Dgs’de Vakıf Üniversiteleri Öne Çıkıyor

Üniversite Tercih Merkezi Direktörü Burak Kılanç, “Vakıf üniversiteleri, devlet üniversitelerine kıyasla çok daha pratik çözümler üretiyor” dedi.

Dikey Geçiş Sınavı (DGS) sonuçlarının açıklanmasının ardından sınavdan yeterli puan alan öğrenciler için tercih süreci başlıyor. 31 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında ÖSYM’nin internet sitesi üzerinden tercihlerini yapabilecek adayların 30 tane tercih yapma hakkı olacak. Tercih yapacak adayların kafalarında soru işareti olduğunu söyleyen Üniversite Tercih Merkezi Direktörü Burak Kılanç, bu noktada üniversitelerin öğrenci dostu olanlar ve olmayanlar şeklinde ayrılmaya başladığına dikkat çekti. 1999 ve 2002 yıllarında yayınlanan ilgili yönetmeliğe göre ön lisanstan DGS ile lisans programına geçen öğrencilere, bir yıl lisans öğrenimine hazırlık programı uygulandığını belirten Kılanç, 2011 senesinde bu zorunluluğun kaldırıldığını ve olayın tamamen üniversite senatolarının vereceği karara kaldığını dile getirdi. Bazı üniversitelerin öğrencilerin iki yıllık meslek yüksekokulu ön lisansında almış olduğu dersleri yaz okulu, fazladan ders alma gibi yöntemlerle yeniden almasına gerek olmadan, öğrencileri 3. sınıftan başlatıp zaman kayıplarını engellediğini ifade eden Kılanç, “Bazı üniversiteler maalesef geçmişten kalan uygulamaları sürdürerek gençlerin zaman kaybetmesine sebep oluyor. Bu noktada vakıf üniversitelerinin devlet üniversitelerine kıyasla çok daha pratik çözümler ürettiğini görüyorum. Adayların dikkat etmesi gerekiyor. Tercihlerini yaparken de mutlaka üniversitelerin dikey geçiş sayfalarının web sitelerini inceleyerek, hangi sınıfa intibak ettirilecekleri ile ilgili ön bilgi edinmelerinde fayda var” diye konuştu.

"31 BİN 10 KONTENJAN İÇİN TERCİH YAPILACAK"

Türkiye’de meslek yüksekokulu seviyesinde 2 yıllık ön lisans programlarında örgün ve açık öğretimde 2 milyon öğrenci olduğunu söyleyen Burak Kılanç, her sene 340-350 bin öğrencinin bu programlardan mezun olduğunu dile getirdi. Mezun olan ve geçmişte mezun olmuş adayların DGS’ye girme hakkı olduğunu belirten Kılanç, ‘’Ancak bu sene 220 bin kişinin sınava girdiğini görüyoruz. 220 bin kişiden tercih yapma hakkı olanlar 31 bin 10 kontenjan içinde yer alabilmek için tercihlerini yapacak. Bu kontenjanların 27 bin 235 tanesi örgün programları geri kalan 3 bin 775 tanesi ise ilahiyat lisans tamamlama uzaktan eğitim programlarını kapsıyor’’ bilgisini verdi.

"EN ZORLU YARIŞ SÖZEL BÖLÜMLERDE"

Kontenjanlarda sözel, sayısal ve eşit ağırlık olmak üzere 3 farklı puan türü olduğunu ifade eden Kılanç, ‘’Tüm kontenjanların yüzde 40’ını eşit ağırlık bölümleri, yüzde 45’ini sayısal bölümler, yüzde 15’ini ise sözel bölümler oluşturuyor. Üniversite türlerinin dağılımına bakacak olursak devlet üniversiteleri yüzde 64, vakıf üniversiteleri yüzde 31, Kıbrıs’taki üniversiteler de yüzde 6’lık bir kontenjan payına sahip. Bölümler bazında ise eşit ağırlık bölümleri içinde en fazla kontenjan 1895 rakamı ile işletmede, okul öncesi öğretmenliği 677, hukuk ise 599 kontenjana sahip. Sayısal alanda ise hemşirelikte 1179, inşaat mühendisliğinde 1115, endüstri mühendisliğinde de 567 kontenjan olduğunu görüyoruz. Sözel alanda halkla ilişkiler ve tanıtım bölümünde 641, radyo sinema televizyon bölümünde ise 294 kontenjan bulunuyor’’ şeklinde konuştu.

Kontenjanlara bakıldığında en zorlu yarışın sözel puan türünde yer alan bölümlerde olacağına dikkat çeken Kılanç, sözel bölümlerde bir kontenjana 14 kişinin talip olabileceğini bu rakamın eşit ağırlık ve sayısal bölümler için ise bir kontenjana 9 kişinin talip olması şeklinde gerçekleşeceğini belirtti.