İnsanların Seyahat Özgürlüğü Kısıtlanmamalı
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, insanların seyahat etme özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiğine vurgu yaparak, turizm gibi iyileştirici ve kolaylaştırıcı rol oynayan bir sektörün yaptırım aracı olarak kullanılmasının doğru olmadığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ünal, İspanya’nın başkenti Madrid’de bu yıl 36’ncısı düzenlenen FİTUR 2016 Gezi ve Seyahat Fuarı’nı ziyaret etti.
Yaklaşık 30 gündür önümüzdeki sezon hareketlerini belirleyecek rezervasyonları gerçekleştirecek olan tur operatörleri ile görüştüklerini ifade eden Bakan Ünal, fuar alanında düzenlediği basın toplantısında Rusya’nın yaşadığı uluslararası bir sorundan dolayı turizmi yaptırım aracı olarak kullandığını kaydetti.
Sağlık turizmi ile ilgili bir birim oluşturduklarını basın mensuplarıyla bir müjde olarak paylaşan Bakan Ünal, ayrıca Bakanlık bünyesinde bir de Spor Turizm Daire Başkanlığı kuracaklarını söyledi.
Ülkelerin Yaşadıkları Krizleri Turizmin Dışında Tutmaları Önemlidir
“Yaklaşık gündür önümüzdeki sezon turizm hareketlerini belirleyecek 30 olan rezervasyonlar yapılıyor. Dolayısıyla tur operatörleri ile yapılacak görüşmeler, katılacağımız fuarlar ve marketing anlamında yapacağımız etkinlikler hem yüz yüze temas anlamında hem de özellikle Ocak ayı içerisinde yapılması gereken belki de Şubat ayının ilk yarısını da içine alan bir çalışma sürecini gerektiriyor.
Biz Türkiye olarak öncelikle Almanya’da bir toplantı yaptık. Onun öncesinde Utrech fuarında tur operatörleri ve sektör temsilcileri ile biraraya geldik. Bugün de burada tur operatörleri, sektör temsilcileri ile biraraya geleceğiz. Yarın ise Dünya Turizm Örgütünün toplantısına katılacağız.
Orada hem temaslarda bulunup hem de daha sonra Genel Sekreter Sayın Rifai ile bir öğle yemeği yiyeceğiz.
Aslında şu anda turizm sektörü adeta barışın elçisi konumunda. Çünkü uluslararası ilişkilerde hangi kriz yaşanırsa yaşansın, turizm her zaman iyileştirici ve yapıcı bir etkiye sahip olmuştur.
O yüzden ülkelerin kendi aralarında yaşadıkları krizleri turizmin dışında tutmaları çok önemlidir.
Aynı zamanda ülkelerin turizm sektörünü kendi ilişkilerinde bir yaptırım aracı olarak da kullanmamaları gerekir.
Nihayetinde ülkelerin arasında zaman zaman bazı sorunlar yaşansa da bu krizler bir çözüme kavuşacaktır. Bu çözümün kolaylaştırıcısı da her zaman turizm sektörü olmuştur, insanların seyahat etme özgürlüğü olmuştur.”
Terörü Sadece Bir Ülkenin Sorunu Olarak Görmemeliyiz
“Ülkelerin kendi aralarında sorun olsa bile halkların kendi aralarında bir sorun olması söz konusu olamaz. Diğer taraftan bütün turizm sektörünü ilgilendiren ve günümüzde dünyanın değişik yerlerinde baş gösteren terör olayları bütün sektör için bir tehdit ve risk unsuru taşıyor.
Terör bazen Mısır’da, Kahire’de karşımıza bir patlama olarak çıkıyor, bakıyorsunuz Paris’te bir silahlı saldırı ya da bir Charlie Hepdo saldırısı şeklinde karşımıza çıkıyor. Bakıyorsunuz Londra’da karşımıza çıkıyor, bakıyorsunuz Madrid’de karşımıza çıkıyor, bakıyorsunuz Ankara ya da İstanbul’da karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla güvenlik ve terör sorununu sadece bir ülkenin sorunu olarak görmek ve değerlendirmek her şeyden önce yanıltıcı olur.
