Eşref Kolçak Hak Ettiği Değeri Görememekten Yakındı
- Sinema sanatçısı Eşref Kolçak, 70 yılını verdiği sinema hayatında hak ettiği değeri görmediğini ifade ederek, “Devletten 70 yıllık hakkımı istiyorum” dedi.
Sinema festivaline katılmak üzere Elazığ’a gelen sinema sanatçısı Kolçak sinema sanatçılarının gerekli ilgiyi görmediğinden yakındı. Kolçak, “Maalesef bugüne kadar hakkımızı alamadık. Malezya'dan bile ödül almamıza rağmen Türkiye’de henüz bize beklediğimiz ilgi gösterilmedi. Elazığ’da çok sıcak karşılandım. Allah’a çok şükür Anadolu’nun hemen hemen her yerinde sıcak karşılanıyoruz. Bu yörenin sıcaklığının daha candan, daha içten olduğunu söyleyebilirim. Her yerde sevilen bir insanım. Türk sineması 100 yaşında ve ne yazık ki atamızın aramızdan ayrıldığı 1938 yılından sonra sinemamız hiçbir zaman o insanın gösterdiği ilgiyi görmedi. 70 yıldır çalışıyorum. Az bir zaman değil yetmiş yıldır çalışıyorum. Sinemamız hiçbir zaman dış kaynaklı sinemalarla şu kadarcık örtüşecek bir duruma gelmedi teknik olarak. Biz her şeyi kendimiz hazırlıyorduk. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Dünyanın hiçbir yerinde böyle saçmalık yok. Makyajımızı da kendimiz yapıyorduk, kostümümüzü kendimiz yapıyorduk. Her şeyimizi kendimiz temin ediyorduk. Yapımcıların bize temin etmesi gerekirken aksine biz her şeyi kendiniz yapıyorduk. Ama yapımcı kişi devlete kendisi yapmış gibi gösteriyordu. Dolayısıyla ne oluyor? Devlete kazık atıyor. Masraf olarak gösteriyor. Bunun yanı sıra ne yazık ki şu anda sinemaya hayatını vermiş olan yüzlerce kişinin mezarları belli değil, hepsi de açlıkla sefalet içinde ölüp gittiler. Çünkü hiçbir zaman devlet bize sahip çıkmadı. Hala da sahip değiller. Çok ciddi olarak söylüyorum" diye konuştu.
“SİNEMAYA VERECEK BİR 70 YILIM DAHA YOK, HAKKIMI İSTİYORUM”
İçinde bulunduğu durumdan yakınan Kolçak, sinemaya vereceği bir 70 yılının daha olmadığını ve hakkının kendisine verilmesi gerektiğini söyledi. Kolçak, "Ben tarım işçisi emeklisiyim. Sinema sanatçısı emeklisi değilim. Bu bir ayıptır ayıp. Büyük bir devlet ayıbı. Ben 70 yaşımı sinemaya vermişim, hayatımı sinemaya vermişim. Ben bundan sonra herhalde şoförlük yapacak değilim. Yani ben sanatçıyım ama ne yazık ki tarım işçisi emeklisiyim. Anayasada bir yerim yok. Arkadaşlarım diyor ki değişecek bu yasa benim ikinci bir 70 yılım yok ve çalıştığım zaman benden o yapımcı denilen kişilerin gösterdiği bir fiyat üzerinden vergi alıyorsun ama ben hakkımı aradığım zaman sen sanatçı değilsin diyorsun. Bu ne demek yani. Vaktiyle bir arkadaşımız vardı, Amerika’ya gitti. 1-2 filmde oynadı ve bir süre sonra vefat etti. Ölümünden aşağı yukarı 20 yıl sonra Amerika’dan birileri geldi. Bu arkadaşımızın akrabalarını sordu. Biz nedenini sorduğumuz zaman bu arkadaşın birikmiş telif haklarını getirmişler. Amerika’da 1- 2 film yapmışlar. Birikmiş telif haklarını vermeye geldik dediler. Ben burada 70 yıldır çalışmışım hala bir kuruş telif hakkı alamıyorum. Bu ne ayıptır. Gururla söylüyorum bu sene benim için müthiş bir sürpriz oldu. Sinemamız 100 yaşında ben 70. yılımı yaşıyorum. Endonezya'dan bana en iyi oyuncu ödülü geldi. Dünyanın öbür ucu. Endonezya nerede Türkiye nerede ve ben yine söylüyorum, gururla söylüyorum dünyanın her yerinde benim resimlerim var. İmzalı fotoğraflarım var. Ama ne yazık ki Türkiye’de ben sinema sanatçısı değilim. İnşallah gözüm açık gitmem. Ama eninde sonunda devletin beni tanımasını istiyorum ve bir tek şey istiyorum. Benden sanatçı olarak aldıkları vergileri bana geri versinler, ben başka bir şey istemiyorum. Ben özellikle devletten şu benim 70 yıllık hakkımı istiyorum. Ben artık genç değilim" şeklinde konuştu.
“SİNEMAYA GÖNÜL VERENLERİN MEZARLARI BİLE BELLİ DEĞİL”
Sinemaya gönül veren arkadaşlarının mezarlarının bile belli olmadığını söyleyen Kolçak, huzur içinde ölmek istediğini dile getirdi. Kolçak, "Ben huzur içinde ölmek istiyorum. Diğer yüzlerce arkadaş gibi açlık ve sefalet içinde ölmek istemiyorum. Maalesef onların ne mezarları belli ne de nerede oldukları. Yani ne yazık ki sinemamız hiçbir zaman gereken yere getirilmedi. Ben hiçbir zaman yeni nesil sanatçılar için hiçbir şey söylemem. Şu bakımdan söyleyemem. Çünkü bu yeni nesil sanatçılar ne yazık ki bizi tanımamazlıktan geliyorlar. Onlar benim için bir şey ifade etmez ve ne yazık ki açlık ve sefalet içinde olan arkadaşlarımızın kemikleri sızlıyordur hala. Çünkü hayatlarını verdiler sinemaya. Buradaki en büyük kabahat devletindir çünkü özellikle bizim dönemimizde yapımcıların gösterdikleri şekilde bizi gördüler. İnşallah dediğim gibi gözüm açık gitmem. Ben bir tek şey istiyorum devletten. Hükümetten değil devletten istiyorum. Lütfen bizim hakkımızı verin” ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.