAMİNLER GENELLİKLE KANSER OLUŞUMUNU ÖNLÜYOR"
Vitaminlerin genellikle kanser oluşumunu önlediğini vurgulayan Kemik, "Vitaminlerin günlük önerilen miktarlardan az alınmasının kanser riskini arttırdığı bildirilmiştir. Mevsimine göre her renk meyveden günde en az 2-4 porsiyon tüketilmelidir. İnsan vücuduna minerallerin çoğu içecek ve yiyeceklerle, bir kısmı hava yoluyla bazıları da deri ile alınır. Bazı mineraller kanserin oluşmasını önlemeye yardımcı olurken bazıları da kansere neden olur. Bazı minerallerde alım miktarına göre her iki şekilde de etki göstermektedir. Kanser oluşumuna neden olan başlıca mineraller nikel, kadminyum, kurşun, asbest ve arseniktir. Kanserden koruyucu minerallerin başlıcaları selenyum, iyot, çinko, molibden, kalsiyum ve demirdir. Tütün kullanmayın. Anne karnındaki bebeği ilaç, kimyasal maddeler, toksinler ve radyasyondan koruyun. Çalışma ortamındaki zararlı maddelerden ve gereksiz radyolojik tetkiklerden sakının. Düzenli egzersiz yapın. Mümkün olduğu kadar vücut ağırlığınızı normal seviyelerde tutun. Yüksek kalorili diyet ve katkı maddelerinden, alkolden uzak durun. Günlük besin tüketiminizin çeşitli olmasına dikkat edin. Mevsimine göre her renk meyveden günde en az 2-4 porsiyon tüketmeye çalışın. Bağışıklığı artıran besinler tüketin. Sarımsak, soğan, zencefil, yeşil çay, yoğurt, yulaf, mantar ve benzeri özellikle bitkisel gıdalara ağırlık verin. Ayaküstü ve hızlı beslenme tarzından uzak durun. Vatandaşlarımızın sevdikleriyle geçirecekleri güzel, huzurlu ve sağlıklı günler adına kanser taramalarını aile hekimlerinden talep etmelerini öneriyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.