Veli KARALAR
Haydi Özbolat, çık meydanlara
Chp Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, partisinin “Anayasa Değişiklik Paketi”ni tamda Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğü sıralarda, Aksu Tv’de bir proğramda referanduma “hayır” demek için meydanlara çıkacağından bahsediyordu.
Gerçi o vakitler hem Anayasa Mahkemesi’ne başvurup, hemde meydanlara çıkmaktan söz etmenin pek bir anlamı yoktu, ama konuşan bir Chp’li olunca yadırgamadım doğrusu.
Aslında sadece Özbolat değildi “karekteristik Chp ziniyeti”ni ortaya koyanlar.
Kahramanmaraş’ta Durdu Özbolat , başka yerlerde başka Chp’liler aynı “terane”yi okuyorlardı.
Hem mahkemeye koşup, hem meydanlardan bahsetmek ne kadar inandırıcı o ayrı mesele!
Adama demezlermi “Be adam; madem meydana çıkacak kadar kendinize güveniyorsunuz ve demokratsınız, mahkeme de ne oluyor?”
………………?
Mahkeme paketi tümden iptal etseydi, o günlerde “demokrat taklidi” yaparak konuşanlar “dut yemiş bülbül”e döneceklerdi.
O yüzden Özbolat ve onun gibi konuşanlar Aanayasa Mahkemsi’ne teşekkür borçlular.
Aha kendilerine “meydan” fırsatı!
Maazallah, mahkeme paketi toptan iptal etseydi ne yaparlardı değilmi?
Gelelim kararın yankıları ve ne anlama geldiğine.
“Yüce Mahkeme”(!) her ne kadar aralarında “ihsas-ı rey” de bulunanlar olsada paketi eline aldı, evirdi çevirdi “ambalajında” bir kusur göremedi. Başvuruyu reddetmesi gerekirken, hiçbir yetkisi yokken, paketin ağzını açtı ve içine el attı.
“Yüce Mahkeme”(!) ve “yüce üyeleri” Meclisin yetkilerini tırpanlayarak paketin içinden bazı fıkaraları çekip aldılar.
Akıllarınca “ne şiş yansın ne kebap” demeye getirdiler galiba.
Tabî mecliste bulunan vekillere oy veren seçmenler olarak bizler üzüldük, her ne kadar milletin ne dediğinin mahkeme nazarında hiçbir “kıymet-i harbiyyesi” olmasada…
Verdiğimiz, yani bizim adımıza meclisin verdiği karara saygı duymayan ve haddini aşarak hukuku zorlayan yüce yargıçların tutumu üzdü bizi.
Tam üzülürken birde baktıkki;
CHP’de üzülüyor!
MHP’de üzülüyor!
YARSAP; pardon YARSAV’da üzülüyor!
HSYK’da üzülüyor!
PE-KA-KA’nın Kandildeki elebaşları ve mecliteski uzantıları da üzülüyor!
“367’nin mucidi” Sabih Kanadoğlu’da üzülüyor!
Resmiyette “Acar Chp’li”, gerçekte “Ezelden Chp’li” Süheyl Batum’da üzülüyor!
Köşeleri tutmuş, kalemlerini “kemalist idaoloji”ye kiralamış “kalemşör”ler’de üzülüyor!
Vakit Gazetesi’nin “sidiklisi” (Maraşlı bir siteninde vazgeçilmez yazarı!!!) Ahmeh Hakan Coşkun’da üzülüyor.
(Burada “üzülenler tarafı”nda bulunanlara dikkatinizi çekmek isterim)
Demekki onlar mahkemenin bu kararını beğenmeyip dövündüklerine; üzüldüklerine göre bu işte “milletin hayrı”na bir durum var.
O halde halk sevinmelidir.
O halde biz sevinmeliyiz.
Onlar üzüldüğüne göre “bu karar” doğrudur.
Demek ki “millete hep tepeden bakan”, “derin oluşumların sözcüleri”, partileri, “uyduruk kurluşları” üzüldüğüne göre bunda mutlak abir “hayır” vardır.
“Onlar” karar karşısında üzülüyorlarsa halk sevinmelidir.
Onların “son umudu” Anayasa Mahkemesi idi. 12 Eylül’den sonra artık o da olmayacak Allah’ın (cc) izni ile.
Artık “darbeler zihniyeti” tarihin tozlu sayfalarında yerini alacak.
Millete “cahil” diyen, “bidon kafalı” diyen, “göbeğini kaşıyanlar” diyen zihinyeti can çekişiyor.
Öyleyse biz sevinelim ey halkım.
Siz de sevinin Sayın Durdu Özbolat; sevinin ve çıkın meydanlara!!!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.