Miras paylaşımında kız çocuklarına ayrımcılık! Kahramanmaraş’ta da sıkça görülüyor!
Miras paylaşımı, aileler arasında sıklıkla anlaşmazlıklara yol açan bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle kız çocuklarının miras hakkının ihmal edilmesi, birçok ailede derin yaralara sebep oluyor. Bu durum sadece maddi değil, aynı zamanda manevi kayıplara da yol açıyor.
MİRAS TAKSİMİNDE CİNSİYET AYRIMCILIĞI
Türkiye genelinde olduğu gibi Kahramanmaraş'ta da birçok aile, miras taksiminde taraflı davranarak erkek evlatları daha fazla kayırıyor. Aileden kalan mirasın büyük bir kısmı erkek çocuklara pay edilirken, kız çocuklarına ya çok az miktarda ya da hiç pay verilmediği durumlar sıkça görülüyor. Erkek çocukların mirasın tamamını almak istemesi, aile içinde ciddi çatışmalara ve anlaşmazlıklara neden oluyor. Bu durum, kardeşler arasında kin ve düşmanlık tohumları ekerek ailelerin parçalanmasına yol açıyor.
KIZ ÇOCUKLARININ MÜCADELESİ
Kız çocukları, hak ettikleri miras payını alabilmek için çeşitli zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Birçok kız çocuğu, aile içi baskılar ve toplumun geleneksel yapısı nedeniyle hakkını aramaktan çekiniyor. Ancak son yıllarda, bu konuda farkındalık arttı, birçok kadın hukuki yollarla haklarını aramaya başladı.
HUKUKİ DURUM VE UYGULAMALAR
Türk Medeni Kanunu'na göre, miras paylaşımında cinsiyet ayrımı yapılması yasal değildir. Ancak geleneksel ve kültürel faktörler, hukuki uygulamaların önüne geçerek kız çocuklarının mağdur olmasına neden olabiliyor. Kahramanmaraş'ta bu tür olaylar toplumda sıkça karşılaşılıyor.
Özellikle kırsal kesimlerde, aile büyüklerinin erkek çocukları kayırarak miras paylaşımında adaletsizlik yapması yaygın olarak gözlemleniyor.
Toplumun bu tür adaletsizliklere karşı sessiz kalmaması ve hukuki hakların korunması için mücadele edilmesi gerekiyor. Adaletli bir miras paylaşımı, ailelerin birlik ve beraberliğini koruyacak, kardeşler arasındaki kin ve düşmanlığı azaltacaktır.
Ailelerin bu konuda daha bilinçli davranması, hukuki süreçlerin doğru işlemesi ve toplumun bu konuda duyarlı olması, adil bir miras paylaşımının önünü açacaktır. Miras konusunda adaletin sağlanması, sadece bireyler için değil, tüm toplum için huzur ve barışı temin edecektir.
PEKİ MİRAS HAKKI YENMEYE ÇALIŞILAN BİR KADIN NE YAPMALI?
Miras bir kişinin vefatı sonrası mirasçılarına kalan malları, alacakları, banka hesapları veya borçlarıdır. Kısaca vefat edeninin tüm aktif malvarlığı ve tüm borçlarını kapsar bir bütündür miras. Bu saydığımız kümeye ise hukukta “tereke” denilmektedir. Mirasçılar ikiye ayrılır ve bu mirasçılara;
Yasal mirasçılar (soybağı veya evlatlık)
Atanmış mirasçılar olmak üzere kanunumuzda iki şekilde adlandırılır. (vasiyetname ile)
Mirastan Kimler Pay veya Hak Alabilir
Miras kaldıktan sonra ölen kişinin durumuna göre mirasçılar şu şekilde sıralandıırılabilirler.
Anne
Baba
Eş
Çocuklar
Torunlar
Kardeşler
Evlatlıklar
Büyükanne veya Büyükbaba vb. kişiler mirastan hak talep edebilmektedir. Kişi ayrıca sağlığında mirasından başka birine (birilerine) pay verebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda miras bölüşümü bu paydaşlara göre yapılır.
