Uzun Süre Güneşte Kalma Erken Yaşlanma Sebebi
Amasya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Öner Nergiz, uzun süre güneşe maruz kalınmasının erken yaşlanmaya neden olduğunu açıkladı.
Aşırı sıcakların güneş veya sıcak çarpması, sıcak bitkinliği, sıcak krampları, güneş yanıkları, sıcak döküntüsü gibi olumsuz etkileri bulunduğunu belirten Öner Nergiz, “Uzun süre güneşe maruz kalındığında ciltte erken yaşlanma, gözde katarak gelişimi, deri kanseri ve güneş lekelerinin ortaya çıkması gibi olumsuz etkilerle de karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle aşırı sıcaklarda güneş ışınlarından korunmak son derece önem arz etmektedir” dedi.
Hava sıcaklıklarındaki aşırı artışın bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini anlatan Halk Sağlığı Müdürü Nergiz, “Vücudumuzun ısısının artmasıyla birlikte terleme yoluyla denge sağlanır, fakat aşırı sıcaklarda ve nem oranın yüksek olduğu durumlarda vücut ısısı uygun düzeye düşmeyebilir. Herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, şişmanlık, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalıkları, aşırı sıvı kaybı ve tedavi amaçlı bazı ilaçların kullanımı gibi nedenler sıcak havalarda terlemeyi etkilemektedir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir. Özellikle yalnız yaşayan 65 yaş üstü yaşlılar, 4 yaşından küçük çocuklar, hamileler, aşırı kilolular yüksek tansiyon, kalp-damar, şeker, böbrek, karaciğer hastalıkları, beyin-damar hastalığı, psikolojik hastalıkları ve kronik solunum sistemi hastalığı olanlar, açık havada çalışmak zorunda olanlar, özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü ve depresyon ilaçları gibi kronik ilaç kullananlar, sokak çocukları ve evsizler aşırı sıcaklardan en çok etkilenenlerdir. Yalnız yaşayan ve kronik hastalığı olan yaşlılar en çok risk altında olanlardır” diye konuştu.
Aşırı sıcaklardan korunmak için günün en sıcak saatleri olan 10.00-16.00 arasında mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmamasını, dışarıda kalmak zorunda olanlara ise güneş altında korunmasız kalmamalarını ve tuz içeren bol sulu gıdalar tüketmelerini tavsiye eden Nergiz, “Güneşe çıkıldığında açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılmış giysiler tercih edilmeli, geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapkalar ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan gözlükler kullanılmalı. Güneş ışınlarının dik geldiği 10-16 saatleri arasında denize girmemeli ve diğer zamanlarda denize girmeden ve güneşlenmeden önce uygun güneş kremleri şapka ve gözlük kullanılmalı. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalı. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalı, güneş gören pencereler perdeyle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için mümkünse sık sık duş alınmalı, mümkün olmadığı durumlarda eller ve yüzler soğuk suyla yıkanmalıdır. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre su tüketilmeli, kafein içeren içecekler yerine süt, meyve suları, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmeli. Yemek pişirme yöntemi olarak kızartma ve kavurmalar yerine haşlama ve ızgaralar tercih edilmeli ve bitkisel sıvı yağlar kullanılmalı, bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Alkol, kafein ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açacağından tüketilmemelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı ve çabuk bozulma riski olan et, yumurta, süt, balık gibi besinler buzdolabında muhafaza edilmeli, hazırlanması ve pişirilmesi sırasında hijyen kurallarına dikkat edilmelidir” şeklinde konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.