TBB Başkanı Aydın: Kulüplerin borçluluk düzeyi 10 milyar lira düzeyinde
İSTANBUL (AA) - Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, futbol kulüplerine yapılan kredi borcu yapılandırmasına ilişkin, "Kimsenin borcunu silmedik. Kimseye yeni bir şey yükümlendirmedik. Cari piyasa koşulları neyi gerektiriyorsa, normal neyse onu yapmaya çalıştık." dedi.
Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu kapsamında düzenlenen "Futbol Ekonomisi ve Kulüplerin Finansmanı" oturumunda konuşan Aydın, Türkiye'deki futbol kulüplerinin gelirle ilgili bir sorunu olmadığını, sorunun gider yönetimden kaynaklandığını söyledi.
Kulüplerin borçluluk düzeyinin toplam 10 milyar lira düzeyinde bulunduğunu belirten Aydın, bu rakamın 6-7 milyar liralık bölümünün finansal kesimden alınan borçlardan oluştuğunu ifade etti.
Bu konuya el atmamaları halinde kredilendirdikleri, geri almayı düşündükleri parayı alamama durumuyla karşı karşıya kalabileceklerini aktaran Aydın, "Bonservisli futbolcuya edimlerinizi yerine getirmediğinizde hangi sonuç doğacaksa o sonuç doğacaktı. O sonuç, kulübün aktifini ortadan kaldıracaktı. Kulüp ortadan kalkmasın diye biz bir şeyler yapmak zorundaydık. Bir şekilde iş ortağı olmuştuk." diye konuştu.
Aydın, futbol kulüplerinin 12 banka ve 15 faktoring şirketi ile bir şekilde kredi ilişkisi bulunduğunu ve kredilerin tamamının teminata dayalı olduğunu söyledi.
Bazı futbol kulüplerinin faizi bile ödeyemediği bir duruma geldiğini anlatan Aydın, "Kulüplerin nakit akışı bozuk. Maaş/toplam gelir rasyosu absürt. Burada küçük bir eleştirimiz de olsun. Hep yeni hayaller kuruluyor, 'Şunu alalım, bunu da yapalım.' O da bir gider yönetimi..." ifadelerini kullandı.
Aydın, futbol kulüplerinin bankaların birer paydaşı ve futbolun sevilen bir endüstri olduğunu söyledi. Bankacılık sektörü olarak diğer firmalarda bu tarz durumla karşılaşıldığında ne yapılıyorsa aynısının futbol kulüplerine yapıldığını vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:
"Fakat bu süreci tek başına yönetmenin yeterli olmayacağını anladık. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile hareket etme kararı aldık. Önce sistemin normalleşmesini sağlamak için taraflardan yardım istedik. Tek başına mevcut borcun yapılandırılmasının yetmeyeceğine kanaat getirdik. Bilhassa futbol ailesine olan edimlerin yerine getirilmemesi halinde ülkenin de toplam bilançosunda kayıp, kaçak oluşacaktı. Buna meydan vermemek adına bir bölümü ek krediyle de desteklenmiş şekilde yapılandırmalar yaptık. Bu fotoğrafı görüp de hiçbir şey yapmamak hem bizim hem kulüpler hem de TFF için doğru bir davranış olmazdı."
"Bankalar kulüplere el koyacakmış' şeklindeki haberler asılsız"Hüseyin Aydın, firmaları yaşatmanın dünyadaki tüm ekonomi yönetimlerinin görevi olduğunu vurguladı.
Kimsenin borcunu silmediklerini belirten Aydın, "Kimseye yeni bir şey yükümlendirmedik. Cari piyasa koşulları neyi gerektiriyorsa, normal neyse onu yapmaya çalıştık." diye konuştu.
Aydın, kredilendirmenin kurallarına ilişkin şunları kaydetti:
"İlk yıl yüzde 30'una, 2'nci yıl yüzde 15'ine kadar bir opsiyonel imkan verdik. 2 yıl sadece faiz tahsilatı getirdik. Bu dönem uyum ve entegre dönemi... Herhangi bir kulüp başkanının verdiği parayı geri alma gibi bir durumu olmayacak. Eğer transferler bizim koyduğumuz kurallara uymuyorsa TFF onun için müeyyideler uyguluyor. Puan silme cezası dahil..."