MİRAS PAYLAŞIMI NASIL YAPILIR?
Miras bırakanın ölümü üzerine, mirasçıların mirasın paylaşımı için başvurabileceği birden çok yol mevcuttur. Bunlardan ilki, mirasçıların aralarında yapacakları anlaşma yolu ile mirasın paylaşımıdır. Yasal mevzuatta aksine bir düzenleme yoksa mirasçılar, mirasın nasıl paylaşılacağına bu yolla serbestçe karar verebilirler. Ancak mirasçıların anlaşamadığı hallerde miras paylaşımı nasıl yapılacaktır? Burada yargı sürçleri devreye girecektir. Sürecin zorlu ve vatandaşın bürokratik ve adli süreçlerde hata yama ihtimali bulunması sebebiyle bir avukat ile hareket etmek çok daha sağlıklı olacaktır.
Mirasçıların miras paylaşımı hakkında bir anlaşmaya varamaması halinde, mirasçılardan her biri mirasın paylaşımının mahkeme tarafından yapılmasını ‘Mirasın Paylaştırılması Davası’ açarak talep edebilir. Mirasın paylaşılması (taksimi) Türk Medeni Kanunu m. 642’de düzenlenmiştir. Kanun metnine göre mirasçılardan her biri sözleşme ya da kanun gereği miras ortaklığını sürdürme niyeti olmadıkça her zaman mirasın paylaştırılmasını isteyebilecektir. Bu dava ile önce miras bırakanın tüm malvarlığı belirlenir ve mirasçılar arasında bu malvarlığı değerleri paylaştırılır. Hangi mirasçının payının/hissesinin ne kadar olduğu da bu dava yoluyla tespit edilecektir. Ortaklığı sürdürmek istemeyen dilerse belli bir malda(örneğin bir arsa veya daire), dilerse tüm malvarlığında ortaklığın sonlandırılarak miras hakkının kendisine verilmesini isteyebilecektir.
TMK Madde 640/1’de belirtildiği üzere, birden çok mirasçı varsa, mirasın geçmesiyle birlikte tüm mirasçılar arasında miras bırakanın bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Bu ortaklık, miras bırakanın ölümüyle, kanun uyarınca kendiliğinden meydana gelir ve mirasın paylaşımına kadar devam eder. Bu ortaklık, bir elbirliği mülkiyetidir. Söz konusu dava açılıp sonuçlanana ya da mirasçılar arasında sözleşme yapılana kadar yani miras paylaşımı yapılana kadar miras konusu mallar üzerinde tüm mirasçıların el birliği mülkiyeti vardır.
EL BİRLİĞİ MÜLKİYETİ NEDİR?
Vefat edenin ardından kanun veya kanunda geçerli sözleşmeler uyarınca oluşan birliktelik (Mirasçılar) gibi kalan mallara malik olanların mülkiyetine bizler hukuk nezdinde elbirliği mülkiyeti diyoruz.
Elbirliği mülkiyetinde ortakların payları net değildir tüm mallarda hakları vardır. Yani, elbirliği mülkiyetinde mülkiyet hakkına sahip kimsenin belirli somut bir malvarlığı veya hakkı yoktur, herkesin mülkiyet hakkı malın tamamına ilişkindir.
Örneğin; vefat eden babanın kimsenin 2 çocuğu ve eşi sağ ise, ortada 3 apartman dairesi, bankada da 90.000-TL parası olduğunu düşünelim. Geriye kalanların tamamı bu malvarlığına sahip olacaktır. Çocuklardan biri, hakkına düşen 30.000-TL parayı bankadan doğrudan talep edemeyecektir. Aynı şekilde miras kalan dairelerden birinin kendisine verilmesini isteyemeyecektir. Böyle bir durumda taraflar mirası ya anlaşarak ya davayla paylaşılmasını isteyebileceklerdir.
