İsrail'in Gazze'ye saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz

 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AA muhabirine, İsrail'in Gazze'ye gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail saldırganlığının yeni bir örneğiyle karşı karşıya olunduğunu söyleyen Çelik, İsrail'e bağlı bazı kuvvetlerin bir Filistinli lideri öldürmek üzere Gazze topraklarına girdiğini ve çatışma çıktığını anımsattı.

Tansiyonu yükselten, Gazze'yi bombalayan ve insanları öldüren tarafın İsrail olduğuna işaret eden Çelik, "Dün geceden beri Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Avrupa Birliği 'Tansiyonu düşürün' diye taraflara çağrı yapıyor. Fakat bu taraflara çağrı yapma meselesi, hakikaten bir oyuna dönmeye başladı. Taraflar dediğiniz şey savaş uçaklarıyla masum ve korunmasız insanlara saldıran İsrail tarafı. Tipik İsrail saldırganlığıyla, İsrail hükümetinin saldırganlığıyla oradaki masum insanları eşdeğer gören bir yaklaşım. Dolayısıyla 'Taraflara itidal çağrısı yapıyoruz' demek aslında zımnen bu saldırganlık karşısında 'Kınamaktan öte bir şey yapmayacağız' anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Trump yönetiminin büyükelçiliği Kudüs'e taşıma kararı cesaret veriyor"

Dünyanın artık bu dili kullanmaktan vazgeçmesi gerektiğine vurgu yapan Çelik, "Burada suçlamada eşit olarak değerlendirilecek taraflar yok, burada saldırgan taraf İsrail tarafı, saldırıya uğrayan taraf da Filistin tarafı. İki de bir 'Taraflara itidal çağrısı yapıyoruz' demek aslında İsrail saldırganlığını zımnen cesaretlendirmek anlamına geliyor." diye konuştu.

Karşı karşıya kalınan tabloya bakıldığında şehit ve yaralıların bulunduğunu belirten Çelik, "Bu saldırganlığın artık bu kadar cesaretlendirilmesine, Trump yönetiminin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararı daha büyük bir cesaret veriyor, bu saldırganlığa hatta teşvik anlamına geliyor." dedi.

Bazı ülkelerin de benzer girişimlerde bulunduğunu dile getiren Çelik, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu durumun vahim sonuçlara neden olacağını ve bunun iki devletli çözümün sabote edilmesi anlamına geldiğini açık ve net bir şekilde söylediğini hatırlattı.

Büyükelçiliği Kudüs'e taşıma kararının ardından iki devletli çözüm konusunun, Amerikan yönetimince çok fazla dile getirilmemeye başlandığına dikkati çeken Çelik, "Dünyanın geri kalanı buna tepki verse de İslam İşbirliği Teşkilatı olarak Türkiye bunun bayraktarlığını yaptı, Avrupa Birliği destek verdi, Papa dahil olmak üzere pek çok kimse Kudüs'ün statüsünün bozulmaması konusunda hassasiyet gösterdi. Ama netice itibarıyla Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin, Trump yönetiminin İsrail yönetimini bu şekilde bu hukuksuzluğa teşvik etmesinin arkasından bunun geleceği belliydi." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'i iki devletli çözüm dışındaki çözümler konusunda cesaretlendirmemek gerektiğine işaret eden Çelik, "Dünyanın, iki devletli çözüm dışındaki herhangi bir çözüm alternatifinin söz konusu olmayacağına dönük İsrail'e güçlü mesaj vermesi gerekiyor." dedi.

Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine dönük her adıma karşı güçlü tepki verilmesinin lüzumuna dikkati çeken Çelik, bunun kınamanın ötesine geçerek somut eylem olması gerektiğine vurgu yaptı.

"Zalimle mazlumu eşitleyen dil terk edilmeli"

Çelik, "İsrail saldırganlığı karşısında artık 'Taraflara itidal tavsiye ediyoruz' gibisinden saldıranla saldırılanı, zalimle mazlumu eşitleyen bu dilin terk edilmesi gerekiyor. Bu uluslararası bir dil olarak çok fazla kullanılıyor ama esasında uluslararası hukukun temel ilkelerine, temel ahlaki ilkelere aykırı." diye konuştu.

Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine karşı adımlar atılmasıyla birlikte işgal altındaki topraklarda yeni yerleşim yerleri kurulmasına karşı da somut eylemler ortaya konulması gerektiğinin altını çizen Çelik, şunları kaydetti:

"Bunun Birleşmiş Milletler, İslam dünyası ve Avrupa Birliği düzeyinde yapılması gerekiyor. Bu konuda da Trump yönetimine gereken mesajın verilmesi gerekiyor. Mesele sadece İsrail hükümetinin saldırganlığı değil aynı zamanda onları teşvik eden ve onu koruyanlara da bu yöndeki mesajın güçlü bir şekilde verilmesi gerekiyor.

Biz AK Parti olarak bu saldırganlığı bir kere daha en güçlü şekilde kınıyoruz, şehitlere rahmet diliyoruz. Mazlum Gazzeli kardeşlerimizin orada saldırıya uğrayan, yaralanan bütün kardeşlerimizin yanlarında olduğumuzu bir kere daha buradan, AK Parti Genel Merkezi'nden, Ankara'dan kendilerine iletiyoruz."