Son günlerin modası Sayın Mahir Ünal ve Kahramanmaraş siyasetindeki etkisi.

Rivayetlere; daha doğrusu Sayın Ünal’la basın toplantısında bir raya gelen gazetecilerin yazıp çizdiklerine göre Sayın Ünal, büyükşehir ve ilçelerin aday adaylarının belirlenmesi noktasında bu seçimlerde işi oldukça sıkı tutuyor; gerek iş dünyasının, gerekse Milletvekilleri’nin önlerine çelikten bir “duvar” olup, kimsenin “etki” etmesine müsaade etmiyormuş.

Bir nevi “siyasi arpalıklar”ın oluşmasını engelliyormuş!

Bu, tutacak mı, en azından sonuçları iyi mi olacak kötü mü, bu şehirdeki bazı anlayışları değiştirecek mi, yoksa geri mi tepecek bekleyip göreceğiz.

Bakalım Maraş mı Sayın Ünal’a ayak uyduracak, Sayın Ünal mı Maraş’a…!

***

Ortada bir gerçek var ki; Sayın Ünal’dan çok şey bekleniyor.

“Her şeyin çaresi Mahir Ünal!”

Bu, gereksiz bir abartı mı, yoksa Sayın Ünal beklentiler noktasında istenilen yerde mi, “yerde”yse bunun tam yansıması ne zaman olacak, bütün bunları da zaman gösterecek.

Ha, yaptıklarını, yapmaya çalıştıklarını, emeklerini, çabalarını izliyor ve takdir ediyoruz o ayrı.

Fakat bu şehirde gidişat “Mahir Ünal’dan çok Mahir Ünalcılar” istikametinde…

Bu minval üzere, geçenlerde “Aslan Bey Parkı”nın açılışı sırasında oradaki mescitte Sayın Ünal da dahil, siyasilerimiz ve bazı bürokratlarımız öğle namazı kıldılar. (Allah kabul etsin.) Hani diyorum acaba o sırada çevreden abdestsiz namaza duranlar da olmuş mudur?!

Siz anladınız…

Bizim bir Milletvekilimiz var…

On yıllık milletvekilliği döneminde hiç halk içine çıkmamış, Kahramanmaraş için gözle görülür, elle tutulur bir icraatı olmamış, etrafına hep negatif enerji yaymış “buz gibi” bir vekil!

Son zamanlarda n’olduysa o vekil gitmiş, yerine ılımlı, sevecen, etrafına pozitif enerji yayan, “tenekeciler odası”nın gününü dahi unutmayacak kadar hassas, duyarlı bir vekil gelmişti. Şehre teşrif ettiğinde esnaf bırakmayıp ziyaret eden, Ulu Cami-Kıbrıs Meydanı arasında mekik dokuyan, her uzatılan mikrofona süslü demeçler veren bir halk adamı oluvermişti.

***

Fakat son günlerde bir kez daha “siyasi mutasyon”a uğradı sanırım.

N’olduysa, yavaş yavaş (hani “çaktırmadan” derler ya) geri çekiliyor.

Yoksa, Sayın Vekilimiz’in gözü büyükşehir adaylığındaydı da o yüzden mi “şirin” rollerine bürünmüştü, ne dersiniz?

Eğer öyleyse geri çekilmeye başlamasının sebebi, Başbakan’ın; “Üç dönemi dolduran her milletvekili istifa edip belediye başkan adaylığı beklemesin” sözleri olabilir mi?

Özsoy eşit şartlarda yarışmıyor.

Malum olduğu üzere İl Genel Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Özsoy çok önceden Dulkadiroğlu için aday adayı olduğunu açıklamıştı. Geçtiğimiz günlerde ise bir adım daha ileri giderek aday adaylığı noktasında bölgesinde bulunan muhtarlarla bir araya geldi.

Bir taraftan adaylık için cansiperane bir şekilde çalışırken bir taraftan da “Kahramanmaraş’ın eski-yeni bütün ilçelerine bağlı köylere hizmet veren kurumun yatırım politikalarını belirleyen meclisin başında” bulunmaya devam ediyor.

***

Tarih olarak tam hatırlamıyorum ama sanırım bir yıla yakın oldu, batı köylerimizden bir muhtar arayarak Sayın Özsoy hakkında “Belediye başkanlığını düşündüğü için İl Özel İdaresi’nin hizmetlerini doğu kesimde bulunan köylere yaptığı” yönünde bir takım iddialarda bulunmuştu.

Daha o zamandan!…

Ve Sayın Özsoy Muhtar’ı (en azından kısmen) haklı çıkartarak aday adaylığını ilan etti.

Ve “İl Genel Meclisi’nin Başkanı” olarak!..

Peki bu durum etik mi?

Hem etik değil, hem çok yakışıksız. Sayın Özsoy’un elinde makineli tüfek var iken rakibinin elinde tekli kırma...

Ey adalet nerdesin?

Özsoy’un yerinde başkası da olabilirdi! Ama yakışan, görevinden istifa edip rakipleri ile eşit şartlarda yarışmak.

***

Sevgiyle kalın.