AK Parti'den '50 artı 1'in düşürülmesi' değerlendirmesi
TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, cumhurbaşkanı seçiminde alınması gereken yüzde 50 artı 1'in düşürülebileceğine yönelik tartışmalarla ilgili, "Muhalefetin, özellikle CHP sözcülerinin bu konuyu dillerine dolamalarının sebebi aslında son dönemde yaşanan bazı hadiselerin üstünü örtmekten ibaret." dedi.
Akbaşoğlu, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı seçiminde alınması gereken yüzde 50 artı 1'in düşürülebileceğine yönelik tartışmaların, AK Parti'nin gündeminde bulunmadığını belirten Akbaşoğlu, "Bu, tamamen muhalefetin algı operasyonuna ve kafasında kurguladığı bazı neticelere yönelik gündem saptırmaya ilişkin yaklaşımlarıdır. Bu konuda farklı görüşler ortaya koyanlar olabilir ancak AK Parti'nin böyle bir gündemi söz konusu değildir." diye konuştu.
Türkiye'nin daha müreffeh, özgür ve demokrat şekilde geleceğini tayin etmeye ve milli iradenin üstünlüğü prensibine ilişkin sistem değişikliğine gidildiğini anlatan Akbaşoğlu, bu kapsamda 16 Nisan 2017'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kabul edildiğini, yeni sistemin, 24 Haziran 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimiyle de yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir yıldır uygulandığını, milletin, 31 Mart 2019'daki yerel seçimlerde Cumhur İttifakı'na yüzde 53'e yakın oy vererek, yeni sisteme onay verdiğini tescillediğini ifade etti.
"Bundan geriye gitmenin hiç kimseye faydası yok. Bizim de böyle bir gündemimiz asla ve kat'a söz konusu değil." diyen Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin daha iyi işlemesine ilişkin çabalarını sürdüklerini belirtti.
"Muhalefet algı operasyonu yapıyor"Muhalefetin konuya ilişkin "algı operasyonu" yaptığını savunan Akbaşoğlu, şöyle konuştu:
"Aslında muhalefetin, özellikle CHP sözcülerinin bu konuyu dillerine dolamalarının sebebi aslında son dönemde yaşanan bazı hadiselerin üstünü örtmekten ibarettir. Nedir onlar? Önce 'AK Parti, IMF ile görüşecek ve Türkiye'yi IMF'ye teslim edecek' yalanını uydurdular, buna dair kamuoyu oluşturmaya çalıştılar ama Türkiye 23,5 milyar dolarlık borcunu 2013'te ödemek suretiyle o defteri kapattı. Bunu defaatle ifade ettik, artık IMF defteri tamamen kapandı. Bununla beraber 'AK Parti, IMF ile görüşecek' diye tezviratta bulunan CHP'nin, gizli kapılar ardında IMF ile görüştüğü ortaya çıktı. Bir taraftan maalesef yaşanan İstanbul depremi var.
Deprem dolayısıyla görevi, orada yapılan toplantılara eşlik etmek suretiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının üzerine düşen görevleri nasıl ifa edeceğiyle ilgili görüşmelere katılması gereken CHP'li başkanın, 'O görüşmelere çağrılmadım' diye bir yalan uydurduğu daha sonra net şekilde ortaya çıktı. Bu mahcubiyeti herhalde gizlemeye çalışıyorlar. AK Parti döneminde tıkır tıkır işleyen metrobüs, toplu taşıma araçlarının milletimize hizmeti, tramvaylar, metrolar söz konusuyken bir haftadır muazzam bir yığılma, izdiham ve hakikaten bir beceriksizlik söz konusu. AK Parti'nin kurduğu sistemi bile işletemeyen bir CHP var. Milletin gözünden herhalde bunları kaçırmak için AK Parti'nin söylemediği bir yaklaşım üzerinden kendi kafalarında olanı ortaya koymaya çalışır bir durum söz konusu."
"Gereksiz gündemler oluşturmanın manası yok"Yüzde 50 artı 1 oranında oy alan kişinin cumhurbaşkanı seçileceğinin ifade edildiğini aktardı.
Akbaşoğlu, birinci turda yüzde 50 artı 1'e kimse ulaşamazsa birinci turda en fazla oyu alan iki adayın, ikinci tura kalarak mutlaka birinin yüzde 50 artı 1 almak suretiyle cumhurbaşkanı seçileceğinin Anayasal hüküm altına alındığını söyleyerek, "Bu konuda geriye gitmenin, parlamenter hükümet sistemiyle ilgili birtakım gereksiz gündemler oluşturmanın hiçbir manası yok. Bu, Türkiye'ye hakikaten zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramaz." dedi.
"Nöbetçi bakan uygulaması için hukuki düzenlemeye gerek yok"Yeni yasama döneminde "nöbetçi bakan" uygulamasına geçileceğini bildiren Akbaşoğlu, bu konuda hukuki düzenlemeye gerek olmadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yasama, yürütme ve yargı organları arasında "tam kuvvetler ayrılığı"nı öngördüğüne işaret eden Akbaşoğlu, şunları söyledi:
"Bu nedenle TBMM Genel Kurulunda, İçtüzük'te belirtilen durumlar dışında yürütmenin yani bakanların bulunması söz konusu değil. Bunun dışında Meclisin diğer bölümlerinde, çatısı altında yasamayla yürütme arasındaki kuvvetler ayrılığı sistemi iş birliğine mani değil, senkronizasyona, uyuma ve görüş alış verişine asla mani bir durum da söz konusu değil. Muhalefetin de bakanlarla görüşme, onlarla bazı sorular sorma ve onların cevaplarını alma konusunda yönelimleri, talepleri... Bütün milletvekillerimizin bu konudaki işlerini daha da kolaylaştırma noktasında yürütmeyi temsil eden bakanlarımız, yasama organında nöbetçi bakan sıfatıyla bulunmak suretiyle hem milletvekillerimizin yerel hizmetleriyle ilgili taleplerini hem de diğer alanlara ilişkin kanaatlerini doğrudan paylaşabilme imkanı getirecek. Bakanların Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bulunabilmeleri için İçtüzük değişikliğini gerektirir durum söz konusu değil. Daha önce bakanlarımızın kullandığı bir yer vardı, kendilerine burası tahsis edilmiş olacak. İster iktidar, isterse muhalefet grubunun milletvekilleri, bakanlarımızla arzu ettikleri zaman görüşebilme imkanını elde edecekler."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.