Psikolog Falay, Varsayma Sorunu Hakkında Bilgi Verdi
Uzman Psikolog Mahir Efe Falay yaşamımızdaki birçok alanı etkileyen “varsayma” sorunu hakkında bilgi verdi.
Bilimin temelinde yatan varsayımlar, bilimden çıkıp kişisel boyuta girince problemler çıkabiliyor.
Si&Ma Psikolojik Danışmanlık Merkezinden Uzman Psikolog Mahir Efe Falay bu konuyla ilgili şöyle dedi: “Varsayımlar ikiye ayrılır. İlki fonksiyonel ikincisi disfonksiyonel varsayımlardır. Fonksiyonel varsayımlar mesela ‘Ben bu duvarı tek yumrukla kıramam!’ gibi gerçeklik ve kendinizin sınırlarına uyumlu varsayımlardır. Disfonksiyonel varsayımlar içinse sıkıntı yaratanlar bu varsayımlardır. Örnek olarak ‘Ben bu çıtayı dizimde kıramam!’ verilebilir. Çıta yarım santim kalınlığındadır bu arada! Bu varsayım gerçeklikle ve kapasitenizle uygun değildir. Ve harekete geçmenizi en baştan engeller.”
Varsayımların yaygınlığı hakkında sözlerine devam eden Falay, şunları söyledi: “Bu varsaymalar sandığınızdan çok daha yaygın. Ama özellikle karşı tarafa (arkadaş - sevgili - eş) ve sosyal konulara dair görülüyor. Ve sadece bir varsayım yüzünden bitebilen ilişkiler veya çıkan kavgalar görüyoruz. Fakat tam tersi de mümkün. Yani kişilerin varsaymadan yaşadığı bir dünya da olası.”
Falay, akla “nasıl olacak?” sorusunu getiren bu sözlere şöyle devam etti:“Varsayımlar varsayım olarak kaldığı sürece size veya sürdürmek istediğiniz ilişkiye verdiği zarar büyüyor. O zaman ne yapacaksınız, varsayımı var saymak olarak bırakmayacaksınız."
Falay, "Peki nasıl?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"1- Anında temiz ve açık bir iletişim kurup varsaydığınız şeyin aslında gerçekte ne olduğunu sorarak. Bu sayede olay olduktan sonra düşünüp ‘acaba bu yüzden mi yaptı - yapmadı - söyledi - söylemedi gibi düşüncelerle meşgul olmazsınız.
2. Eğer karşı tarafın bir davranışı üzülmenize yol açtıysa bunu hemen orada bildirip o davranışın nedenini öğrenerek. Nasıl siz davranışlarınıza dair geri bildirimler bekliyorsunuz, diğerleri de en az sizin kadar bekliyor. O yüzden kimsenin davranışının sizde yarattığı etkiyi kendinize saklamayın.
3. Kendinizi varsaymalardan kurtararak. Bunun için de en başka bir kağıt alıp bir hafta boyunca her varsayımlı düşüncenizi yakaladığınızda o kağıda bir + atın ve haftanın sonunda +ları toplayın standart bir haftada kabaca kaç kere varsayım yaptığınızı görün. Sadece varsaymalarınızın kaç kere olduğunu görmek dahi kendi başına azaltmaya yaramazsa,
4. Eyleme geçin! Yani bir şeyi yapmadan önce kafanızda o şeye dair sorular oluşuyorsa ve bunlar çoğu varsayımsa (herkes beni x görecek, benim x olduğumu düşünecekler, kesin bana x diyecek, yine yapamayacağım, kesin bana bakmaz vb) gerçeği öğrenmek ve kafanızın yorulmasını engellemenin tek yolu gidip o davranışı yapmaktır. Mesela gidip patronla konuşmak, otobüs şöförüne ‘Kaptaan orta kapı!’ demek veya o hoşunuza giden kişinin yanına gidip ‘Merhaba’ demek. Bu en başta sonuçlarından korktuğunuz her neyse yaptığınızda, sonucun en başta sizi korkutan şey olmadığını göreceksiniz ve etrafınızdakilerin de size karşı tavırları yavaş yavaş iyileşecek.”
Mahir Efe Falay varsaymalar hakkındaki söylediklerini şöyle tamamladı: “Eğer iletişim kanallarınızı mutlak bir şekilde açık tutarsanız varsaymaz ve varsaymadığınız için de engellenmez, engellenmediğiniz için de mutsuzluk - tatminsizlik hissetmezsiniz.”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.