Terör sorunu ve güvenlik sorununu bütün turizm sektörünün paydaşlarının sorunu olarak görmek ve herhangi bir yerde bir terör saldırısı ya da güvenlik sorunu ortaya çıktığında sektörün bu konuda birlikte ve elbirliği ile çaba göstermesi, hiçbir ülkenin diğer ülke ile ilgili bir kara propaganda yürütmemesi gerekir.
Elbette ülkelerin turizm sektöründe Pazar anlamında bir rekabet avantajı içerisine girmelerini normal karşılayabilirsiniz. Ama bu çabanın içerisine bir ülkenin diğer ülkeyi güvenlik açısından riskli ülke ilan etmesi aslında teröründe amacına hizmet eden bir şeydir.
Terör bizim korkmamızı istiyor, terör bizim endişelenmemizi ve kaygılanmamızı istiyor, biz korkmadan, endişelenmeden, kaygılanmadan terörle ilgili tedbirleri alarak ve insanların seyahat etme özgürlüğünün önünü açarak, bütün ülkeler bu konuda hassas davranarak yolumuza devam etmeliyiz.”
İspanya’nın Daha Önce Yaşadığı Süreç Şu Anda Türkiye’de Yaşanıyor
“Biz Türkiye olarak özellikle İstanbul saldırısında alınması gereken bütün güvenlik önlemlerini aldık. Güvenlik konusunda insanların zihninde bir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde gerekli önlemleri aldık ve her zaman söylediğimiz gibi Türkiye güvenli bir ülkedir.
Antalya biliyorsunuz daha yeni G20’ye ev sahipliği yaptı. Yine önümüzdeki Nisan ayından itibaren EXPO 2016’ya ev sahipliği yapacak. Aynı şekilde Muğla, İzmir, İstanbul, Alanya ve Türkiye’nin diğer şehirleri son derece güvenli ve herhangi bir risk içermemektedir.
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu coğrafyada özellikle Suriye’de yaşanan ve bütün dünyayı üzen bir iç savaş yaşanıyor ve bu iç savaştan dolayı da Türkiye’nin sınır bölgesinde yaşanan bazı sıkıntılar var. Ama Türkiye aldığı sınır güvenliği önlemleri ile de bu sorunların üstesinde gelmektedir.”
Daha önce İspanya’nın yaşadığı süreç şu anda Türkiye’de yaşanıyor. Biliyorsunuz İspanya’nın uzunca bir süre terörle mücadeleden kaynaklanan yaşadığı sorunlar oldu. Şu anda Türkiye’nin de bir bölgesinde terörle mücadeleden kaynaklanan bazı sorunlar var. Ama Türkiye’nin bir bölgesinde terörle mücadeleden kaynaklanan sorunlardan dolayı Türkiye’deki diğer şehirleri güvenlik açısından riskli görmek doğru olmaz. Türkiye bu anlamda son derece güvenli bir ülkedir.”
Turizm Sektörüne Yönelik Çok Ciddi Destekler Sağlıyoruz
“Özellikle tur operatörlerine yönelik biliyorsunuz Türkiye daha geniş kapsamlı bir destek uygulaması başlattı.
2015 yılında bizim sadece Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğuna yönelik uyguladığımız uçaklara 6 bin dolar yakıt desteğini bu dönem bütün dünyaya yaygınlaştırdık.
Dünyanın her yerinde İzmir, Muğla, Antalya, Alanya’ya gelen tarifeli, tarifesiz bütün uçaklara tur operatörlerine verilmek üzere 6 bin dolar yakıt desteği veriyoruz.
Aynı zamanda bazı bölgelerdeki tur operatörlerini riskli gördüğümüz alanlarda kredi garanti fonu kapsamına aldık.
