İletişim Seminerinde "Kadının Melodram Hali" Sunumu

İletişim Seminerinde Kadının Melodram Hali Sunumu
Dokuz Eylül Üniversitesi Film Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Dilek Tunalı, Çukurova Üniversitesi İletişim Günleri’nde verdiği Kadının Melodram Hali adlı sunumunda Türk sineması denince akla Yeşilçam ve Melodram kavramlarının geldiğini söyledi

- Dokuz Eylül Üniversitesi Film Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Dilek Tunalı, Çukurova Üniversitesi İletişim Günleri’nde verdiği Kadının Melodram Hali adlı sunumunda Türk sineması denince akla Yeşilçam ve Melodram kavramlarının geldiğini söyledi.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İletişim Fakültesi’nce düzenlenen İletişim Seminerleri’nin bu haftaki konuğu, Dokuz Eylül Üniversitesi Film Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Dilek Tunalı’ydı. İletişim Fakültesi öğrencilerinin ilgiyle dinlediği söyleşide, Yrd. Doç. Dr. Dilek Tunalı, “Kadının Melodram Hâli” adlı sunumunu gerçekleştirdi. Yrd. Doç. Dr. Tunalı konferansında, Türk sinemasında kadının ele alınış biçimini yorumladı.

Yrd. Doç. Dr. Dilek Tunalı, ÇÜ İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferanstaki konuşmasına, Türk Sineması’nda kadın karakterlerin ele alınış biçiminin dönem dönem, ülkenin politik ve sosyal durumuna göre farklılıklar gösterdiğine dikkat çekerek başladı. “Kadın karakterler bazen erkek karakteri tamamlamak için ikinci planda kullanılan tipken, bazı dönemlerde ise cinselliğiyle ön planda olmuştur” dedi. Yrd. Doç. Dr. Tunalı, Yeşilçam'dan başlayıp günümüz sinemasına kadar, kadın karakterlerin anlatım biçiminde ciddi sorunlar olduğunu söyledi.

YEŞİLÇAM FİLMLERİNDE KADIN YERİ

1960’lı yıllardan itibaren sinemanın melodram kalıplarla var olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Dilek Tunalı, "Melodram kalıpların özelliği, karakterlerin ya çok iyi, ya da çok kötü olmasıdır. Kadının iyi ya da kötü olmasının arkasındaki sebepler asla verilmez ve iyi kadın hep namusunu, aile birliğini koruyan karakterdir. Filmlerde kadın, ya anne ya kız evlat ya eş ya da kız kardeş konumundaydı. Dolayısıyla kadın hep ikinci plandaydı. Nasıl ki kadın gerçek hayatta toplumun ahlak sınırlarını aşan bir davranışta bulunduğunda cezalandırılıyorsa, yapılan filmlerde de aynı durum söz konusudur." şeklinde konuştu.

FİLMLER HEP ERKEK BAKIŞ AÇISIYLA ÇEKİLDİ

“Kadın” konusunun Türk Sineması’nda her dönem can simidi gibi kullanıldığını iddia eden Yrd. Doç. Dr. Dilek Tunalı, kadının sürekli olarak erkeğin arkasında gösterildiğini savundu. Hatta “kadın” konusunu ele alan erkek yönetmenler gibi kadın yönetmenlerin yaptığı filmlerde de, kadın duyarlılığının olmadığını söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Film Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Dilek Tunalı, günümüzde yapılan filmlerde hala kadının temsiliyetinde sıkıntılar olduğuna dikkat çekti.

“Kadının Melodram Hâli” adlı sunum, öğrencilerin sorularının yanıtlanması ve toplu hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle sona erdi.

İLETİŞİM SEMİNERİNDE

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.