MİRASÇILAR MİRAS PAYLAŞTIRILMADAN ÖNCE DİĞER MİRASÇININ İZNİ OLMADAN SATIŞ YAPABİLİR Mİ?
Bu soru avukatlar olarak miras alanında özellikle çalışan hukuk ekiplerine çok sık sorulmaktadır. Çünkü miras paylaşımında bir anlaşmazlık ortaya çıktığında akla ilk gelen konulardan biri de bu olmaktadır. Yukarıda da ayrıntılı anlattığımız elbirliği mülkiyeti devam ederken yani miras paylaştırılmadan önce mirasçıların hepsinin onayı olmadan hiçbir mirasçı miras payı üzerinde işlem yapamaz, satış yapamaz. (Mirasçıların birbirleriyle yapacakları miras payının devrine ilişkin anlaşmalar istisnadır.) Mirasın paylaştırılması davasından sonra, elbirliği mülkiyeti sona ereceğinden her bir mirasçı kendi payı üzerinde dilediği gibi tasarruf ve dolayısıyla satış işlemi gerçekleştirebilir.
MİRAS KONU MALLARIN SATILMA SÜRECİ
Eğer mirasta paylar anlaşmayla belirlenirse kişiler kendi paylarını alarak satış işlemi yapabilir.
Ancak anlaşma olmazsa ve mal bölünebilir nitelikte değilse(örneğin 2 kardeş ve eş sağ ise ve ordada bir daire varsa) bu halde taraflar geriye kalan malların satılmasını mahkeme kararıyla isteyebilirler.(ortaklığın giderilmesi)
Bu halde mahkeme bir bilirkişi marifetiyle mirasa konu malların değerini önce tespit ettirir, daha sonra mal mirasçıların alımına teklif edilir, mirasçılardan alıcı çıkmazsa mallar mirasçılar dışındaki kişilere satılır.
MİRAS HUKUKUNA GÖRE MİRASÇILARIN BELİRLENMESİ
Mirası açıklamıştık. Bir kişiden kalan mal, borç ve hakların tamamına deniliyor. Bizim ülkemizde uygulanan Medeni Kanunu’na göre miras paylaşımı derece sistemi ile yapılır. Miras hukukunda akrabalık derecelerine göre kişiler birinci, ikinci ve üçüncü derce mirasçılar olmak üzere 3 gruba ayrılır.
Birinci derecede miras bırakanın alt soyu bulunur. Burada vefat eden kişinin çocukları ve torunları yer alır. İkinci derece vefat eden kişinin annesi, babası, kardeşleri ve yeğenleri bulunur. Üçüncü derece ise vefat eden kişinin büyükanneleri ve büyükbabaları yer alır.
Bir önceki derecede mirasçı varsa alt derecedeki mirasçıların miras payı hakkı yoktur. Ayrıca mirasçıların miras bırakandan önce ölmesi durumunda ölen mirasçının miras payı kendi alt soyuna yani çocuklarına ve torunlarına geçer. Bu bölümün uzun ve teferruatlı olması sebebiyle konuyu burada boğmuyoruz.
MİRAS DAĞILIMI MİRASÇILAR ARASINDA NASIL YAPILIR?
Miras söz konusu olduğunda yukarıda da anlattığımız gibi 1.derece 2. Derece ve 3. Derece denilmek suretiyle mirasçılar sıralandırılır. Bu bakımdan dağılım şu şekilde yapılır.
Miras dağıtımı ilk olarak birinci derecedeki hak sahipleri arasında yapılır. Eğer birinci derece mirasçılar hayatta ise ikinci derece mirasçıların mirastan pay alma hakkı bulunmaz. Yine aynı şekilde birinci derecede mirasçı yoksa miras hakkı ikinci derece mirasçılara geçer. Eğer ikinci derecede mirasçı varsa üçüncü derece mirasçıların miras hakkı söz konusu olmaz.