Aynı zamanda sektöre yönelik çok ciddi destekler sağılıyoruz. Önümüzdeki süreçte biz hükümet ve Bakanlık olarak sektörün bütün paydaşlarını çözüm ortaklarımız olarak görüyoruz. Sürekli kendileri ile görüşmeler halindeyiz. Önümüzdeki sorunları beraberce çözmek, beraberce aşmak için de çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Sektörün Yanında Olduğumuzu Hissettiriyoruz
“Dün Frankfurt’ta tur operatörleri ve sektör temsilcileri ile çok kapsamlı bir toplantı yaptık. Toplantıda tur operatörlerinin beklentilerini dinledik.
Tur operatörleri ile her şeyden önce birlikte neler yapabiliriz ve uzun vadeli planlamalar neler olabilir?
Önümüzdeki sezonun planlamasını şu anda yapıyorlar ve önlerini görmek içinde Bakanlığın önümüzdeki sezon için hangi destekleri vereceğini, özellikle konaklama sektörüne yönelik hangi destekleri vereceğini merak ediyorlar.
Türkiye uzun süreden beri hizmet-fiyat dengesini çok iyi kurmuş bir ülke. Hem çok kaliteli bir hizmet veriyor, hem de son derece uygun bir fiyata bunu sunuyor. Biz onlara bu dengenin bozulmayacağını, bu kalitenin devam edeceğini ve herhangi bir şekilde önümüzdeki süreçte turist sayısındaki azalmadan dolayı sektörün kaygılanmasının ya da psikolojisinin, moral ve motivasyonunun bozulmaması için devlet olarak yanlarında olduğumuzu hissettiriyoruz.
Mesela geçtiğimiz günlerde Antalya’da BDDK ile sektörü bir araya getirdik. Burada bizim yönetmemiz gereken temel şey psikolojiyi ve algıyı yönetmektir.
Bütün bu konudaki endişelerini bize açık bir şekilde dile getirdiler. Biz de onların endişelerini giderecek şekilde almamız gereken ve alacağımız tedbirleri onlarla paylaştık.
Bu anlamda da Frankfurt’taki görüşmelerimiz son derece olumlu geçti. Bugün ve yarın da burada temaslarımız olacak.”
Türkiye Aslında Bir Hazinenin Üzerinde Oturuyor
“Biz genel hatları ile meseleye şöyle bakıyoruz: Türkiye çok önemli bir turizm destinasyonudur. Türkiye İspanya ve Portekiz ile birlikte en çok deniz, kum ve güneş talebini karşılayan bir ülkedir.
Dolayısıyla bir tur operatörlerine deniz, kum güneşin yanı sıra ürün çeşitliliğini hangi alanlarda sağlayacağımızı da ifade ettik.
Çünkü Türkiye aslında bir hazinenin üzerinde oturuyor. Türkiye 69 uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu coğrafyasının üzerinde oturuyor.
Biz önümüzdeki süreçte nasıl bir ürün çeşitliliği sunacağımızı da onlarla paylaştık. Görüşme son derece olumlu geçti ve bugün de burada sektör temsilcileriyle bir araya geleceğiz.
Madrid’den sonra İngiltere ve İsveç’te de tur operatörleri ile bir araya geleceğiz ve onlarla da görüşeceğiz.”
Seyahat Etme Özgürlüğünün Kısıtlanmasına Turizm Sektörü Olarak Karşı Çıkmalıyız
“Önümüzdeki dönemde Rusya’nın yaşadığı bir uluslararası sorundan dolayı turizm gibi uluslararası ilişkilerde iyileştirici ve kolaylaştırıcı rol oynayan bir sektörü yaptırım aracı olarak kullanması doğru değil. Ama maalesef Rusya bunu yaptı. Turizm sektörünü Türkiye ile yaşadığı uluslararası bir sorundan dolayı yaptırım aracı olarak kullandı.
