Kıl Dönmesi Ve Kıl Batıklarına Lazerle Çözüm

Kıl Dönmesi Ve Kıl Batıklarına Lazerle Çözüm
Dermokozmetik Kliniği Direktörü Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, kıl dönmesi ve kıl batıklarında uygulanan lazer tedavisi ile yüz güldüren sonuçlar alındığını açıkladı.Dr. Pehlivan, gelişen tekno...

Dermokozmetik Kliniği Direktörü Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, kıl dönmesi ve kıl batıklarında uygulanan lazer tedavisi ile yüz güldüren sonuçlar alındığını açıkladı.

Dr. Pehlivan, gelişen teknoloji ile birlikte pek çok rahatsızlığın tedavisinde, hastaların yaşam kalitesini düşürmeden, sosyal yaşamlarından fazla uzak kalmadan, ağrının çok az ya da hiç olmadığı uygulamaların büyük kolaylık sağladığını kaydetti.

Halk arasında kıl dönmesi olarak bilinen pilonidal sinüs ve kıl batması rahatsızlığı nedeniyle ciddi sıkıntılar çektiğini belirten Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek Pehlivan, lazer epilasyon yöntemiyle sorunun tamamen giderilmesinin mümkün olduğunu söyledi.

Dr. Jale Yüksek, konuya ilişkin açıklamasında şöyle konuştu :

“Lazer epilasyon sayesinde kıl batıklarında yüz güldürücü sonuçlar elde edilmekte. Batık yani kıl dönmesi, kılın deri içerisinde kalması, deri dışına çıkamaması durumudur. Kıl batığının belirtileri arasında; kızarıklık, şişlik, sivilce, irin tarzında şişlikler ve kahverengi lekeler görülür. Batıklarda aileden gelen bir yatkınlık da sözkonusudur. Erkeklerde genellikle çene altı,boyun ve ense bölgesinde bu rahatsızlığa daha sık olarak rastlanırken, kadınlarda ise kol, bacak ve bikini bölgesinde gözlenir. Tedavinin ardından yaşanan en büyük sorun ise rahatsızlığın tekrarlamasıdır. Batık meydana geldiğinde lekeye dönmeden, cilt kararmadan kıl kökünün lazer epilasyonla yok edilmesi sorunun tamamen giderilmesini sağlar.”

CERRAHİ TEDAVİNİN ARDINDAN LAZER EPİLASYON KALICI BAŞARI SAĞLAR

Dermokozmetik Kliniği Direktörü Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, lazer epilasyon uygulamasıyla büyük başarı sağlanabilen diğer rahatsızlığın kıl dönmesi olarak bilinen pilonidal sinüs olduğunu ifade ederek,

“Bu hastalık, vücuttan kopan kılların deride bir yol bularak deri altında toplanması ve burada ağrılı iltihaplanma, kötü koku, akıntı ve ateşlenmeye neden olması durumudur.” tanımlamasını yaptı.

Gövdeden kopan kılların genellikle kuyruk sokumunda biriktiğini, kişinin bu bölgede kaşıntı ve kötü koku şikayeti nedeniyle sosyal açıdan büyük sıkıntılar yaşayabildiğini bildiren Dr.Yüksek, kıl dönmesi tedavisinin cerrahi operasyon olduğuna dikkat çekti ve operasyondan sonra şikayetlerin tekrarlamaması için bölgedeki kıl köklerinin lazer epilasyon yapılarak yok edilmesinin kişiyi bu dertten tamamen kurtardığını söyledi.

LAZER EPİLASYON BÜYÜK RAHATLIK

Lazer epilasyonun vücutta istenmeyen tüylerin kalıcı olarak yok edilmesinde en hızlı ve pratik yöntem olduğunu kaydeden Dr.Jale Yüksek, lazerin genel anlamıyla tek dalga boyunda yoğunlaştırılmış ışık sistemi olduğunu hatırlattı.

Lazer ışığının röntgen ışınlarından farklı olarak, vücutta herhangi bir artık bırakmadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, açıklamasını şöyle sürdürdü :

“Röntgen ışınları vücutta radyasyon artığı bıraktığı için belirli bir zaman içerisinde çok alınırsa risk doğurabilir. Lazer ışığı ise vücutta herhangi bir artık bırakmaması nedeniyle son derece güvenli, başarılıdır ve bu nedenle Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından 1997 yılında onaylanmıştır. Günümüze dek olumsuz bir etkisi tespit edilmemiştir. Lazer epilasyon cilt rengi, kıl yoğunluğu, kıl rengi ve kalınlığına bakılarak doğru enerji verilerek mutlaka doktor kontrolünde yapılması gereken bir işlemdir. Lazer enerjisi, cilde zarar vermeden kıl köküne ulaşarak, kıla rengini veren melanin pigmenti (renk hücresi) ile etkileşime girer.Bu ışık etkisi ile aşırı ısınan kıl kökü tahribata uğrar ve tekrar kıl üretme kabiliyetini büyük oranda azaltır veya kaybeder. Böylece kıl kökü etkisiz hale gelir.”

LAZER EPİLASYON İSTENMEYEN TÜYLERE EN İYİ ÇÖZÜM

Yrd.Doç.Dr. Yüksek, kılların 3 farklı büyüme aşaması yaşaması nedeniyle, lazer uygulaması sırasında kılların farklı evrelerde olması, lazer epilasyonda sonucun ortalama 4-6 seans sonra alınmasına neden olduğuna dikkat çekti.

Lazer ışığının uygulama süresi ve dozu kişinin cilt rengi ve yapısına göre değişiklik gösterdiğine vurgu yapan Dermokozmetik Kliniği Direktörü Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, belli aralıklarla tekrarlanan seanslar sonrasında cilt ve kıl yapısının uygun olması halinde istenmeyen kılların yüksek 60 - yüksek 90’ının, kalıcı olarak yok edildiğini, geriye kalan kılların ise ince ve açık renkli kıl yapısına dönüştüğünü kaydetti.

Dr.Jale Yüksek, lazer epilasyona ilişkin verdiği bilgilere şöyle devam etti :

“Ankara’daki kliniğimde kadınların en sık tercih ettiği bölgeler, bacak, genital, bikini çizgisi, koltuk altları, kol ve yüz bölgesidir. Erkeklerde ise en çok sakal üstü, boyun, ense, omuz, sırt ve göğüs bölgelerinde istenmeyen kılların azaltılmasında lazer epilasyonu kullanmaktayım. Lazer epilasyon uygulamasında herhangi bir yaş sınırlaması yoktur. Ancak kız çocuklarında adet döneminden 1-2 yıl sonra lazer epilasyon işlemine başlanması daha uygundur.”

Dermokozmetik Kliniği Direktörü Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, lazer epilasyon uygulamasının kesinlikle doktor kontrolünde ve gerekli sıhhi koşulların tamamen sağlandığı bir klinikte yaptırılmasının, kişinin sağlığı için şart olduğunu da sözlerine ekledi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.