Gazi Üniversitesi Yayın Sayılarında Türkiye Dördüncüsü

Gazi Üniversitesi Yayın Sayılarında Türkiye Dördüncüsü
Gazi Üniversitesi Akademik Yayınlar sıralamasında dördüncü sırada yer alırken, yayın kalitesini gösteren atıf sayısı etki faktörü H-İndeksi gibi parametrelerde sekizinci sırada yer aldı.Konuyla ilgili...

Gazi Üniversitesi Akademik Yayınlar sıralamasında dördüncü sırada yer alırken, yayın kalitesini gösteren atıf sayısı etki faktörü H-İndeksi gibi parametrelerde sekizinci sırada yer aldı.

Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, Gazi Üniversitesi performansının hep ileriye doğru gittiğini belirterek şöyle dedi: “URAP’ın analizine göre bu sayı iki hafta önce açıklandı. Tabi Gazi Üniversitesinin yayın performansı hep ileri doğru. Yıllara göre artış devam ediyor. Ancak 2014 yılındaki artış biraz daha iyi görünüyor. Sayısal olarak 4. olmamıza rağmen yayın kalitesini gösteren atıf sayısı, etki faktörü, H-İndeksi gibi parametrelerde durumumuz bu kadar iyi değil. Yaptığımız yayınlar daha az atıf alıyor, etkinliği yüksek."

Türk üniversite sisteminin genel açmazlarından birinin konusunda uluslararası tecrübeye sahip, dil hakimiyeti yüksek ve hep aynı konuda seri çalışmalar yaparak dünya bilimine katkı sunan hoca sayısının az olduğuna dikkati çeken Rektör Büyükberber, çoğunluğun ders veren hoca konumunda olduğunu, araştırma ağırlıklı çalışan, proje üreten, projesiyle innovatif, ticarileştirilebilir ürün ve patent ortaya koyan öğretim üyelerimiz sayıca az olduğunu bildirdi. Büyükberber, bu yolda ilerlemek isteyen hocanın da elini kolunu bağlayan dezavantajları olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Gereğinden fazla teorik ders yükü, dedikodu, siyasi mülahazalar, menfaat çatışmaları ve yüksek öğretimde performansa dayalı olmayan herkese eşit ama düşük ücret anlayışı ve yüksek öğretimde de çok güçlü olan klasik devlet memurluğu zihniyeti gibi.”

Gazi Üniversitesi olarak bu rakamları 2016-2018 döneminde çok artıracaklarını belirten Prof. Dr. Büyükberber, şöyle konuştu: ”Bu iddiamın nedeni atanma ve yükseltilme kriterlerimiz. Ağustos 2014’te yürürlüğe giren kriterler yardımcı doçentlik için ciddi dil bilgisi ve belli sayıda kaliteli proje ve makale sayısı gerektiriyor. Doçentlik sonrası otomatikman 5 yıl sonra profesörlük artık Gazi’de mümkün değil. Her yıl mutlaka ciddi bir proje, patent veya makale üretmeniz gerekiyor. Her doçentin her yıl en az bir makale ürettiğini düşünürseniz ve her yardımcı doçentin, öğretim görevlisinin her yıl belki 3-4 makale ürettiğini düşünürseniz bu hayal değil. Tabi profesörlerimizden de çok ciddi üreten hocalarımız var. Çok güzel ekip kurmuşlar. Gençlerin elinden tutmuş ve bazı konularda dünyada söz sahibi olmuş hocalarımız var.”

Süleyman Büyükberber, ülkemizde sosyal bilimlerin yıllarca ihmal edildiğini, idealist bazı insanlar dışında sosyal bilimlere geçmiş nesillerin ilgi duymadığını belirterek şöyle dedi; ”Belki son 10 yıldır önemi anlaşıldı diyebiliriz. Böyle olunca uluslararası boyutta bir birikimimiz yok. Dil bilen sosyal yönden dünyada sözü geçen, yazdığı ses getirecek, uluslararası dergilerde yer bulabilecek öğretim üyesi ve araştırmacı sayısı yetersiz. Böyle olunca sosyal bilimler büyük ölçüde ulusal boyutta kalmış. Tabii ki fen bilimleri gibi çok üretmeye uygun alanlar değil ama bu kadar sessiz olmamaları gerekli. Söylenecek, aktarılacak çok ciddi birikimlerimiz var. Emin olun dünya Türkiye’den çıkacak her türlü sosyal bilgiyi havada kapar. Hocalarımızın araştırmacılarımızın bu kısır döngüyü, önümüzdeki perdeyi kırmaları gerekiyor. Potansiyelimiz var. Motive edeceğiz, uluslararası boyutu gündemde tutacağız. Batıyla teması olan hocalarımızın sayılarını ve yabancı dil hakimiyetlerini artırmaya çalışacağız. Gazi Üniversitesi, Koç, Sabancı, Bilkent, Boğaziçi, ODTÜ gibi sosyal bilimlerde de yayın üretebilse bu bin 300 rakamı 4-5 bine çıkar bundan şüpheniz olmasın.”

Akademik Performansı yayın, proje, patent olarak değerlendirmekten başka çare olmadığına dikkat çeken Büyükberber, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başka objektif metot varsa söyleyin. Ben çok büyük bilim insanıyım. Çok üretkenim, çok faydalıyım demenin ve bunu göstermenin en önemli yolu bu kriterlerdir. Digital dönemden önce bunların tespiti zordu. Öğrenciliğimizde hocalardan kimin ne kadar akademik performansı olduğunu bilmezdik. Ama şimdi bilgisayar başında her şey ortada. Bildiğiniz gibi ana web sayfamızdan iki yıldır SciVal Akademik Performans Veri Analizlerini yayınlıyoruz. Kişi, bölüm, fakülte olarak performansınız ile ilgili çok çeşitli analizler yapabiliyorsunuz. Bu programı tüm akademik personelimizin kullanmasını ve performansını analiz etmesini arzu ediyoruz.”

EN ÇOK YAYIN YAPAN İLK 10 ÜNİVERSİTE (2004-2014)

Üniversite Atıf Sayısı Yayın Sayısı Etki Ort. H-İndex

İstanbul Üniversitesi 109,137 14,069 7.76 94

Hacettepe Üniversitesi 109,177 13,457 8.11 92

Ankara Üniversitesi 80,506 11,485 7.01 79

Gazi Üniversitesi 75,874 11,374 6.67 70

Ege Üniversitesi 87,541 10,942 8.00 81

Orta Doğu Teknik Üniversitesi 92,534 9,908 9.34 83

İstanbul Teknik Üniversitesi 78,949 7,901 9.99 80

Atatürk Üniversitesi 51,849 7,053 7.35 64

Dokuz Eylül Üniversitesi 48,478 6,709 7.23 45

Erciyes Üniversitesi 49,054 6,562 7.48 72.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.