Millet; ‘kervan yolda dizilir’ anlayışıyla yaşar, devlet; ‘kervan yolda dizilir’ düşüncesiyle idare edilirse, düzen bozulur, sinirler gerilir, işler arapsaçına döner! Bu sonuca nerden vardığımı öğrenmek mi istiyorsunuz? İşte ülkemizle ilgili ekonomik veriler.

OECD raporu, Türkiye’nin gelir ve servet dağılımı konusunda, Avrupa’nın en kötü durumdaki ülkelerinden biri olduğunu söylüyor. Türkiye, işçi refahı sıralamasında da OECD ülkeleri içerisinde son sıralarda bulunuyor. Öte yandan resmi veriler, Türkiye’nin son 10 yılda gelir dağılımı en hızlı bozulan ülkelerden biri olduğunu gösteriyor.

Yine OECD verilerine, işçilerin çalışma koşulları, servet dağılımı ve asgari ücretin yeterliği gibi konular üzerinden bakıldığında Türkiye’deki durumun facia olduğu görülüyor. Türkiye’de haftada 60 saatten fazla çalışan işçilerin oranı yüzde 20,6. Bu oran aynı zamanda OECD ülkeleri içindeki en yüksek oran. Listede ilk sırada bulunan Türkiye’yi takip eden ülkeler, Kolombiya, Kosta Rika, Meksika ve Endonezya.

TÜRK-İŞ’in Kasım ayı raporuna göre dört kişinin açlık sınırı 2.103 TL. Yoksulluk sınırı ise 6.850 TL. Bu rakamlar ülkemizdeki asgari ücretin açlık sınırının dahi altında olduğunu gösteriyor. Buna karşılık asgari ücretten yapılan kesintiler asgari ücretin yüzde 21,6’sını oluşturuyor. Asgari ücretten ayda 426 lira kesinti yapılıyor. Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na göre ücretli çalışan nüfusun yüzde 15’i asgari ücretin altında gelir elde ediyor.

TÜİK’in açıkladığı toplam gelir verilerine göre, Türkiye’de yaşayan insanlar Ocak ile eylül ayları arasında toplam 2,4 trilyon lira gelir elde etti. Bu gelir eşit bölüşülseydi, Ocak-Eylül ayları arasında kişi başına düşen tutar 30 bin TL, 4 kişilik ailenin geliri ise 120 bin TL olacaktı. Türkiye son 10 yıl içinde servet dağılımı en hızlı bozulan 3 ülkeden biri konumunda.

Türkiye’nin sahip olduğu toplam servet değerinin 1 trilyon dolar olduğu söyleniyor. Servet, ülkenin sahip olduğu devredilebilir, piyasa değeri olan varlıkların tümü olarak hesaplanıyor. Ancak nüfusun yüzde 72,6’sının serveti 10 bin doların altında. Buna karşılık Türkiye nüfusunun binde 1’i ise dolar milyoneri. Diğer yandan nüfusun yüzde 10’unun serveti, ülke servetinin yüzde 77’sini oluşturuyor. Nüfusun en zengin yüzde 1’inin ise ülke servetinin yüzde 54’ünün sahibi olduğu biliniyor. Türkiye son 10 yıl içinde servet dağılımı en hızlı bozulan 3 ülkeden biri konumunda.

Tüm bu yetersiz gelir tablosuna rağmen insanlarımız çalışmak istiyor ama iş bulamıyor. İşsizlik, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Türkiye genelinde 15 yaş ve üstü işsiz sayısı 2019 yılı Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 980 bin artarak 4 milyon 650 bin kişi oldu. 2019’da 4 kayıtlı işsizden biri üniversite mezunu. Üniversite mezunu işsizlerin sayısı özellikle son yıllarda iyice yükselirken son 3 senede 2’ye katlandı anlaşılıyor. İŞKUR Ağustos ayında 4 milyon 44 bin kayıtlı işsiz olduğunu açıklarken bunun 1 milyon 34 bini üniversite mezunlarından oluşuyor.

Üniversite mezunlarıyla Lise mezunlarının işsizlik oranları bir birine çok yakın.

İŞKUR’un son açıkladığı Ağustos verilerine göre toplam 4 milyon 44 bin işsizin yüzde 40,2’si ilköğretim mezunları, 1 milyon 627 bin kişi ile ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada yüzde 26,4 ile lise mezunları yer alıyor, bunların sayısı ise 1 milyon 68 bin. Bunu yüzde 25,6 ile üniversite mezunları takip ediyor. Bu da lise mezunlarıyla üniversite mezunlarında kayıtlı işsiz sayısının neredeyse aynı olduğu anlamına geliyor. Üniversite mezunları iş ararken lise mezunlarından daha fazla şansa sahip değil.

Bu veriler incelendiğinde adamın aklına ister istemez Üniversite okumak ne işe yarıyor, sorusu geliyor. Mezun olduktan sonra iş bile bulamıyorsa insan niçin 4 veya 5 yıl daha fazla okur ki? YÖK tarafından açıklanan istatistiklere göre, Türkiye'de 2017-2018 öğretim yılında üniversitelerde 7 milyon 560 bin 371 öğrenci eğitim alıyor. Demek ki durum gittikçe daha da kötüleşecek. Yazık değil mi bu gençlere? Hayatlarının en verimli zamanlarında her şeyden yoksun, üstelik geri ödemeleri mümkün olmayan kredilerle(KYK) okul bitirmeye çalışan bu gençlere gerçekten yazık. Ülkedeki bozuk düzeni görmezden gelenler; ‘Allah’tan bulun.’