El Sırtından Hovardalık

 

Bir devlet bankası, kendi bankasına ait kredi kartını kullanarak alış-veriş yapan müşterilerine çekilişle otomobil kazanma fırsatı(!!) sunmuş..

Kampanyanın adı “81 ile 81 otomobil”.

Medyada çıkan haberlere göre çekilişler yapıldı ve otomobiller sahiplerini buldu. Kahramanmaraşlı bir vatandaşımızda doğal olarak 81 vilayetten bir kişi olarak talihliler arasında yer aldı.  Ne diyelim Allah kazasız belasız binme fırsatı verir inşallah.

***

Ve fakat;

Madalyonun bir de diğer yüzü var!

Aynı devlet bankası kendisinden maaş alan özel sektör işçilerinden aylık olarak 4,5 lira kesinti yapıyor.

Ne adı altında?

“Hesap işlem ücreti” adı altında…

Hem de müşterisinden “habersiz” olarak!

Yani birçok kişinin bundan haberi bile yok.

Ben de işyerinde bir kardeşimizin durumu anlatması üzerine haberdar oldum. Anlattığına göre kesintiyi fark eden o kardeşimiz bankaya gitmiş, önce memurlarla daha sonra banka müdürüyle durumu görüşmüş.

“Neden kesinti yapılıyor kardeşim?” diye sormuş.

Aldığı cevap adeta “81 ile 81 otomobil” kampanyasının cevabı gibi.

“Ya bir adet herhangi bir faturana otomatik ödeme talimatı vereceksin, ya da aldığın maaş kartı üzerinden acil kullanım kredisi hesabı açtıracaksın”!!

“Mecbur muyum”

“Mecbursun arkadaş, yoksa ben dağıttığım otomobillerin parasını nereden çıkaracağım” dercesine hani!!

Bu arada bizde boş durmadık, faklı kanallardan araştırma yaptık, gördük ki o kardeşimiz maalesef haklı!

Bankalar kendilerinden maşa alan kişilerden bu kesintiyi yapıyorlar.

Hem de tüketici lehine “emsal” teşkil eden mahkeme kararları bulunduğu halde!

***

E, adamın üzerine kayıtlı herhangi bir fatura yoksa?

…..

O zaman acil kullanım kredisi hesabını açtıracaksın. Maaş çekerken fazlasıyla çekip içeri gireceksin.

Sonra biraz daha, biraz daha…

Sonuç?

Sonuçta maaş olduğu gibi içerde ve gariban işçi her ay aldığı maaşı o borcunun yerine yatırıp tekrar kredi çekecek, faizi de tıkır işleyecek tabi.

İşleyecek ki bizim banka yeni kampanyalara doğru kanat çırpacak.

***

Bankalar zaten ödenen maaşlar sayesinde, kendilerinden maaş alan personele kredi temin etme, kredi kartı verme, havale ve benzeri işlemlerinin yapılması gibi bankacılık işlemlerinin kurumlarında gerçekleştirilmesini sağlamak suretiyle fayda sağlıyor.

Ayrıca hesaplardaki “atıl para”yı kullanarak ticari faaliyetlerini genişletip, ticari kazanç elde ediyor. Yani maaş alımları sonrası hesaplarda kalan küsüratları kullanıyor.

Örnek verecek olursak söz konusu bankanın otomatik para ödeme makinaları 10 TL’den daha küçük meblağları ödemiyor.

***

Bu her ay devam eden bir durum!

Binlerce kişinin hesabında her ay ortalama 7-8 TL kaldığını düşünün!

Bunun gecelik faizini de düşünün.

Ve tabi bankamızın elde ettiği sadece bir gecelik kazancı hesaplayın.

(…..?)

E, öyleyse işçinin, emekçinin üç kuruşluk maaşına göz dikmek niye?

Bir taraftan hem devlette hem de özel sektörde çalışanlar maaş aldıkları bankalardan “promosyon aidatı” hakkı elde etsinler, bir taraftan bir devlet bankası asgari ücretle çalışan garibanın iliklerini sömürsün.

Emekçinin alın terine “göz” diksin.

Sonra da garibanlardan keklediği o paralarla kampanyalar düzenleyip otomobiller, evler dağıtsın.

Hey gidi “kavanoz dipli Dünya” hey!

“El sırtından hovardalık” dedikleri bu olsa gerek…

***

Ramazan-ı şerifleriniz mübarek olsun. Allah (cc) bu sıcak ve uzuun günlerde oruçlarını tutan tüm Müslümanlara sabır ve dayanma gücü versin.

Oruçlarını kabul etsin.

Sevgi ve muhabbetle kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veli KARALAR Arşivi