Başbakan Yıldırım: "İki kaptan gemiyi batırır"
TBMM'deki anayasa değişiklik teklifi görüşmelerinde konuşan Başbakan Yıldırım, "Yönetimde iradenin tek olması lazım. Çatal kazık toprağa girmez. Ben denizciyim, iki kaptan gemiyi batırır. Kaptanın tek olması lazım. İcraatta kaptanın tek olması lazım" dedi.
AK Parti grubu adına Başbakan Binali Yıldırım konuştu. Yıldırım konuşmasında, "Türkiye'nin geleceğini konuşacağız. Meclisimiz bu değişikliği en iyi şekilde müzakere edecek. Vatandaşlarımız bu görüşmelerde yapılan bu değişikliğin ne anlama geldiğini daha iyi anlayacak. Asıl işin sahibi onay verecek millettir. Bu millet bu değişikliğe olur verecek. Siyasetin tek bir amacı vardır. O da millete hizmettir. Gerisinde millete hizmet olmayan siyaset benim için hiçtir. Hiç bir anlamı yoktur. anayasa değişikliğiyle ilgili ciddi anlamda konuşmalar yapıldı. Esasen getirilen değişikliklerin ülkemizin içinde bulunduğu şartları ve gelecekte karşılaşılması muhtemelen sorunları kökünden çözecek ve yönetim olarak karşı karşıya olduğumuz sıkıntıları ortadan kaldıracak bir değişikliktir. 82 anayasası bir darbe ürünü anayasadır. Cumhurbaşkanı 1961 anayasasından beri kör topal seçiliyor. Milli iradenin insiyatifiyle bir seçim yapılamıyor. 2007 seçimlerinde MHP de Meclis'e girdi. MHP Genel Başkanı o tarihi kararı aldı. Cumhurbaşkanı seçimi krizini aşılmasını sağladı. İki kaptan gemiyi batırır, kaptanın tek olması lazım. Vesayet odakları cesaret kazanıyor, sistem bir yerde gelip tıkanıyor. Parlamento millet iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanı yine millet iradesiyle seçilmiş.Yönetimde iradenin tek olması lazım. Çatal kazık toprağa girmez. Ben denizciyim, iki kaptan gemiyi batırır. Kaptanın tek olması lazım. İcraatta kaptanın tek olması lazım. Bu ikili yapı sürdürülebilir değil. Mesele çok açıktır. Mukayeseli hukuk esas alınarak başka ülkelerin sistemleri de incelendi. Bu bir yönetim sistemi değişikliğidir. Adı Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemidir. Seçen aynı zamanda seçilecek ehliyete de sahiptir gençlerimizden korkmayalım. Her seçime mecburiyetten gittik. İki seçim aynı anda yapılıyor. Vatandaş gelecek 5 yılı nasıl yapılacağına karar veriyor. Siyasetçi hata yapabilir. Ama vatandaşın bugüne kadar hiçbir hata yaptığını görmedik. Onun için vatandaşa güvenelim. Bakanlar artık milletvekili değil. Güvenoyuna ihtiyaç kalmıyor çünkü güvenoyunu millet veriyor. Milletin verdiği güven yetmiyor mu bize vekillerden güven alacağız. Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu değiştiriliyor. Sistemde başbakan yok. Biz makam mevki delisi değiliz. Memleketin geleceği için bir Ali değil bin Ali feda olsun. Cumhurbaşkanı seçime götürebilir. Ama seçime götürürse kendisi de gitmek zorunda kalıyor. Yani bu sistem uzlaşmayı getiriyor. Biriniz giderse hepimizin gider. Şunu söylemek istiyorum Türkiye bulunduğu bölgede çok önemli sorumluluğu olan bir ülkedir. Türkiye'nin bölgede güçlü olması zorunda. Asimetrik bir savaş başlatılmıştır. Savaşı kazanmanın yolu güçlü siyasi bir iktidarın daim olmasıdır. Ben buna karşı çıkanların neden karşı çıkmakta olduklarını anlamıyorum. Bu herkese açık. Kimin kazanacağına biz karar vermiyoruz. Millet karar veriyor" diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.