Ancak miras dışındaki mirasçılara -ki bunlara atanmış mirasçı denir.- bırakabilir. Ancak bu durumda dikkat edilmesi gereken husus, miras bırakanın mirasçılarının saklı payları üzerinde tasarruf edemeyeceği, etmesi halinde tasarrufun geçersiz sayılacağıdır. Yani miras bırakan, mirastan saklı pay hakkı olan mirasçılarının saklı paylarını azaltacak şekilde ölüme bağlı tasarruf işlemi yapamaz, atanmış mirasçılara miras bırakamaz. Miras hukukuna göre saklı pay, miras bırakan kişinin sıra ile sağ olan eşi, çocukları, torunları, anne ve babasına kalır. Bu kişilerin saklı paylarından tasarruf edilemez. Ancak mirasçıların saklı payı dışında kalan kısımlar için miras bırakanın iradesi yönünde mirasın dağıtımı gerçekleştirilir.
MİRASIN PAYLAŞTIRILMASI DAVASINDA YAPILABİLECEK TALEPLER
Türk Medeni Kanunu 642/2 hükmü uyarınca her mirasçı, terekenin (mirasın) tamamını ya da sadece mirasta yer alan değerli eşyalar, paralar gibi belli malların paylaştırılmasını isteyebilir. Yani mirasçılar tüm mirasın paylaştırılmasını isteyebileceği gibi belirli malların paylaştırılmasını da isteyebilir. Miras konusu mallardan sadece belirli bir kısmının paylaştırılması talep edilirse; miras bırakılan malların tamamına karşı dava açılmasına gerek yoktur. Bu malların belirli olması da şart değildir, belirlenebilir olması yeterlidir. Sadece belirlenebilir bir kısım tereke mallarının paylaştırılması istenebilir. Örneğin mirasçı diğer malların paylaştırılması istemeden sadece miras kalan bir arazinin, bir taşınmazın, ziynet eşyalarının ya da bankada bulunan bir miktar paranın sadece birinin paylaştırılmasını isteyebileceği gibi bunlardan bir kaçının paylaştırılmasını da isteyebilir.
Bunların yanı sıra, mirasın paylaştırılması davasında talep edilebilecek bir diğer husus; “eşlerin birlikte yaşadıkları konutun ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi”dir. Bu husus TMK Madde 652/1 hükmünde; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Sağ kalan eş miras payından düşülmesi şartıyla miras bırakan ile birlikte yaşadıkları evi ve ev eşyalarının kendisine bırakılmasını isteyebilir. . Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya miras bırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir.
MİRAS PAYLAŞIMI DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEME
Miras hukuku geniş bir alan ve uzmanlık gerektiren bir daldır. Bu bakımdan da dava söz konusu olan mirasların ayrıştırılması durumlarında bilinmesi gereken bazı ön koşullar mevcuttur. Mirasın Paylaştırılması Davası miras bırakanın son ikametgâh yerinde açılır. Tüm mirasçılar anlaşsa dahi, bu konuda kanun koyucu kesin yetki öngördüğünden davayı başka bir yerde açmaları mümkün değildir. Bu davada görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
MİRAS PAYLAŞIM DAVASI AÇILABİLMESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR?
Bu davanın açılabilmesi için, mirasçıların aralarında anlaşma yapmamış olmaları ve miras bırakanın da vasiyetname gibi bir ölüme bağlı tasarrufla bu konu hakkında düzenleme yapmamış olması gerekmektedir. Dava açmadan önce Mirasçılık Belgesinin (Veraset İlamının) alınması ve dava açılan mahkemeye sunulması gerekir.