Aydın, "Bankalar kulüplere el koyacakmış" şeklindeki haberlerin asılsız olduğunu söyledi.
"Fenerbahçe ile görüşmeler devam ediyor"TBB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın, kredilendirdikleri ve son maçı alarak kümede kalacak bir takımın kazanması durumunda taraftarlardan daha fazla sevindiklerini ifade etti.
Kulübün küme düşmesi durumunda para almak için bir yıl bekleyeceklerini aktaran Aydın, "Verdiğimiz para ile oynanan futbolun tartışılması lazım. Bizim tek isteğimiz var; paranın geri gelmesi... Para kazanma işinin de sürekli olmasını istiyoruz. Kendi asli görevimiz belli. Denetimi yapan kurumlar var. Biz onların dışında başka bir şey yapmıyoruz." diye konuştu.
Aydın, şu anda futbol endüstrisinin borçlarının yönetilebilir olduğunu, bunu da bankacılık sektörünün borçları yapılandırarak sağladığını vurguladı.
Geri dönüşünü göremedikleri, hikayesi olmayan bir iş yapmadıklarını belirten Aydın, şunları kaydetti:
"Kendimizi kandırmanın anlamı yok. Dönemeyecekse, işin içinden çıkamayacak bir hal almışsa ona zaten bulaşmıyoruz. 4 büyük kulübümüzden Trabzonspor ile ilk anlaşmayı yaptık. Beşiktaş ile yaptık. Kulüp başkanının değişmesi yapılandırmayı değiştirmiyor. Galatasaray ile yaptık. Fenerbahçe ile görüşmelerimiz olumlu yönde devam ediyor. Fenerbahçe'nin daha reel ve farklı bir durumu var. Bizim önerdiğimiz gömlek Fenerbahçe'ye uymuyor. Fenerbahçe'nin söylediği de bize uymuyor. Ortak bir noktada buluşacağız. Eli kulağındadır, mutlaka yapacağız.
Anadolu'da Konyaspor ve Kayserispor ile yaptık. Bize gelip de reddettiğimiz olmadı. Ama tereddütlerimiz olanlarla görüşmelerimiz devam ediyor. Sürekli yönetim değiştiren kulüpler görüyoruz. Futbol Federasyonu'na öneride bulunmak istiyoruz. Süper Lig'in gelirleri çok iyi. Takım 1. Lig'e düşünce gelirleri 8'de bire düşüyor. Süper Lig'deki bir takımın 1. Lig'e düşmesi en korktuğumuz durum. O zaman bu yaptığımız iş çalışmıyor hale geliyor. Para vermek zor bir şey. Eğer imkan dahilindeyse küme düşecek kulüpler için bir yapı kurgularsak iyi olur diye düşünüyorum."
"Kredilerden kültür, eğlence ve spor faaliyetlerine verilenlerin oranı yüzde 0,5"Hüseyin Aydın, TBB verilerine göre, Türk bankacılık sisteminin toplam kredi hacminin 2 trilyon 600 milyar lira olduğunu anımsatarak, bu kredilerin birçok sektöre olduğu gibi futbola da verildiğini bildirdi.
Toplam kredi hacminin (2,6 trilyon lira) sadece 6 milyar lirasının kulüplere verildiğini aktaran Aydın, "Bu küçük bir rakam değil ancak acayip büyütülüyor. Bu krediyi geçmişte vermişiz. Bunların her biri de geri alınabilecek düzeyde." diye konuştu.
Aydın, 2 trilyon lirayı aşan nakdi kredilerin ağırlıklı olarak yüzde 26'sının imalat, yüzde 16'sının ticaret, yüzde 13'ünün hizmet ve yüzde 5,5'inin tarım sektörünü finanse ettiğini belirterek, "Bu kredilerden kültür, eğlence ve spor faaliyetlerine verilenlerin oranı ise yüzde 0,5 düzeyinde bulunuyor." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.