Biz önümüzdeki süreçte bunun daha da gevşeyeceğini, yumuşayacağını düşünüyoruz. Çünkü insanların seyahat etme özgürlüğü hiçbir şekilde kısıtlanmaması gerekiyor. Turizm sektörü olarak da bizim buna karşı çıkmamız gerekiyor.”
Rus Turist Sayısını EXPO 2016 Kapatacak
“Rusya’dan gelen turistlerin yüzde 75’i Antalya’yı tercih ediyor. Biz Antalya’da Rus turistlerin gelmemesinden dolayı yaşayacağımız sorunu EXPO 2016 ile bu yıl aşıyoruz.
Biz EXPO 2016’ya 3 milyon yerli, 5 milyon yabancı ziyaretçi bekliyoruz. EXPO 2016 olimpiyatlardan daha büyük ve yaklaşık 40’ın üzerinde ülkenin katılacağı ve ana teması çiçek ve çocuk olan büyük bir etkinlik.
Ama bu da yeterli değil. Biz aynı zamanda Avrupa’dan, Kuzey Avrupa’dan gelecek turistlerle Rusya’dan gelecek turist sayısını kapatacağımızı düşünüyoruz.”
Önümüzdeki 4 Yıl Bakanlığı Sektörün Çözüm Ortağı ve Güvencesi Haline Getirecektir
“Sağlık turizm ile ilgili de size çok güzel bir müjde vereyim. Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ortak bir çalışma yürütüyoruz ve sadece sağlık turizmi ile ilgili bir birim oluşturuyoruz. Yani sağlık turizmini koordine edecek bir birim oluşturuyoruz.
Bir güzel haber daha vereyim. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Spor Turizmi Daire Başkanlığı oluşturuyoruz. Bu başkanlıkta sadece Türkiye’nin spor turizmini koordine edecek şekilde bunları yürüteceğiz.
Aynı zamanda biliyorsunuz Antalya bizim turizm başkentimiz. Antalya’da da Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bir ofisini açıyoruz.
İnşallah önümüzdeki 4 yıl Türkiye’yi sektör açısından hem zengin bir ürün çeşitliliğine hem geniş bir bölgesel destinasyona ve hepsinden önemlisi de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı da sektörün yanında, sektörle birlikte yürüyen, sektörün güçlü bir çözüm ortağı ve güvencesi haline getirecektir.”
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, FİTUR 216 Gezi ve Seyahat Fuarını ziyaretinin öncesinde eşi Şule Ünal ile birlikte Madrid’de yer alan Del Prado Resim ve Heykel Müzesini ziyaret ederek eserler hakkında yetkililerden bilgi aldı.
FİTUR 2016 Gezi ve Seyahat Fuarı
Güney Avrupa’nın en büyük turizm ve gezi fuarlarından FITUR 2016 Gezi ve Seyahat Fuarında Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan 719 metrekarelik dev bir stantla temsil ediliyor.
Türkiye standı Portekiz ile birlikte fuarda Avrupa bölgesinin en büyük tanıtım mekânı olarak öne çıkıyor.
İspanya’da her yıl ortalama 220 bin kişinin ziyaret ettiği ve 165 ülkenin temsil edildiği fuarda Türkiye standının 100 metrekaresinde ise Türk Hava Yolları’na yer alıyor.
Türk Hava Yolları dışında Türkiye’den fuara katılan meslek birliği, sivil toplum örgütü ve sektör kuruluşu sayısı ise 30.
Bodrum ilk kez destinasyon olarak temsil edildiği FİTUR 2016’nın Türkiye standında yer alan diğer destinasyonlar ise İstanbul, Kapadokya, Antalya ve Marmaris.
İspanya’nın yanı sıra Latin Amerika’dan da acente ve turizm profesyonellerinin yoğun katılım sağladığı ve 20-24 Ocak 2016 tarihleri arasında düzenlenecek Madrid fuarında, yıl içerisinde gerçekleştirilecek faaliyetlerin planlamaları yapılarak, işbirliği imkanları görüşülecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.