"Hiç öfkelenmem diyen yalan söylüyordur"

"Hiç öfkelenmem diyen yalan söylüyordur"
Psikolojik Danışman Uzmanı Sevgi Dönmezel, insanların hayatlarının sonuna kadar öfke duygusunu yaşayacağını ve yaşaması da gerektiğini belirterek,...

Psikolojik Danışman Uzmanı Sevgi Dönmezel, insanların hayatlarının sonuna kadar öfke duygusunu yaşayacağını ve yaşaması da gerektiğini belirterek, "Çevrenizde "ben hiç öfkelenmem" diyenler varsa, inanın onlar yalan söylüyordur" dedi.

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Merkezi (PDRM) tarafından "Öfke Kontrolü" semineri düzenlendi. Semineri veren Psikolojik Danışman Uzmanı Sevgi Dönmezel, öfkenin herkesin yaşadığı ve yaşaması gereken bir duygu olduğuna dikkat çekerek, insanların öfke duygusunu kontrol ettiğinde birçok problemin çözümlenebileceğini de kaydetti.

Öfke duygusu yaşandığında vücutta fiziksel olarak belirtilerin ortaya çıktığını (kesik ve zor nefes alma, kalp çarpıntısı vs.) ve öfke kontrol yöntemlerinin temel önceliğinin bu fiziksel belirtileri azaltmak olduğunu aktaran Dönmezel, öfkenin fiziksel etkilerinin yanı sıra zihinsel (dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu vs.), davranışsal (aşırı gıda tüketimi, ilaç kullanımı vs.) etkilerinin de olduğuna ve kontrol edilmediği takdirde büyük sorunları beraberinde getirebileceğine de değindi.

Öfkeyi, "sürekli" ve "durumluk" öfke şeklinde ele alan Dönmezel, sürekli öfke yaşayan birinin çok çabuk öfkelendiğini ve bu tür kişiler için bu durumun artık bir yaşam tarzı olduğunu ve bu kişilerin toplumda barınmasının da zor olduğunu ekledi. Durumluk öfkeyi ise insanların kendilerini hayal kırıklığına uğratan, acı veren, yoksun bırakan bir durumla karşılaştığında yaşadığı öfke türü olarak belirtti.

"NE İÇE ATIN NE DE DIŞA VURUN"

Herkesin öfkeyi ifade etme tarzının farklı olduğunu ancak öfkeyi ifade etmek yerine kontrol altına almanın daha doğru olduğunu kaydeden Dönmezel, "Öfkeyi içe yönelttiğinizi düşünüyorsanız ve böyle bir ifade tarzınız varsa lütfen destek alın ya da kontrol yöntemlerini kullanmaya çalışın. Öfkenizi ne içe atın ne de dışa vurun" diyerek, öfkenin içe atılmasının ya da içe yönlendirilmesinin kişide ciddi rahatsızlıklara neden olabileceğine dikkat çekti.

ÖFKE NASIL KONTROL EDİLİR?

Dönmezel, öfke kontrol yöntemlerini; ortaya çıkan fiziksel belirtileri kontrol altına almak, düşüncelerin farkına varmak, alternatifler geliştirmek, girişken davranmak, içinde bulunulan ortamı değiştirmek, 4D kuralını (Dur, Düşün, Duygularını kontrol et ve Davran) uygulamak, çözüm cümleleri kullanmak şeklinde sıraladıktan sonra fiziksel belirtileri kontrol altına almanın öfke anında mantıklı düşünebilme ve o fiziksel etkilerin zararlarından korunma noktasında çok önemli olduğunu ve bunun için de nefes egzersizleri yapmak gerektiğini anlattı.

"KENDİNİZİ ARADA BİR ŞARJ EDİN"

Ayrıca Dönmezel, "Günlük yaşantının içindeki o rutinlik insanı bunaltır. Telefonlarımızı nasıl şarj ediyorsak bizim de şarja ihtiyacımız var. Kendinizi arada bir şarj edin" ifadelerini de kullanarak, günlük hayatın sıkıcılığından kurtulmak için herkesin, kendine özel bedensel ve zihinsel gevşeme egzersizlerini yapması ve ihmal etmemesi gerektiğini söyledi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.