MİRASÇILIK BELGESİ (VERASET İLAMI) ALINMASI
Mirasçılık belgesi ya da diğer ismiyle veraset ilamı, kişinin miras bırakanın mirasçısı olduğunu gösteren belgedir. Miras bırakanın mirasçılarından herhangi biri tarafından alınabilir. Söz konusu belge noterlerden ya da Sulh Hukuk Mahkemelerinden yapılacak bir başvuru yoluyla alınabilir. Eğer mirasçılar arasında yabancı bir ülkede yaşayan ya da yabancı bir ülke vatandaşı da bulunuyorsa bu belgeleri noterler düzenleyemez. Bu noktada dava açılması gerekmektedir.
MİRAS PAYLAŞIM DAVASI AÇILMA SÜRESİ
Miras paylaşım davası açabilmek için öncelikle Türk Medeni Kanunu’nda belirlenen mirasın ret edilme süresinin dolmuş olması gerekir. Mirası ret süresi geçmeden açılan paylaştırma davası, tüm mirasçılar açısından mirası ret süresinin dolmasına kadar bekletilir. Bunun dışında, söz konusu davayı açmak için belirli bir süre şartı düzenlenmemiştir. Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşımı davası açarak mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşma davası, mirasın açılmasından başlayarak miras ortaklığının sona ermesi anına kadar her zaman açılabilir (TMK 642/1). Miras ortaklığı devam ettikçe, bu davanın açılabilmesi için herhangi bir üst sınır/süre (zamanaşımı veya hak düşürücü süre) yoktur.
MİRASIN PAYLAŞTIRILMASI DAVASI KİME KARŞI AÇILIR?
Mirasın paylaşılması davasında, mirasın paylaşılmasını isteyen mirasçı, diğer tüm mirasçıları hasım göstererek bu davayı açabilir. Davalı diğer mirasçılar ise; paylaştırmaya ilişkin bir talepleri varsa bu taleplerini (ön alım hakkının kullanılmasına dair talebini, terekedeki bir malın kendisine bırakılmasını istediğine dair talebi, mirastaki malın aile konutu olması talebini, v.b.) karşı dava açmadan bu davada öne sürerek isteyebilir.
KARDEŞLER ARASINDA MİRAS PAYLAŞIMI NASIL OLUR?
Kardeşler arası miras paylaşımı hangi zümredeki kardeşlerden bahsedildiğine göre değişiklik gösterir. Burada miras payları incelenmelidir. Zümreler:
Mirasbırakanın altsoyu yani 1. zümre mirasçıları kapsamından kardeşler arasında miras paylaşımı
Mirasbırakanın kendi kardeşleri yani 2. zümre kapsamındaki kardeşler arasında miras paylaşımı
Birinci Zümredeki Kardeşler Arasında Miras Paylaşımı (Mirasbırakanın Altsoyu)
Birinci zümre mirasbırakanın kendi çocukları, torunları ve torunlarının çocuklarını kapsamaktadır. Birinci zümrede yer alan kardeşler mirasbırakanın çocuklarıdır.
Kardeşler arasında miras paylaşımı, mirası murisin eşi ile paylaşıp paylaşmadığına göre değişmektedir:
Miras, murisin eşi ile paylaşılıyorsa, eşin miras payı 1/4 olur. Geriye kalan 3/4 ise kardeşler arasında eşit paylaşılır.
Miras murisin eşi ile paylaşılmıyorsa mirasın tamamı kardeşler arasında eşit paylaşılır.
Mirasbırakanın çocuklarından biri yani kardeşlerden biri kendisinden önce vefat etmiş çocuğunun altsoyu varsa miras payı bu altsoya geçer.
İkinci Zümredeki Kardeşler Arasında Miras Paylaşımı (Mirasbırakanın Kardeşleri)
Mirasbırakanın kendi kardeşleri ikinci zümre mirasçısıdır. Dolayısıyla, kardeşlerin yasal mirasçı olabilmeleri için birinci zümrede hiçbir mirasçı bulunmaması gerekir.
