Esat BEŞER
En Büyük Değerimiz
“Hayatta yaptığımız en büyük hata nedir?” diye sorulduğunda, Buda, şöyle cevaplamış:
“En büyük hatamız; zamana sahip olduğumuzu düşünmektir.”
Zaman, ücretsizdir. Ama, ona paha biçilemezdir.
Zamana sahip olamazsınız. Ama, onu kullanabilirsiniz.
Zamanı tutamazsınız. Ama, onu harcayabilirsiniz.
Zamanı bir kez kaybettiğinizde, onu asla geri getiremezsiniz.
Bir insan, ortalama 78 yıl yaşar.
Hayatımızın 28,3 yılını uyuyarak geçiririz. Ki; bu süre, hayatımızın neredeyse 3’te 1’i.
Zaten, bu sürenin % 30’unu iyi uyumak için mücadele ederiz.
Hayatımızın 10,5 yılını çalışarak geçiririz.
Ki; % 50’mizden fazlası, mevcut işini bırakmak ister.
Zaman, paradan daha değerlidir.
Keza, daha fazla para elde edebilirsiniz. Ama, asla daha fazla zaman elde edemezsiniz.
Hayatımızın 9 yılını TV önünde ve sosyal medyada geçiririz.
Steve Jobs, şöyle der:
“Hayatın sınırlı. Bu nedenle, onu başka birinin hayatını yaşayarak harcama.”
Size Kötü ve İyi Haberlerim Var
Kötü haber, şu ki; “Zaman uçuyor.”
İyi haber ise, “Pilot sizsiniz.”
Farz edin ki; her gün, banka hesabınızda, 86,400 dolarla uyanıyorsunuz ve siz onu harcasanız da harcamasanız da gecenin sonunda tüm para gidiyor.
Bir sonraki gün, tekrar bir başka 86,400 dolarınız oluyor.
Bununla ne yapardınız?
Her gün, 86,400 saniye, hayat hesabınıza depolanıyor. Günün sonunda, hepsi bitiyor.
Bir sonraki gün, yeni bir 86,400 saniye alıyorsunuz.
Eğer bu para olsaydı, asla boşa harcamazdık.
Peki ya, zamanı neden boşa harcıyoruz?
Üstelik, bu saniyeler, dolardan daha güçlü. Çünkü; her zaman daha fazla para kazanabiliriz. Ama, asla daha fazla zaman kazanamayız.
1 yılın değerini fark etmek için bir notu başarısız olan öğrenciye sorun.
1 haftanın değerini fark etmek için bir derginin editörüne sorun.
1 saatin değerini fark etmek için uzun mesafe ilişki yaşayan çifte sorun.
1 dakikanın değerini fark etmek için otobüsü, treni veya uçağı kaçıran bir yolcuya sorun.
1 saniyenin değerini fark etmek için kaza geçiren kişiye sorun.
1 milisaniyenin değerini fark etmek için olimpiyatlarda ikinci gelen sporcuya sorun.
Biz, insanların hayatımızı boşa harcadığını düşünürüz. Ama, onlara bu izni veren aslında biziz.
Gerçekte, içimizde yaşayan iki insan var.
Onlar için bir seçenek olduğunuzda, birinin sizin için öncelik olmasına izin vermeyin.
Bazılarımız, bizim için en önemli insanları kaybeder. Çünkü; onların zamanlarına değer vermeyiz.
Bazılarımız, onlar ölene dek birinin bizim için ne kadar önemli olduğunu fark etmez.
Hepimizin içinde iki ses var.
Yükselmek isteyen bir ses. Büyümemizi isteyen bir ses.
Bir diğer ses ise, bizi geride tutmak isteyen ses. Bizi potansiyelimizden kısıtlayan ses.
Her gün, uyandığımız andan itibaren uyumaya gittiğimiz ana dek içimizde bu iki ses arasında bir savaş vardır.
Tahmin edin; kim kazanır bu savaşı?
Zamanı nasıl kullanacağımız, bizim seçimimiz.
Hayat ve zaman, en iyi iki öğretmendir.
Hayat, bize zamanın iyi kullanılmasını öğretir.
Zaman, bize hayatın değerini öğretir.
Shakespeare, der ki;
“Zaman, bekleyenler için çok yavaştır. Korkanlar için çok hızlı. Üzgün olanlar için çok uzun. Kutlayanlar için çok kısa. Sevenler için sonsuz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.