Ameller Niyete Göredir

Değerli kardeşlerim  Yüce Rabbimiz insanı yaratmış ,dünyaya göndermiş ve yarattığı bu insanoğluna çeşitli sorumluluklar yüklemiştir. Yüce Rabbimizde yaratmış olduğu insanların hayatlarını güzel geçirmeleri için dinler göndermiştir. Gönderilen en son ve en kamil din olan İslam Dini, iman, ibadet ve ahlak ilkeleriyle bir bütün halinde kendisine uyulduğu zaman kişiyi dünyada da ahirette de razı olunan bir hayata götürecektir. Bütün ilkelerin yerine getirilmesinde en temel kriter ise niyettir. Yapılan herhangi bir işte sonuç ihlâs ve niyete göre verilmektedir. Kişinin niyeti iyi olduğu müddetçe yapmış olduğu işlerin neticesi iyi, kötü niyetin getirisi de kötü olacaktır

Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde niyetin önemini bizlere şöyle bildirmektedir:

“Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah’a ve Resûlü’ne varmak, onlara hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah’a ve Resûlü’ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir.”( Riyazü’s-Salihin, Hadis No:1)

İmanın, ibadetlerin ve ahlakın kabul olmasının en temel şartı niyettirAmellerde ise, yapılan ibadetler yine Allah rızası niyetiyle değil de insanlar ibadet yapıyor demek içinse, bu amel şekli ise riyaya girmekte ve böyle bir amel şeklide kişiye dünya zahmetinden başka hiçbir şey getirmeyecektir. Ahlak ilkeleri de aynen böyledir. Niyetin çirkin oluşu ahlaki ilkelerinde güzelliğine sekte getirmekte ve yapana hiçbir fayda sağlamamaktadır. Cömert olmadığı halde sadece “bu adam cömerttir” desinler diye sadaka verenler ve ikramda bulunanlar sadece dünyalık ve geçici bir fayda sağlayacaktır. Ahirette ise hiçbir güzelliğe ulaşamayacaktır. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde bu hususu bizlere şöyle bildirmektedir:

“Kim âhiret kazancını istiyorsa, onun kazancını çoğaltırız. Dünya kazancını isteyene de dünyalık veririz; ama onun âhirette bir nasibi olmaz”( Şura, 42/20)

Ebu Hureyre’den rivayet edilen bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.s) Efendimizde böyle davranışlarda olan kimselerin ahirette karşılaşacakları hali şöyle bildirmektedir.

Kıyamet gününde insanların, üzerine ilk hüküm verilecek olanı şehîd edilen bir adamdır. Bu adam getirilerek ona Allah nimetlerini tarif edecek, o da onları tanıyacaktır.

— Bu nimetler hakkında ne yaptın? diye soracak; şehid :

— Senin  uğrunda çarpıştım.    Nihayet şehid edildim!   Diyecektir. Hak Teâlâ :

—Yalan söyledin!  Lâkin sen cesur denilmek için çarpıştın. Gerçekten denildi de! Buyuracak. Sonra onun hakkında emir verecek ye yüz üstü sü­rüklenecek, nihayet cehenneme atılacaktır.

Bir de ilmi öğrenip öğreten ve Kur'ânı okuyan bir adamdır. Bu da ge­tirilerek kendisine nimetlerini tarif edecek, o da onları tanıyacaktır.

— Bunlar hakkında ne yaptın? Diye soracak. O adam :

— İlmi öğrendim ve öğrettim. Senin rızân için Kur'ânı da okudum! Di­yecek. Teâlâ :

— Yalan söyledin! Lâkin sen ilmi âlim denilsin diye öğrendin; Kur'­ânı da o kaari'dir denilsin diye okudun; gerçekten denildi de. Buyuracak.

Sonra onun hakkında emir verecek ve yüzü üstü sürüklenecek; nihayet ce­henneme atılacaktır.

Bir de Allah'ın, yakasını genişlettiği ve kendisine malın her çeşidinden verdiği adamdır. Bu da getirilerek ona nimetlerini tarif edecek; o da on­ları tanıyacaktır.

— Bunlar hakkında ne yaptın?  Diye soracak.  O adam:

—Uğrunda mal sarf edilmesini dilediğin hiç bir yol bırakmadım. Mut­laka senin için sarf ettim! Diyecek. Teâlâ Hazretleri:

—Yalan söyledîn! Lâkin sen, o cömerttir desinler diye yaptın. Gerçek­ten denildi de! Buyuracak. Sonra onun hakkında emir verecek ve yüzü üstü sürüklenecek. Sonra cehenneme atılacaktır.( Müslim, İmare, 152)

İnsanoğlunda bulunan bütün organlardan tezahür eden davranışların güzelliği kalp güzelliğine, yani kalpteki niyetin samimiyetine bağlıdır

Sevgili Peygamberimizde bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır.

“Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalblerinize bakar.”( Müslim, Birr, 33) Bir başka hadiste ise Hz. Peygamber (s.a.s.) “ Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur; bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalbdir”( Buhari, İman 39) buyurmaktadır.

Niyet o kadar değerlidir ki, bir şey niyet edilip yapılmasa dahi bu sebeple kişi Allah katında sevap kazanmaktadır. Mesela hayal edip yarın şu kardeşimin sıkıntısını çözecem diye niyet ettik ve yattık sabah oldu o kardeşimizin o sıkıntısını çözemedik yinede Rabbimiz o niyetimizden dolayı bize sevap yazıyor.Şöyle ki, Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır.  “Allah Teâlâ iyilik ve kötülükleri takdir edip yazdıktan sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı: Kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa, Cenâb-ı Hak bunu yapılmış mükemmel bir iyilik olarak kaydeder. Şayet bir kimse iyilik yapmak ister sonra da onu yaparsa, Cenâb-ı Hak o iyiliği on mislinden başlayıp yedi yüz misliyle, hatta kat kat fazlasıyla yazar. Kim bir kötülük yapmak ister de vazgeçerse, Cenâb-ı Hak bunu mükemmel bir iyilik olarak kaydeder. Şayet insan bir kötülük yapmak ister sonra da onu yaparsa, Cenâb-ı Hak o fenalığı sadece bir günah olarak yazar.”( Riyazü’s-Salihin, Hadis No:12)

Değerli Kardeşlerim insanın niyeti halis olursa ameli de düzgün olur.Onun içindir ki hangi ameli yaparsak yapalım niyetimiz sadece Allah(c.c)rızasını kazanmak için olmalıdır ki yaptığımız amel yerine ulaşsın.Niyetimizin halis olması kalbimizinde temiz olmasına bağlıdır.Çünkü kalpte önyargı varsa niyette önyargılı olur.Rabbim bizleri niyetleri halis olan kullarından etsin.Rabbim bizleri kendisine layık kul,Peygamberimize layık ümmet olmayı nasip etsin.AMİN.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M.Halit AYHAN Arşivi