Ali AVGIN
Bayramlar Bayram Ola
Üç aylarla birlikte devam eden rahmet ve bereket mevsiminin sonuna ulaştık. Gecelerimiz, semadan inen meleklerce kandillerle aydınlatıldı. Kandillerin sonuncusu Kadir gecesini de üç gün önce huşu içinde gönül huzuruyla idrak ettik.
Şimdi Allah ömür verirse bayramı da hakkıyla idrak etmeye çalışacağız. Haddime değil ama, şiir gibi geçen Ramazan ayımızı, geçtiğimiz Haziran ayında Alem-i bekaya yolcu ettiğimiz hemşehrimiz, Cennetmekan Abdurrahim KARAKOÇ üstadımızı, Onsuz geçen bu ilk bayramda, kendisinin güzel bir bayram şiiri “ Bayramlar Bayram Ola “ şiiri ile hatırlamak istedim.
Bayram af günüdür, barış günüdür
Bayramlar rahmete giriş günüdür
Bayram, Hak menzile varış günüdür
Gönlümü verdiğim bayramlar hani?
Ve hep özlemini çektiğimiz o eski bayramlar… Çocuk olarak, komşu olarak, akraba olarak… Hani o eski muhabbet, neşe ve bayramlar?... dediğimiz, o özlediğimiz eski bayramlarımızı Rahmetli ne de güzel dizelerine dökmüş.
Ana, bu bayram mı? . Aman çok ayıp
Çocukken gördüğüm bayramlar hani?
Mübarek elleri öpüp, koklayıp
Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?
Hani ya o özlem, hani ya o tad?
Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat
Haftalar öncesi her gün, her saat
Babamdan sorduğum bayramlar hani?
Nur yağan geceler, gündüzler nerde?
Neşe paylaştığım öksüzler nerde?
Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?
Huzura erdiğim bayramlar hani?
Sonra, bir başka şiirinde … Yoksulluk içinde kıvranan bir aile reisinin, bir babanın bayram günü yaşadığı üzüntü ve çaresizliği duygu yoğunluğuyla anlatan şiiri:
Güneş yükselmeden kuşluk yerine,
Bir adam camiden döndü evine,
Oturdu sessizce yer minderine,
Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı..
Eli öpüldükçe içi burkuldu,
Konuşmak istedi, dili tutuldu,
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu.
Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi, gözü kapalı..
Düşündü kış yakın, evde odun yok,
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok,
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok…
Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini..
Çalışsa ne iş var, ne cepte para,
Dağ oldu içinde büyüyen yara,
Dikti gözlerini karşı duvara,
Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı
Adam “öyle” dedi, bağrında sızı..
Döndürse yönünü herhangi dosta,
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta,
Yıllar, aylar, günler erirken yasta,
Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı…
Rahmetli Abdurrahim KARAKOÇ üstadımıza, onsuz geçirdiğimiz bu ilk bayramda Fatihalarımızla hatırlayarak, Cenab-ı Allahtan Rahmetler diliyoruz.
Bu vesileyle Tüm İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı kutlar; sağlık, mutluluk ve esenlikler dilerim.
Selam ve sevgilerle,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.