Dr. Ali Akben
Anketler yalan söyler
Algı tüccarlığı konusunda elimize su dökecek birilerinin olduğu kanaatinde değilim. Seçime günler kala havada uçuşanları gördükçe küçük dilimi yutasım geliyor. Demokrasi ve onun vazgeçilmezi seçimler son 30-40 yılda öncesi ve sonrası ile ilgili hafızamda taptaze duruyor.
Kırklı ve ellili yıllarda yapılan seçimlerden başlamak istemem. Sebebi malum. Gizli oy açık tasnif gibi yüz kızartıcı garabetleri hatırlatarak ülkem adına utanç duyulacak defterleri açmama vesile olur. Seçim toto bütün hızı ile algıları olguları ezip geçerken anketlerin dili ile konuşmak elbette büyük cesaret ister. Anketçiler rezil olmamak için ya susuyorlar ya da kuşdili ile konuşuyorlar.
Bir dostumun sözü; Hocam şu ana kadar doğru düzgün bir anket daha yapılmadı. Henüz bir seçim havası da yok zaten diyerek söze başladı. İslami kesimin duyarsızlığından dışlanmışlıktan ve hatta muktedirlerin böyle önemli bir zaman dilimindeki tutum ve davranışlarından bahsederek sesli yığınların üzerindeki ölü toprağının boğucu atmosferinden korktuğunu ifade etti. İpi yine sessiz yığınlar göğüsleyecek ve dar zamanlarının kara gün dostu Reislerine sahip çıkacaklar dedi.
Halkımızın geçim derdi ve ekonominin içinden geçtiği dar boğazı fırsat bilerek durumdan vazife çıkarıcı güruh yine iş başında ve 7 /24 sistemine göre çalışıyor. İşleri güçleri kaos ve algı tüccarlığı olan bu aymazlar soysuz medyanın tüm imkanlarını soy sop dinlemeden kullanıyor. Öyle bir kullanış ki, yaşayacakları mahcubiyeti, kaldı ise haysiyet ve şereflerini düşünene aşk olsun.
Son 40 yılın seçim öncesi anketlerine şöyle bir göz attım. Ertesi günkü gazetelerin manşeti ile birlikte değerlendirdiğimde: Gelişi güzel sağa sola ateş eden bir çocuğun 12 den vurması gibi bir isabetle sonuçları tutturmuş birkaç anket firması dışında, seçim sonuçlarını tutturmuş aklı başında eli ayağı düzgün ayakları yere iyi basmış başka bir firma gözüme çarpmayınca ben de makalemin başlığını attım.
Anketler sadece yalan söylese amenna diyeceğim. Rezil olacaklarını bile bile de olsa büyük şehirlerimizde şimdiden belediye başkanlıklarını kazananları ilan ediyor. Hatta bu konuda öyle iddialı olanlar var ki, bazı parti yetkililerinin ağzından çıkanlarını kulaklarının duymasını engelleyecek kadar kör ve sağır hale getirebiliyor.
Önümüzdeki günlerde yine arz-ı endam edecekler. 31 mart seçimleri üzerinden oluk oluk kir akıtarak bir kez daha yüzümüze gözlerimizin içine bakarak yalan üzerine yalanlarla rezil olacaklar. Ama ar ve namus yoksunu bu kesimin yüzüne tükürmeye kalkmayalım. Yine yağmur rahmeti zannedecekler. Tıpkı Mart 1994 yerel seçimlerinde olduğu gibi yine şapın üzerine oturacaklar ve hiçbir şey olmamış gibi ahkam kesmelerine devam edecekler.
Rahmetli Erbakan hocamızın dönemini hatırlatarak demek istediklerimi daha anlaşılır hale getirmek isterim. Soysuz medyanın esamesinin okunmadığı ve insanlarımızın başına bela olmadığı o günlerde birinci kuvvet durumunda olan gazete ve televizyonlarda yapılan manipülasyonları hatırlayarak günümüze gelirsek, en büyük manipülasyonu önümüzdeki yerel seçim döneminde göreceğiz ve yaşayacağız gibime geliyor.
Başkanın bizim bilmediklerimizi biliyor olmasını temenni ediyorum.
Yerel seçim olma misyonunu çoktan yitirmiş olan önümüzdeki seçimlerde iktidarın beklentiler altında kalacak oy oranları toplumumuz tarafından kabul görse de, zilletciler ve illetciler tarafında kanatılacak yeni yaraların açılması için her türlü yol mubah hale getirilecek ve durumdan vazife çıkarıcı güruhun havhavları ile huzursuz edileceğimizden korkuyorum.
Yol yakınken zekâlarımızdan çok aklımızın rehberliğinde cumhur ittifakının çoğunluk elde etmesi için eş ve dostlarımıza dünün karanlığını ve önümüzdeki günlerinde aydınlığını konuşarak devletimizin bekasına bir oyda biz verelim ve isteyelim. Bendeniz son bir hafta içerisinde onlarca insana dilimin döndüğünce aman ha ile başlayan cümlelerle destek istedim. Sağlık ve mutluluk dileklerimle..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.