Mirasbırakanın altsoyu yoksa ikinci zümre başı olan mirasbırakanın anne ve babası mirasçı olur. Anne ve babanın hayatta olması halinde zümre başı olduklarından dolayı mirasbırakanın kardeşleri mirasçı olamaz. Anne veya babadan birinin ya da her ikisinin mirasbırakandan önce vefat etmiş olması halinde kardeşler mirasçı olabilir.
Bu halde de kardeşler arasında miras paylaşımı, mirasın murisin eşi ile paylaşılıp paylaşılmadığına göre değişmektedir:
Miras, murisin eşi ile paylaşılıyorsa, eşin miras payı 1/2 olur. Geriye kalan 1/2 ise kardeşler arasında eşit paylaşılır. Anne veya babadan biri sağ ise kardeşin payı 1/4, anne babanın payı 1/4 olur.
Miras murisin eşi ile paylaşılmıyorsa ve anne baba hayatta değil ise mirasın tamamı kardeşler arasında eşit paylaşılır.
BABADAN KALAN MİRAS NASIL PAYLAŞILIR?
Babadan kalan miras paylaşımı, mirasbırakanın altsoyu arasındaki miras paylaşımını ifade etmektedir. Mirasbırakanın altsoyu birinci zümre mirasçıdır. Baba öldüğünde miras paylaşımı nasıl olur anlamak için murisin sağ kalan eşinin olup olmadığına bakılır. Aynı şekilde, baba anne öldü anne sağ iken miras paylaşımı ile annenin de sağ olmaması halinde altsoyun elde edeceği miras payı farklıdır.
Buna göre, murisin sağ kalan eşi varsa mirasın 1/4’ü eşe ait olur, kalan 3/4 altsoy arasında eşit olarak paylaşılır. Murisin sağ kalan eşi yoksa veya eş herhangi bir sebeple mirasçı olamıyorsa tüm miras altsoy arasında eşit paylaşılır.
Anne ölünce miras paylaşımı da yukarıda belirtilen şekilde babanın ölümü halinde yapılan miras paylaşımı ile aynı olmaktadır.
MİRASTAN KİM NE KADAR PAY ALIR?
Miras hukukunda mirastan kimin ne pay alacağı zümre sistemi ile belirlenir. Bu sisteme göre, alt zümrede mirasçı varken üst zümreye miras geçmez. Yani birinci zümrede mirasçı varsa ikinci zümredekiler mirasçı olamaz. Birinci zümrede mirasçı bulunmaması halinde ikinci zümre mirasçı olabilir. Aynı şekilde ikinci zümrede mirasçı varsa üçüncü zümre mensupları mirasçı olamaz.
Birinci derece (zümre); mirasbırakanın altsoyu
İkinci derece (zümre); mirasbırakanın anne-babası ve onların altsoyu (kardeşler)
Üçüncü derece (zümre); mirasbırakanın büyük anne-büyük babası ve altsoyu (amca, hala, dayı, teyze)
Mirasbırakanın eşi ise zümre mirasçısı değildir. Eş her zümre ile mirasçı olabilmektedir.
Miras Paylaşım Oranları
Miras paylaşım oranları eşin hangi zümre ile birlikte mirasçı olmasına göre değişecektir.
Mirasbırakanın altsoyu tek başına mirasçı olması:
1 çocuk; miras payı 1/1
2 çocuk; her birinin miras payı 1/2 – 1/2
3 çocuk; her birinin miras payı 1/3 – 1/3 – 1/3
Mirasbırakanın altsoy ve eşinin birlikte mirasçı olması:
Bu halde mirasın 1/4’ü eşe verilir, kalan 3/4’ten çocuklar eşit pay alırlar.
Eş; miras payı 1/4 + 1 Çocuk; miras payı 3/4
Eş; miras payı 1/4 + 2 Çocuk; her birinin miras payı 3/8 – 3/8
Eş; miras payı 1/4 + 3 Çocuk; her birinin miras payı 3/12 – 3/12 – 3/12
Mirasbırakanın anne ve babasının mirasçı olması:
Bu halde anne ve baba mirastan eşit pay alırlar.
