Herkes çalıştığı işyerinin en iyi, çalışma şartlarının en konforlu, iş güvencesinin en sağlam/garantili, sosyal haklarının “ful tıme” ve aldığı ücretin en yüksek olmasını arzular.

Devletteki bütün işler böyle midir bilinmez... Fakat insanlarımıza göre öyle olsa gerek ki; devlet tarafından yapılan geçici iş müracaatlarında bile izdiham yaşanır. Çalışanı-çalışmayanı torpilse torpil, rüşvetse rüşvet ne gerekiyorsa yapıp “devlet kapsı”nda işe girmeye çalışır.

Bir de hemen yanı başında iş dururken; açlıktan nefesi kokan, yardım kuruluşlarından ve sosyal fonlardan geçinen, çalışmayıp; belediye başkanlarının, milletvekillerinin kapısını aşındıranlar var.

***

Son günlerde bu insanlar yine sahnede.

Dulkadiroğlu Kaymakamlığı tarafından "Toplum Yararına Çalışma Programı" kapsamında asgari ücretle 9 aylığına geçici olarak alınacak 185 kişilik kadroya 1086 kişi başvurmuş!

Yine aynı kapsamda Elbistan'da, belediyede ve milli eğitimdeki geçici istihdamlar için 125 kişilik işe 1779 kişi başvurmuş!

İş; dokuz aylık. Maaş; asgari ücret... Cezbeden tarafı var mı? Var… DEVLET İŞİ!!

Aslında özel sektörde bu şartlardan daha iyisine ve daha yüksek ücrete iş bulmak mümkün. Hatta öyle birbirini tepelemeye de gerek yok. Parti kapılarında torpile de, rüşvete de...

***

Başta da belirttim:

Maksat "geçici" de olsa ayağını devletten içeriye sokmak. Arkası nasıl olsa gelir. Balık tutup yedirilmeye alışmış vatandaş, "kalıcı kadro"ya geçmek için nasıl olsa "bir yolu"nu bulur. Niyet bu! Yoksa Dünya'nın hiç bir yerinde Kahramanmaraş gibi bir şehir daha yoktur ki fabrikalar ilanla işçi ararken devlet kapılarındaki geçici işlerde talep patlaması yaşansın! Vatandaş birbirini ezsin.

(Aslında bu, araştırmacılara tez konusu olması gereken sosyolojik bir vakıa aynı zamanda!!)

***

Boşunda demiyoruz "tok işsiz" diye. Çünkü "aç işsiz" karnını doyurmak, evine ekmek götürmek, çocuklarını “muhanet”e el açtırmamak için şerefi ve onuruna leke getirmeyecek her işte çalışır.

Aslında bu sözde uyanıkların maaşlarını, beğenmedikleri fabrikalarda, işten saymadıkları işlerde ter döken emekçiler ödüyor biliyor musunuz!!

“Nasıl?” derseniz;

"Toplum Yararına Çalışma" bir İŞKUR projesi. Kaynak; çalışanların maaşlarından kesilen ve işsizlik sigortası fonundaki biriken para... Bir tür, çalışandan alıp çalışmayana verme gibi bir durum.

Ya da çalışanın sırtından hovardalık!!..

***

Bu tabi sadece Kahramanmaraş İŞKUR İl Müdürlüğü'nün bir projesi değil. “Yukarısı” istiyor bunlar yapıyor.

Başarılı bir İŞKUR İl Müdürü’müz var. Daha dün, İŞKUR’un ne anlam ifade ettiğini kimse bilmezken, bu gün harıl harıl, istihdama katkı için uğraşan bir kurum ve başında başarılı bir bürokrat…

Bu yazı yayına girdiği dakikalarda yine İŞKUR Kahramanmaraş İl Müdürlüğü'nün düzenlediği “KAMİF 2014” açılmış olacak. Gaye; iş arayanla işçi arayanı buluşturmak… Geçen yıl "başarılı" geçtiği söylenen projenin ikincisi...

Umarım yukarıda sözünü ettiğimiz alımlarda izdiham oluşturan "aç", “sefil”, "biçare" işsizler bu fuara giderek iş sahibi olurlar!!!

Olurlar mı dersiniz?

(……)

Sevgiyle kalın.