Otizm Her 150 Çocuktan 1’inde Görülüyor
Çocuk Psikiyatri Uz. Dr. Mehmet Fatih Kınık, otizmin doğuştan gelen, bireyin hayatı boyunca devam eden ve her 150 çocuktan 1’inde görülen nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu söyledi.
Otizmin beynin yapısını ve işleyişini etkileyen sinir sistemindeki sorunlardan kaynaklandığını belirten Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri Uz. Dr. Mehmet Fatih Kınık, otizmin ilk üç yıl içinde ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden bir hastalık olduğunu söyledi. Kınık, “Normal gelişim gösteren bebekler ve okul öncesi çocuklar, etrafındaki kişilerle iletişim kurmak istemektedir. Karşılıklı iletişim kurmayı gerektirecek saklambaç gibi oyunlar oynamaktadır. Ancak otizmi olan çocuklar sanki kendi dünyalarındaymış gibi etrafındaki kişileri umursamamaktadır. Kendi etrafında dönme, el çırpma, dönen nesneleri izleme, oyuncaklar ile amacına uygun oynamama, ağrıya karşı dayanıklılık gibi garip ve tekrarlayıcı davranışları olmaktadır. İsmi seslenince dönüp bakmama, göz teması kurmama, ilgi duyduğu nesneleri ebeveynleri ile paylaşmama, yaşıtlarına göre kazanması gereken konuşma becerilerini kazanamamış olma iletişim becerilerindeki en önemli eksiklikleridir” dedi.
"OTİZMDE ERKEN TANI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"
Otizmde erken tanı ve tedavinin büyük önem taşıdığını anlatan Kınık, şöyle devam etti:
“9 aylık bir bebek halen gülümsemiyorsa, 12 aylık olmasına rağmen nesneleri işaret etmiyorsa, 2 yaşına gelmesine rağmen halen tek kelimeleri söyleyemiyorsa, konuşma becerilerini veya sosyal iletişiminde gerileme olduysa ailelerin otizm konusunda değerlendirilmesi gerekmektedir. Otistik bir çocuğa kendi dünyasında özel, toplumda ise normal davranılması gerekir. Otistik çocuğun dünyayı algılama biçimi, kendi yaşıtlarındaki çocuklardan farkı olduğu için otistik çocuk farklı bir yaklaşım bekler. Farklı yaklaşım gösterilirken göz ardı edilmemesi gereken bir durumda çocuğa normal davranışların gösterilmesinin de gerektiği olmalıdır. Her ne kadar olaylar karşısında tepki vermese de aile aferin, teşekkür ederim, çok güzel yapmışsın diyerek duygusal ve fiziksel ödüller vermeli, ya da bir olay karşısında kızdığını belli ederek tepkisini göstermelidir. Otistik çocuk konuşmasa da aile onunla konuşmayı bırakmamalı, ya da çocukla oyun oynamaya devam etmelidir. Otizmde unutulmamalıdır ki çocukların problemlerini azaltmak, davranışlarını yönetmek, temel becerilerini kazandırmak ve sonuç olarak daha bağımsız yaşayabilmelerini sağlamak önemlidir."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.