Anne; miras payı 1/2
Baba; miras payı 1/2
Mirasbırakanın anne ve babasıyla birlikte eşinin mirasçı olması:
Bu halde mirasın 1/2’ eşe verilir, kalan 1/2’den anne ve baba eşit pay alır.
Eş; miras payı 1/2 + Anne-Baba; her birinin miras payı 1/4 – 1/4
Mirasbırakanın büyük anne ve büyük babalarının mirasçı olması:
Bu halde bunlar mirastan eşit pay alırlar.
Büyük anne ve büyük baba; her birinin miras payı 1/4 – 1/4 – 1/4 – 1/4
Mirasbırakanın büyük anne ve büyük babasıyla birlikte eşinin mirasçı olması:
Bu halde mirasın 3/4’ü eşe verilir, kalan 1/4’ten büyük anne ve büyük baba eşit pay alır.
Eş; miras payı 1/4 + Büyük Anne-Büyük Baba; her birinin miras payı 1/16 – 1/16 – 1/16 – 1/16
Mirasbırakanın kardeşleri ve eşinin mirasçı olması:
Bu halde mirasın 1/2’ eşe verilir, kalan 1/2’den kardeşler eşit pay alırlar.
Eş; miras payı 1/2 + 1 Kardeş; miras payı 1/2
Eş; miras payı 1/2 + 2 kardeş; her birinin miras payı 1/4 – 1/4
Eş; miras payı 1/2 + 3 kardeş; her birinin miras payı 1/6 – 1/6 – 1/6
Mirasbırakanın anne veya babadan biri, kardeşleri ve eşinin mirasçı olması:
Bu halde mirasın 1/2’ eşe verilir, kalan 1/2 anne veya baba ile kardeşler arasında paylaştırılır.
MİRAS PAYLAŞIMI YASAL SÜRESİ NE KADARDIR?
Miras paylaşımı herhangi bir süre tabi değildir. Mirasçılar, miras ortaklığı devam ettiği sürece yani miras paylaşımı yapılmadıkça her zaman mirasın paylaşılmasını talep edebilirler. Ancak miras davaları bakımından 1 yıl, 10 yıl ve 20 yıllık süreler mevcuttur.
MİRAS PAYLAŞIMINDA ANLAŞMAZLIK OLURSA NE OLUR?
Türk Medeni Kanunu’nda yer alan paylaşma kuralları genellikle emredici nitelikte değildir. Paylaşma konusunda tam olarak olmasa da mirasçılara irade serbestliği tanınmıştır. TMK m. 642/2’ye göre, “Aksine düzenleme olmadıkça mirasçılar paylaşmanın nasıl yapılacağını serbestçe kararlaştırırlar.” Yani, miras paylaşımı nasıl olmalı hususu kanundaki emredici düzenlemeler haricinde mirasçıların iradesine bırakılmıştır.
Miras paylaşımında mirasçılar arasında anlaşmazlık olursa başvurulacak olan yol yargısal paylaşma, yani paylaşma davasıdır.
MİRAS PAYLAŞIMI DAVASI
Miras paylaşımı davası, mirasçılar arasında mirasın paylaşımı konusunda anlaşma sağlanamaması halinde gündeme gelen bir davadır. Mirasçılar arasında uyuşma sağlanamadığı takdirde her mirasçı, sözleşme veya kanun gereği zorunlu değilse, her zaman miras paylaşımı davası açabilir. Bu davada mahkeme bilirkişi aracılığıyla miras paylaşımı hesaplama işlemlerini gerçekleştirir ve dava neticesinde miras bölüşümü sağlanmış olur.
Miras paylaşımı davası, mirasbırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesinde açılır. Paylaşma talep eden mirasçı veya mirasçılar tarafından diğer mirasçılara karşı yöneltilir. (ÖMER KEBELİ)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.