Kaya: “Ramazan’da Spora Ara Vermeye Gerek Yok”
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Spor Hekimi Uzm. Dr. Halil İbrahim Kaya,
“Ramazan ayında 17-18 saat oruçlu olunmasına rağmen spor yapmakta bir sakınca yok fakat gün içerisinde spor yapılan saatin doğru belirlenmesi ise büyük önem arz etmektedir” dedi.
Sağlıklı ve kalite bir yaşam sürdürebilmek için düzenli yapılan sporun önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Halil İbrahim Kaya, ‘oruç tutulurken spor yapılamayacağının ve Ramazan’da spora ara vermek gerektiğinin’ yanlış bir kanaat olduğunu vurguladı. Kaya, spor periyotlarında ve beslenme yöntemlerinde yapılacak küçük düzenlemelerle Ramazan ayının spor faaliyetleriyle birlikte yaşanabileceğini ifade etti.
“ÖNEMLİ OLAN SPOR YAPILACAK SAATİN DOĞRU BELİRLENMESİ”
Ramazan’da ayında spora ara vermeye gerek olmadığını belirten Uzm. Dr. Halil İbrahim Kaya, “Düzenli spor yapan ve vücut çalışan kişilerin Ramazan ayı boyunca fiziki faaliyetlerine ara vermeleri durumunda tekrar eski formlarını kazanmak için yaklaşık altı haftalık bir zaman dilimine ihtiyaç duyulur. Ramazan ayında 17-18 saat oruçlu olunmasına rağmen spor yapmakta bir sakınca yok fakat gün içerisinde spor yapılan saatin doğru belirlenmesi ise büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.
“EN UYGUN ZAMAN, İFTARDAN ÖNCEKİ BİR KAÇ SAAT VE İFTARDAN 2 SAAT SONRA”
Sağlıklı bireylerin metabolizmasının birkaç gün içerisinde uzun açlık dönemine uyum sağladığını kaydeden Kaya, “Bu nedenle oruç tutmaya başlanılan ilk günlerde spora birkaç günlük ara vermek ya da egzersiz zamanının iftardan yaklaşık 2 saat sonrasında yapılacak şekilde planlanması daha doğru olur. Oruç tutan kişinin sahurdan sonraki saatlerde ya da günün sıcak saatlerinde spor yapması durumunda terleme ile meydana gelen sıvı ve mineral kaybını yerine koyamaması nedeniyle günün geri kalan saatlerinde yorgunluk ve bitkinlik ortaya çıkar. Sıvı kaybının arttığı durumlarda bulantı, kusma ve kas krampları gibi belirtilerin ortaya çıkabilir. Bu olumsuz durumların yaşanmaması ve oruç tutan insanların spor yapması için en uygun saat, yakıcı sıcakların ortadan kalktığı iftardan hemen önceki birkaç saatlik dilim ile iftardan yaklaşık iki saat sonrasıdır. Bu saatlerde spor yapıldığında kaybedilen sıvı ve mineralin kolayca yerine konulabilir. Ter kaybının fazla olduğu çalışmalarda potasyum kaybının da telafi edilmesi gerekir. Bu amaçla kuru kayısı ve muz gibi potasyumdan zengin besinlerin tüketimi çok önemlidir. İftardan önceki dilimde spor yapmayı planlayanların yürüyüş gibi hafif şiddette aktiviteleri tercih etmeleri de daha doğru olur” şeklinde konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.